SÜRÜNÜN PARÇASI

585 100 64
                                    

Yeni bölüm yakında.

Yorumlarınızı bekliyorum. Herkese cevap veriyorum ve yorumları dikkate alıyorum.

Her bölümün medyasında başka bir mükemmel şarkı var. Dinlemiyorsanız dinlemenizi öneriyorum.

İyi okumalar.

Uzun bir yolculuktan sonra geç saatlerde yuvaya vardık. Aceleyle arabadan indim.

"Ben yatmaya gidiyorum. İyi geceler." deyip, odaya doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım ama her adımımın bir de takipçisi vardı. Sonunda benimle merdivenlerden de aşağıya gelince, "Peşimden gelmeyi bırak." dedim.

Eray'sa, "Burada kalıyorum." dedi.

"Odan..." dedim. Bir süre sustum ve düşündüm. Aşağıya düştüğü doğruydu ama bu kadarını da beklemiyordum. "Kendi odan var. Çık orada kal. Nerede kaldığın konumunu etkilemez, herhalde." dedim.

"Etkiler." dedi ve "Neden bodrumda kaldığını zannediyordun?" diye, ekledi.

"Ne yaparsan, yap." dedim.

Bugünlük kotam doluydu. Daha fazla tartışmaya girmek istemiyordum. Bıkkın bir halde odaya girdim. Dolaptan kıyafetlerimi alıp, banyo da üstümü değiştirmek istedim ama Eray benden hızlı davranmıştı. Ben neredeyse çıplaktım. O ise aceleyle banyoya girmişti. Su sesi kesilmeyince ben de üst kattaki tuvaleti kullanmaya karar verdim. Sessiz adımlarla yukarı çıkıp, tuvalete girdim. Omzumdaki ve kolumdaki yara iyiydi ama hala kanla kaplıydı. Vücudumdaki kanı su ve sabunla temizledikten sonra pijamalarımı giyindim. Aşağıya indiğimde Eray tuvaletten çıkmıştı. Açelya'nın eski yatağında yatıyordu. Çağrı'nın tişörtünü dolabıma sıkıştırıp, yattım. Yatmamla sinirlerimin bozulması bir oldu. Eray tam karşımdaki ranzada bana bakıyordu. Karanlık olsa da onu net bir şekilde görebiliyordum. Sanırım sonunda kurt adam güçlerim işe yaramaya başlıyordu ama şu an son görmek istediğim kişi oydu. Ne bakıyorsun? Dercesine kafamı salladım. O ise bakmaktan vazgeçmiyordu. Hemen sırtımı döndüm ama hala beni izlediğini hissedebiliyordum. Bunun verdiği rahatsızlıkla ne kadar yorgun da olsam uykuya dalmam uzun sürdü. Beni uyandıran Azra'nın dürtmesi oldu.

Ses tonumla rahatsız olduğumu belli eder bir şekilde, "Uyandım." dedim.

Endişeyle, "Sana bir şey olacak diye çok korktum." dedi. "Bana bir şey anlatmadılar. Ne oldu?" diye, sordu.

"Önemli değil. Birkaç vampir tarafından kaçırıldım." dedim. Bir süre düşünüp, "Bir de kurt adama dönüştüm." diye, ekledim.

"Ciddi misin? İyi misin? Nasıl kurt adama dönüştün?" diyerek, beni soru yağmuruna boğdu.

"İyiyim. Vampirler beni ısırıyordu kurt adam oldum. Elimi yüzümü yıkayabilir miyim?" dedim.

Ayağa kalktım. Eray ortalarda yoktu. Dolabımdan diş fırçamı alıp, tuvalete gittim. Tuvaletteki işlerimi hızla hallettim. Azra'nın soruları beni yoruyordu. Bu şekilde sorgulanmaktan nefret ediyordum. Tuvaletten çıktığımda hala meraklı gözlerle beni bekliyordu. Onu önemsemeden dolabıma yöneldim. Kapağı açtığımda yere düşen şey ilgimi çekti. Çağrı'nın verdiği kurtarıcıydı. Yerden aldım ve Çağrı'ya geri vermeye karar verdim.

Yukarı çıkarken Azra, "O ne?" diye, sordu.

"Çağrı'nın odasına bırakıp, döneceğim." dedim.

"Sende ne işi var?" diye, sordu.

Gerçekten sinirleniyordum. Her ne kadar sert bir cevap vermek istesem de Azra'yla aramı bozmamaya çalışıyordum.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin