KARMAKARIŞIK

1.6K 181 259
                                    

Yeni bölüm yakında.

Beğenmediğiniz kısımları yorum olarak ya da özelden bana yazabilirsiniz. Herkese cevap veriyorum ve yorumlarınızı dikkate alıyorum.

İyi okumalar.

Yaşadığım şoku bir süre üstümden atamadım. Biraz da olsa kendime gelebildiğimde konuşmaya başladım.

"Tüm para kasada. Sorun çıkarmadan sana verebilirim." dedim.

Sakinliğimi korumaya çalışırken bir yandan da kasayı açmaya çalışıyordum. Ama adamın istediği para değilmiş gibi gözüküyordu.

"Dükkanın anahtarlarını ver." dedi.

Dediğini yapmak istemesem de korkuyordum. Cebime koyduğum anahtarları çıkarıp, adama uzattım. Gidip kapıyı kilitledi. Yanıma doğru yürürken silahını indirdi. Omzunda asılan siyah büyük çantanın içine geri koydu.

"Ne istiyorsun?" diye sordum. Bir süre sustuktan sonra konuşmaya devam ettim. "Sanırım yanlış yerdesin."

Yüzünde herhangi bir ifade değişimi olmadı. Telefonunu açtı ve bana gösterdi. Sarışın genç bir adamın fotoğrafı vardı. Kısa sürede fotoğrafı değiştirdi. Bu seferki esmer kocaman gözleri olan çok güzel bir kadındı.

"Giray Atabay, Hazan Ümit." dedi. Boş gözlerle ona baktığımda, "Onları gördün mü?" diye sordu.

Görmeli miydim? diye düşünürken, "Hayır." dedim.

Adam ilk kez tepki verdi. Gözlerini kıstı ve başını hafifçe sağa eğdi.

"Bir daha düşün." dedi.

Müşteri olabilirler diye düşündüm. Sanırım adam onları arıyordu. Benimle de bir işi yoktu. Yalan söylemenin iyi bir fikir olduğuna karar vermek üzereydim ki onları hatırladım. Bir saatten daha kısa bir süre önce burada olan genç çiftti. Adama pek dikkat etmesem de kadın gerçekten ilgi çekiciydi. Onun sayesinde hatırlayabildim.

"Evet," dedim. "Bir saat kadar önce buradaydılar."

Adam duyduklarından mutlu olur sanıyordum ama o hayal kırklığına uğramış gibi gözüküyordu.

"Çoktan seni bulmuşlar. Hemen benimle gelmelisin." dedi.

Kendimi tutamadım ve kahkaha attım. Adamın benimle taşak geçtiğini düşünüyordum.

"Peki, kim bunlar." deyiverdim.

Adam kahkaham karşısında şaşırmış görünüyordu.

"Gerçekten kokumu alamıyor musun?" diye sordu. Başımı hayır anlamında salladım. "Bende senin gibiyim. Sana yardım etmek için geldim. Buraya gelenler SRC ajanıydılar. Hemen gitmeliyiz." dedi.

Adam tek nefeste çok şey anlattı.

"Dur dur!" diyerek onu uyardım. "Ayrıca SRC ne, bir çeşit cinsel yolla bulaşan hastalık mı?" deyiverdim ve ekledim. "Eğer bana zarar vermek istiyorlarsa neden yapmadılar?"

"İşlerini gizli halletmeyi seviyorlar. Gelecek misin?" diye sordu.

Tanımadığım bir adamla hatta kurtadamla bilmediğim bir yere gitmek, hadi oradan be diye düşünüyordum. O sırada adam kapıya doğru gitti. Anahtarı kapıya geri takıp çevirdi. Yüzünü bana dönüğünde uzaktan da olsa onu süzme şansı yakaladım. İtiraf etmek gerekirse acayip bir şeydi. İki metre boyunda filandı. Yerimden çıktım ve adama doğru yürümeye başladım. Kumral omuzlarında saçları vardı. Yakınlaştıkça yüz hatları daha belirgin oldu. Lacivert gözleri, belki bir haftalık sayılabilecek sakalı, sakalının içinde kaybolmuş ince dudakları ve ufak kısa burnu vardı. Kaşları gözlerine çok yakındı bu da ona sert bir ifade katıyordu. Normal bir olayda bu herifle karşılaşsaydım bir dal alırdım ama bu olay garipti. Ayrıca herif fazla iyi gözüküyordu. Mükemmel değil farklı tip de ki adamlardan hoşlanırdım. Tabi burada ki problem adamdan hoşlanıp hoşlanmamam ya da çekici bulup bulmamam değildi.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin