BEN NEYİM?

900 136 159
                                    

Yeni bölüm yakında.

Beğenmediğiniz kısımları yorum olarak ya da özelden bana yazabilirsiniz. Herkese cevap veriyorum ve yorumlarınızı dikkate alıyorum.

İyi okumalar.

1 ay sonra...

"Yemeyeceğim." dedim.

Aldığı cevapla yüzü düştü. Burada olduğum süre boyunca her akşam bana çiğ et yedirmeye çalışmış, beni yıldırmayı başaramamıştı.

"Eğer yemezsen asla dönüşemeyeceksin. Biliyorsun değil mi?" dedi.

Gülerek, "Sen her gün yiyorsun. Bir numara göremedik daha," dedim.

Son on gündür yeni gelenler olarak kurt formuna dönüşmeye çalışıyorduk. Dolunay olmadan bu iş bizim için bir mucize gibiydi. Saf kan olmayanlar ya da insan etinin bir kez olsun tadına bakmayanlar için kurt olmak sadece dolunayla sınırlıydı.

Azra, "Gidelim, o zaman." dedi.

Onu başımla onayladım. Aşağıya odaya indik. Burcu, Yusuf ve Baha oradaydılar. Burcu birkaç kilo daha vermesini mutlulukla Yusuf'a anlatıyordu. Yusuf ise onu dinlemiyordu. Burada geçirdiğim süre boyunca odadaki herkesi tanımaya başlamıştım. Ama Yusuf benim için hala bilinmezdi. Ben onunla ilgili düşünürken konuştu.

"Ben üstümü değiştirmeye gidiyorum." dedi.

Tuvalete gidip, Burcu'dan kurtulmuş oldu. Onun kurtuluşu ise benim esaretimin başlangıcıydı. Burcu iyi bir kadındı. Ama hiç susmuyordu.

"Fırat beni böyle görseydi, kesin pişman olurdu." dedi.

Fırat onun eski kocasıydı. Ama artık benim de eski kocam gibiydi. Burcu'nun anlattıklarından sonra ben bile adama kurulmuştum.

Yüzümü ona dönüp, "Kesinlikle." dedim.

Dolabın kapağını açtım. Dışarı çıkamadığımdan hala Çağrı'nın bana aldığı kıyafetlerden giyiyordum. İçlerinden siyah, yan tarafı kırmızı şeritli ve paçasında lastik olan eşofmanı seçtim. Havalar artık ısınmaya başlamıştı. Fakat saat geç olduğundan üstüme uzun kollu, balıkçı yaka tişört aldım. Aslında bu seçimler bana değil, Çağrı'ya aitti. Ama itiraf etmek gerekirse aldıklarını giymek hoşuma gidiyordu. Yusuf'un çıkmasıyla Azra bağırdı.

"Sırada ki ben!"

Koşarak tuvalete girdi. O çıktıktan sonra sıranın bende olmasını umuyordum. Elimde kıyafetlerle yatağa oturup, beklemeye başladım. Burcu'nun asla susmadığı, kısa bir süre sonra sıra bendeydi. Cebimdeki telefonu dolabımdaki kıyafetlerin arasına saklayıp, tuvalete girdim. Önce işedim. Sonraysa üstümü değiştirdim. Üstümden çıkardığım kıyafetleri kirli sepetine atıp, çıktım. Azra bahçeye çıkmamış beni bekliyordu.

"Hadi çıksana." deyip, kapıyı işaret ettim.

Onun arkasından ben de bahçeye çıktım. Hava yeni kararmış, dışarısı hafif soğuktu. Bu beni üşüten ya da rahatsız eden soğuklardan değildi. Tatlıydı. Benim için anlam veremediğim bir zevkti. Belki hırka giyseydim, üşümeyecektim. Ama ben üşümek istiyordum. Havayla ilgili düşünürken Azra karşıma geçmiş ısınma hareketleri yapıyordu. Onun buraya bu kadar çabuk alışması beni hala şaşırtıyordu. Çünkü hala buraya ait gibi hissetmiyordum. Buradaki tüm bu düzen beni deli ediyordu. Her sabah aynı saatte kalkmak, aynı saatte yemek, ev işi yapmak, bu siktiğim çimenlerin üstünde dayak yemek. Çıldırmak üzeriydim. Şimdiyse üstümde daha büyük bir baskı vardı. Kurtadama dönüşmek. Lara Croft ablamızın bahçeye gelmesiyle Azra onu iyice süzdü. Kendisi dün gece kurt formunu almayı başardığından artık burada bir tanrıça gibiydi. En azından bizim odada ki diğer salaklar arasında. Yüzüme yediğim sert yumruktan sonra ondan birkaç kere daha dayak yedim. Ama ben de artık kendime ait bir savuma mekanizması geliştirmeyi başardım. Kaçmak. Ufak tefek ve hızlıydım. O Elf'di ben ise Hobbit. Ben düşüncelerimle boğuşurken herkes bahçeye geldi. Kısa süre sonra ise Çağrı geldi. Onun gelişiyle ilk okul çocukları gibi sıraya geçtik. Isınma turlarından sonra bizi tekrar eşledi. Bu sefer Azra'yla birlikteydim. Burada ben hariç herkes çiğ et yediğinden güçlüydü. Neredeyse her gün dayak yiyordum. Azra'yla da pek farklı olmadı. Birkaç yumruk, iki, üç tekmeden sonra her yerim ağrımaya başladı. Kimseye belli etmemek için elimden geleni yapıyordum. Uzun bir nutuk daha dinlemek istemiyordum. Bu sırada ben de Azra'nın karnına sert bir yumruk attım. Fakat onu pek etkilemedi. Çağrı tekrar konuşmaya başladığında hepimiz durduk.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin