46- Jimin'le Kanıt Peşinde

561 49 5
                                    



Namjoon mama kabına elindeki mamadan dikkatlice doldururken, Şanslı sevimli bir şekilde yanında dikilip onun işini tamamlamasını bekliyordu. Hemen sonrasında minik patileri hızlıca hareket etmiş ve başını mama kabının içine gömerek keyifle mamasını yemeye başlamıştı.

Namjoon elindeki mama paketini yerine yerleştirdi ve ardından odasındaki küçük, beyaz tahtayı almak üzere odasına doğru ilerledi. Jungkook’un sınavları vardı ve Jimin’le birlikte Jungkook’a ders çalıştıracaklardı. Bu küçük okul tahtası da ders anlatırken oldukça işlerine yarıyordu.

Tahtayı salona doğru dikkatlice taşıdı ve karşı taraftaki koltuktan görünebilecek şekilde yerleştirdi. Tahta kalemlerini hızlıca kontrol ederken, zil çalmış ve Jungkook da gelmişti.

“Selam Jimin Hyung.” dedi Jungkook ayakkabılarını çıkarıp içeri girerken. Salona hızlı adımlarla ilerlemiş ve ardından sırt çantasını yere bırakıp bıkkınlıkla koltuğa oturmuştu. Ders çalışmaktan nefret ediyordu. “Selam Namjoon Hyung.”

“Selam.” dedi Namjoon başıyla yerdeki çantayı işaret ederek. “Çıkar bakalım defterini.”

“Hemen başlayacak mıyız?”

“Yok, öncesinde mum yakıp, ayin yapacağız.” diye cevapladı Namjoon onun bu gereksiz sorusunu yanıtlarken gözlerini devirerek. “Herhalde hemen başlayacağız. Sınavın yarın değil mi?”

“Evet. Yarın.” diye onayladı Jungkook derin bir nefes vererek. Daha sonra da çantasından matematik defterini çıkartmış ve ardından kalemlerini de önünde duran sehpaya yerleştirmişti. Namjoon tam karşısında duran tahtanın önünde dikilerek onun hazırlanmasını beklerken Jungkook çaresizce defterini açtı ve sayfaları karıştırdı.

“Hangi konulardan sorumlusunuz?”

“Trigonometri. Limit ve süreklilik. Bir de integral.”

“Pekala, hiç anlamadığın bir konu var mı? Önce ondan başlayalım. Daha sonra da hepsini tekrar ederiz.”

“Anlamadığım bir konu yok.” dedi Jungkook başını iki yana sallarken. Fakat bu cevabı Namjoon’u pek de tatmin etmemişti. Sonuçta söz konusu olan kişi Jungkook’tu ve Jungkook okul konusunda tam bir baş belasıydı.

“Emin misin?” diye sordu tek kaşını kaldırarak. “Kısa bir tekrar geçeceğim.”

“Eminim hyung. Bütün konuları çok iyi bir şekilde anladım.”

“Göreceğiz bakalım.” dedi Namjoon daha çok kendi kendine konuşur gibi mırıldanarak. Daha sonra da tahtaya doğru dönmüş ve öncelikle Trigonometri konusunun üzerinden geçmişti. Konuyu yeterince anlattığını düşündükten sonra ise tahtayı sildi ve Jungkook için bir soru yazdı.

Jungkook soruyu önündeki deftere dikkatlice geçirmiş ve ardından hızlıca çözmeye koyulmuştu. Namjoon genelde onunla yaptığı bu tekrarlar sırasında Jungkook’un kalem bile oynatmamasına alışkın olduğundan soruyu bu şekilde şevkle çözmeye koyulması onu bir hayli şaşırtmıştı. Fakat Namjoon yine de ona güvenmiyordu. Zira şu anda defterine gelişigüzel bir şeyler karalıyor da olabilirdi.

Birkaç dakika daha geçmiş ve Jungkook nihayet yazmayı bırakıp başını kaldırarak onu bekleyen Namjoon’a bakmıştı. Hemen sonra sessizliği bölerek konuştu.

“Çözdüm.”

Namjoon uzun adımlarla onun yanına vardı ve ardından defterdeki sorunun çözümünü kontrol etti. Şaşırtıcı bir şekilde soru tamamen doğru çözülmüştü.

NOTICE MEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin