Yeni bölüm yakında.
Yorumlarınızı bekliyorum. Herkese cevap veriyorum ve yorumları dikkate alıyorum.
Yerden kalktım ve tekrar bağırdım.
"Eray!"
Beni duyup, duymadığını bilmiyordum. Başımın çaresine bakmaya karar verdim. İçlerinden birine doğru hamle yapmamla yakalanmam bir oldu. Üç kişi birden beni tutuyordu. Boşta kalan diğeriyse ben tekrar yardım isteyemeden, boynuma şırıngayı geçirdi. Konuşmaya çalıştım. Ama ağzımdan anlamsız sesler çıktı. Sonraysa tamamen kontrolümü kaybettim ve bayıldım. Tekrar uyandığımda hemen gözlerimi açamadım. Hala yarı baygın bir haldeydim. Etrafımda ise algılayamadığım sesler vardı. Başım çatlayacak gibiydi. Ne kadar olduğuna emin olmadığım bir süre o halde kaldıktan sonra yavaşça gözlerimi açtım.
Etrafımdakilerden biri, "Uyanıyor." dedi.
Bu sırada bende doğrulmaya çalıştım. Kelepçeli olduğumu fark ettim. Önümdeki tavana kadar uzanan demir bir boruya kelepçelenmiştim. Kurtulmaya çalıştım. Ayağa kalkıp, boruyu ya da kelepçeyi kırmak için uğraştım. Ama hala ikisini de yapabilecek güçte değildim. Vazgeçtiğimde etrafımdakileri fark etmiş oldum. Bodrum gibi bir yerdeydim. Tavana yakın küçük bir cam dışında etrafı aydınlatan bir ışık kaynağı yoktu. Rutubet kokuyordu ve odanın içinde hiç eşya yoktu. Odada ben hariç üç kişi daha vardı.
"Bir yanlışlık oldu, herhalde." dedim ve ekledim. "Beni niye kaçırdınız?"
Şaşırmışa benziyorlardı. Aralarındaki en uzun boylu olan, esmer adam konuştu.
"Kadıköy'deki eski binayı hatırlıyor musun?"
İlk başta algılayamadım.
"Neden?" diye, sordum.
Gülmeye başladı.
"Hani içeri girip, herkesi öldürdüğün vampir yuvası." dedi.
O an ne demek istediğini, neden kaçırıldığımı anladım.
"Onları öldüren ben değildim. Ben kimseyi öldürmedim." dedim.
Bu sefer kısa boylu, yapılı bir vücuda sahip olan cevap verdi.
"Önemli değil." dedi ve ekledi. "Zaten biz Çağrı'yı istiyoruz."
Hemen, "O halde onu kaçırsaydınız." dedim.
Uzun boylu olan sıkılmışa benziyordu.
Yüksek bir ses tonuyla, "Telefonun şifresi ne?" diye, sordu.
"2623." dedim.
Telefonu açtıktan sonra odadan çıktı. Sanırım Çağrı'yı arayacaktı. Kısa süre sonra ise odaya geri döndü.
Şimdiye kadar hiç konuşmayan ve aralarındaki en genç olan çocuğa, "Sen burada bekle." dedi.
Çocuk, "Tamam." diyerek, onu yanıtladı.
Bir süre ikimizde konuşmadık. Ayakta dikilmiş, beni izliyordu. Ben de yere çökmüş öylece oturuyordum. Kaçırılmama rağmen nedense korkmuyordum. Bunu nedeni Çağrı'nın beni kurtarmak için geleceğine olan inancım mıydı? Emin değildim.
Çocuğa, "Kaç yaşındasın?" diye, sordum. "Üç yüz filan deme." diyerek, espri yapmaya çalıştım.
"Yirmi sekiz." dedi. Bu cevaptan vampir olalı kısa bir süre geçtiği sonucuna vardım. Vampirler için yeni doğmuş bir bebek, küçük bir çocuk gibiydi. Bana, "Korkmuyor musun?" diye, sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yürüyenler
Chick-LitNida isteği dışında kurtadama dönüştürülmüş genç bir kızdır. Isırıldığından bu yana kendisini insanlardan uzak tutmaya çalışarak hayatına devam etmektedir. Fakat hiç beklemediği bir anda kendisini büyük bir savaşın içinde bulur. Bu savaş ona kendisi...