3 ay sonra..
Seokjin cuma akşamı okuldan çıkmış ve ardından eve gidip kıyafetlerini hazırlamıştı. Yarın büyük gündü. Jimin ve Yoongi nihayet evleniyordu. Seokjin onlar için oldukça heyecanlıydı doğrusu. Zira bugünü çok uzun zamandır bekliyorlardı ve son birkaç aydır sadece bu gün için koşturup durmuşlardı.
Seokjin arkadaşının evlenmesi fikrine alışsa da evde Yoongi'nin yokluğunu da hissedecek gibiydi. Liseden beri onunla birlikte yaşamaya öyle çok alışmıştı ki, şimdi onun odasında olmaması fikri Seokjin'e garip geliyordu.
Yarın akşam için seçtiği takımı dikkatlice dolabına astı ve ardından Jimin ve Yoongi için aldığı düğün hediyesini çekmeceden çıkardı. Onlara oldukça zarif olduğunu düşündüğü çift bilekliklerinden almıştı. Aldığı hediyeyi bir kez daha incelerken, telefonu çalmış ve gelen aramayı gülümseyerek cevaplamıştı.
"Efendim Jimin?"
"Seokjin Hyung?" dedi Jimin hattın diğer ucunda bıcır bıcır konuşmaya başlarken. Özellikle son bir haftadır oldukça stresliydi. Ve Seokjin ona elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordu. "Müsait misin?"
"Senin için her zaman." dedi Seokjin gülümseyerek onun bu sorusunu yanıtlarken. "Söyle bakalım."
"Yarın akşam için, saçlarıma hala karar veremedim." dedi Jimin derin bir iç çekerek. Çaresizliği hattın diğer ucundaki Seokjin'e kadar ulaşmıştı. "Sence alnım açık mı olmalı, yoksa kapalı mı? Saçlarımı kısaltmalı mıyım, yoksa şimdiki hali iyi mi? Offf! Çok kararsızım. Evlenmek ne kadar da zormuş."
Seokjin onun tatlı bir şekilde yakınmalarını dinlerken kıkırdamış ve ardından Jimin'i sakinleştirmek adına konuşmuştu.
"Öncelikle derin bir nefes al Jimin." dedi onun sakinleşip nefes alıp vermesini dinleyerek. "Eminim ki hepsi sana çok yakışacaktır. Ama illa ki benim fikrimi öğrenmek istersen eğer, bana beğendiğin modelleri fotoğraf olarak yollayabilirsin. Ben de sana yardımcı olmaya çalışırım."
"Teşekkür ederim Seokjin Hyung." dedi Jimin adeta minnet duygusuyla şakıyarak. "O kadar iyi olur ki.. Yoongi'ye ne göstersem hepsini beğenip, böyle çok güzel olursun aşkım diyor. Hiç yardımcı değil bu konuda."
Seokjin onun şikayetine gülmüş ve o sırada Yoongi odasına girmişti.
"Sen bana fotoğrafları yolla. Hemen sana dönerim."
"Tamamdır. Sen bir tanesin hyung! Görüşürüz."
"Sen de öyle Jimin. Görüşürüz."
Seokjin gülümseyerek telefonu kapattığında Yoongi arkadaşına meraklı bir ifadeyle bakmıştı.
"Ne oldu? Bir sorun mu var?"
"Pek sayılmaz." dedi Seokjin durumu Yoongi'ye açıklayarak. "Jimin akşamki partide saçlarına ne tarz bir şekil vereceğini bilememiş. Birlikte modele karar vereceğiz."
"Hmm.. Anladım."
"Sen de hiç yardımcı olmamışsın." dedi Seokjin muzip bir şekilde tek kaşını kaldırıp, gülümseyerek arkadaşını süzerken. "Şikayet etti seni."
"Hepsi yakışıyor ona cidden, ben ne yapayım?" dedi Yoongi hemen kendisini savunmaya geçerek. "Ne yapsa tatlı, ne yapsa güzel oluyor."
"Ahh.. Kalbim eridi." dedi Seokjin dramatik bir şekilde kalbini tutarken. Bunun üzerine Yoongi gözlerini devirip gülmüştü.
"Uğraşma benimle Jinnie."
