KURT KAPANI

615 117 51
                                    

Yeni bölüm yakında.

Yorumlarınızı bekliyorum. Herkese cevap veriyorum ve yorumları dikkate alıyorum.

"Tamam." dedim.

"Biliyorsun kurt adamların insan üstü güçleri var." dedi.

Hemen, "Evet." diyerek, onayladım.

Sinirlendi.

Bağırarak, "Araya girme!" dedi.

Şaşkınca, "Tamam." dedim.

Neden sinirlendiğini anlamadım. Sadece onu dinlediğimi belli etmek istiyordum.

"Sende bunlardan hiçbiri yok. Isırıldıktan sonra önce duyular gelişmeye başlar. Duyma, görme, koku alma... gibi." derken, tekrar araya girdim.

Kendimden emin bir şekilde, "Daha demin iyileştim." dedim.

"Tekrar yapabilir misin?" diye, sordu.

Emin değildim.

"Bilmem. Yüzmek gibi bir şey değil mi? Başta korkarsın. Ama denize girince hepsi geçer." dedim.

"O zaman denize girelim." dedi.

Ne demek istediğini ben daha algılayamamışken, yüzüme yediğim yumrukla kendime geldim. Elimi burnuma götürdüm. Islaktı ve ıslaklığın kan olduğu kesindi.

"Burnumu kırdın!" diye, bağırdım.

"İyileşirsin." dedi.

Ama görünen o ki iyileşmek yüzmek gibi değildi.

"İyileşmiyorum." dedim.

Öfkeliydim. İntikam istiyordum. Elimi burnumdan çektim. Eray'a yumruk atmak için hamle yaptım. Fakat elim yüzüyle buluşmadan beni kolumdan yakaladı.

"Çok yavaşsın." dedi.

Bir süre elinden kurtulmaya çalıştım. Ama başaramadım.

"Şimdi de kolumu mu kıracaksın?" diye, sordum.

Ama cevap beklemiyordum.

"Burnun nasıl? İyileştiyse deneyebiliriz." dedi.

Bu sefer dayak yemeğe niyetim yoktu. Boşta kalan sol elimi yumruk yaptım ve tüm gücümle yüzüne bir tane çaktım. Beklemiyor olacak ki yumruğun etkisiyle birkaç adım geriye doğru sendeledi. Ben de bu şekilde elinden kurtuldum.

Neşeyle, "Sol kolumun bu kadar güçlü olduğunu bilmiyordum." dedim.

Eray tabi ki yenilgiyi kabul etmedi.

"Beklemiyordum." dedi.

Benimse içim bir türlü soğumuyordu. Nedeni şimdi yediğim yumruk muydu? Yoksa ondan bugüne kadar yediğim yumruklar mıydı? Bilmiyordum. Öfkeyle üstüne saldırdım. Ama kendimi kısa sürede yerde buldum. Vazgeçmeye niyetim yoktu. Tekrar karşısına dikildim.

"Hadi!" diye, bağırdım.

Sakin bir ses tonuyla, "Bugün başka şeyler öğreteceğim." dedi.

"Ben bunu öğrenmek istiyorum." dedim.

Bu özgüvenin kaynağı neresiydi? Emin değildim. İyileşmek içimde olan bir şeyi uyandırmış gibiydi. Kendimden beklemediğim bir performans sergilemeye başladım. Yüzüme gelen sağ kroşeyi sol kolumla engelledim. Sağ elimleyse, yüzüne sert bir yumruk geçirdim. Bunu o kadar hızlı yaptım ki, ne olduğunu ilk birkaç saniye ben bile anlayamadım. Ama yaptığım şey hoşuma gidiyordu. Yaklaşık bir ay boyunca kendimi korumak adına bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Ama şimdiye kadar kullanabilecek kadar hızlı değildim. Ne kadar engellemeye çalışsam da tüm yumruklar yüzümle buluşurdu. Bu sırada Eray'dan sol bir kroşe geldi. Beyinim hiç olmadığı kadar hızlı çalışıyordu. Hemen ne yapması gerektiğine karar verdi. Vücudum da bu kararı uyguladı. Eray'ın sol yumruğunu sol kolumla aşağıya doğru ittirdim ve sağ elimle yüzüne bir yumruk daha geçirdim. Her şey iyi gidiyordu. Taa ki, gaza gelip, saldırıya geçmeye karar verene kadar. Attığım sağ kroşeyi iki eliyle tuttu ve karnıma diziyle sertçe geçirdi. Acıyla yere serildim. Bir süre elim karnımda yerde kıvrılmış bir halde kaldım.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin