Seokjin araması cevap bulamadığında aramayı sonlandırmış ve ardından mutfağa doğru adımlamıştı. Namjoon hala meşgul olmalıydı. Bu nedenle aramasına geri dönmesini bekleyecekti. Hazırladığı yemekleri ısıtmaya koyuldu ve ardından yemek masasını kurdu. Tabakları düzgünce yerleştirdikten sonra ısınan yemeklerden doldurmuştu. Hemen sonrasında ise kardeşine seslendi.
"Yemek hazır Tae."
Final haftasının içine debelenen Taehyung bu çağrı karşısında yerinden doğrulmuş ve ardından yorgun ve bıkkın bir şekilde mutfak masasındaki yerini almıştı. Seokjin onun tıpkı bir zombi gibi hareket etmesini izledikten sonra derin bir nefes bıraktı.
"İyi misin?"
"Sence?" diye sordu anında yüzünü asarak cevap verirken. "Beynim patlıyor. Ve hiçbir şey anlamıyorum."
"Ne demek hiçbir şey anlamıyorum?" diye sordu Seokjin gözlerini devirerek. "Sanki ilk kez derslerinden haberdar olmuşsun gibi davranma. Tüm dönem boyunca bu derslere girmedin mi?"
"Girdim."
"Ee?"
"Anlamıyorum işte." dedi Taehyung omuzlarını silkerek. Ardından dudaklarını büzerek abisine ağlak emoji ifadesiyle bakmıştı. "Abi?"
"Efendim?"
"Bugün tüm hayatımı etkileyecek önemli bir gerçeği fark ettim."
"Neymiş o?"
"Ben salağım galiba."
"Ne?" dedi Seokjin şaşkınca gözlerini kırpıştırarak. Ardından ise koca bir kahkaha patlatarak Taehyung'un iç çekerek arkasına yaslanmasına neden olmuştu.
"Gülme ya. Ciddiyim ben." dedi Taehyung dudak büzmeye devam ederken. "Almıyor kafam hiçbir şeyi. Salağım demek ki ben. Bu kadar yapabiliyorum."
"Off saçmalama Tae." dedi Seokjin gülümserken. "Yemeğini ye hadi."
"Beni neden ciddiye almıyorsun? Burada çok önemli bir gerçekten bahsediyorum sana." dedi Taehyung fikrinde ısrarcı olarak. "Kapasitem bu kadar demek ki benim. Daha fazlasını bünyem kaldırmıyor. Beni böyle kabul edeceksiniz artık. Üstüme gelmeyin daha fazla, ders çalış, sınıfını geç diye."
"Of Tae.. Yine başladın senaryolarını yazmaya."
"Babamla sen konuşur musun?"
"Neyi?"
"Tae'nin beyni iflas etmiş. Artık hiçbir yeni bilgi kabul etmiyor. O yüzden okuldan mezun olamayacak konuşması yapacaksın."
"Ve babam da ortalığı ayağa kaldıracak."
"Kesin evlatlıktan reddeder beni."
"Maalesef sana bu konuda yardımcı olamayacağım." demişti Seokjin gülümseyerek kardeşine bakarken. "Bence çalışmaya devam edersen, başaracaksın."
"Olmuyor işte. Öyle dediğin kadar kolay değil."
"Yapabileceğini biliyorum." dedi Seokjin kendi fikrini savurarak. "Senin isteyip de başaramayacağın şey yok. Kafan da tıkır tıkır çalışıyor. Hiç merak etme."
"İsteyince başarıyorum evet ama istemiyorum işte. Sorun da orada ya zaten."
"Yemeğini ye ve çalışmaya devam et Tae. İki haftaya geçecek hepsi."
"Offf!" dedi Taehyung yemeğini ağzına tıkmadan hemen önce. "Ne zaman mezun olacağım ben ya?"
"İki yıl sonra."