DÜĞÜN

385 51 27
                                    

YENİ BÖLÜM YAKINDA

BÖLÜMLE ALAKALI YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. HER YORUM BENİM İÇİN ÖNEMLİ FİKİRLERİNİZİ SÖYLEMEKTEN ÇEKİNMEYİN.

MEDYA SUPERNATURAL 

İYİ OKUMALAR

Kurtulmak için tüm gücümle onu ittiriyordum ama çabalarım yetersizdi. Sol koluyla belimi kavradı ve beni kendisine iyice yapıştırdı. Kafamı sağa sola çevirmeye çalışsam da çenemi tutarak bana engel oluyordu. Ondan kurtulmanın tek yolu beni öpmekten vazgeçmesiydi. Uzun bir süre boğuşma ve öpüşme karışımı tuhaf bir şey yaşadık. Beni bıraktığında korkuyla geri adımlar atmaya başladım. Bir yandan elimin üstüyle dudaklarımı temizlemeye çalışıyor, bir yandan da ondan kaçarcasına uzaklaşıyordum. Bu uzaklaşma koltuğa çarpıp düşünceye kadar devam etti. Emir koltuğa doğru ilerlemeye başlayınca aceleyle düştüğüm yerden kalktım. Korktuğumu belli etmemeliydim. Belki bunun için çok geçti ama yine de sert bir şekilde konuşmaya başladım.

"Bunu bir daha yapma!"

Başını neden anlamında sağa eğdi ve konuştu.

"Karım olacak bir kadını öpebilirim."

Konuşmasına izin veremezdim. Söylediği şey dayanılmazdı. Hemen onu durdurup, araya girdim.

"Saçmalama. Senin karın filan olmayacağım. Bulut'u kurtarmak için seninle evlenmem gerekiyorsa evlenirim ama benden daha fazlasını sakın bekleme. Bir daha böyle bir şey yaparsan seni öldürürüm. Ciddiyim. Ne yapar eder bir yolunu bulup, seni öldürürüm."

Söylediklerimde ciddiydim ama o yine gülümsüyordu.

"Korkma tatlım. Evlendiğimizde her şey istediğin gibi olacak." dedi. Sonra yerdeki gelinliğe göz gezdirdi ve konuştu. "Yarın sabah yeni bir tane getirirler."

Konuşması bitince odadan çıktı ve kapıyı üstüne aldı. Bense rahatlamış bir halde koltuğa çöktüm. Beni öpmesine hala inanamıyordum. İçimde tekrar yapma ihtimalinin rahatsızlığı vardı. Bacaklarımı yukarıda topladım ve öylece oturmaya başladım. Ne kadar kendimi durdurmaya çalışsam da içimden ağlamak geliyordu. Tüm uğraşlarıma rağmen gözümden birkaç damla yaş özgürlüklerine doğru süzüldüler. İzin veremeyeceğim için onları hemen sildim. Ben böyle biri değildim. Ağlamak, yakınmak bana göre değildi.

Umursamaz tavrım beni çoğu sorundan kurtarıyordu. Düşünmeyince, görmeyince sorunlar sanki kendiliğinden yok oluyordu. Kurt adam olmak bile benim için hep öyleydi. Ayda birkaç kez olan, üstüne çok düşünülmemesi gereken bir konuydu. Kendimi değişmiş gibi hissediyordum. Bulut, Emir... olanlar konusunda çok fazla düşünüyordum. Belki de salmanın, düşünmemenin zamanıydı. Yarın gidip, evlenmeli ve bu konu üstünde çok düşünmemeliydim.

Kafam çok karışıktı. Beynim karıncalanıyordu. Otururken saatler tüm hızıyla akıp, geçiyordu. Sabaha karşı daha fazla dayanamadım ve oturduğum yerde uyuya kaldım. Beni uyandıran şey açılan kapının sesiydi. Gözlerimi açtım. Neyse ki gelen Emir değil, Seda'ydı. Elindeki gelinliği yatağın üzerine bıraktı ve konuştu.

"Kahvaltı hazır. Emir Bey aşağıda sizi bekliyor."

Oturduğum yerde doğrulurken konuştum.

"Gerek yok."

O ise mecbursun dercesine hemen beni yanıtladı.

"Emir Bey sizi getirmemi söyledi."

"İstemiyorum." dedim.

O ise ısrar etmeye devam etti.

"Ona uyum sağlarsanız çok kötü biri değildir. Şimdi lütfen aşağıya inin. Sizi bekliyor."

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin