GERÇEK BRUCE WAYNE

1.1K 152 213
                                    

Yeni Bölüm Çok Yakında.

İyi Okumalar."

Tanışabilecek miyim?" diye sordum.

Koşar adımlarla eve doğru ilerliyordu. Ben de ona yetiştim.

"Sanırım sabah tanışırsın." dedi.

Hayal kırıklığına uğradım. Buranın bir çeşit üs olduğunu düşünüyordum. Komutanla tanışmalıydım. Çağrı kapıyı açıp içeri girdi. İçerisi karanlıktı. Sanırım kapı hemen salona açılıyordu. Birkaç adım ilerleyince ileride ışık gördüm. Bu bilgisayar ışığıydı. Kim olduğunu bilmediğim karaltı ayağa kalktı ve Çağrı'ya doğru yürüdü. İyice yaklaştığında bu kişinin genç bir kız olduğunu anladım. On altıdan daha büyük gözükmüyordu. Yaşıyla alakalı olan şaşkınlığım yüzüme de yansıdı. Bu sırada kız konuştu.

"Kameradan gördüm, sizi." dedi.

Çağrı, "Yine işi sana mı kitlediler?" diye sordu.

Kızla konuşurken ses tonu normalde kullandığından daha yumuşaktı. Kız tekrar konuştu.

"Evet, yine." dedi.

Sesindeki tondan bu işten hoşlanmadığı anlaşılıyordu. Boynumu sola eğip, bilgisayara baktığımda evi izlediğini anladım. Tam olarak görüntüleri seçemesem de herkes uyuyor gibi gözüküyordu. Çağrı tekrar konuştu.

"Sen git işini yap, Nil." dedi.

Nil ise beni inceliyordu.

"Ama yeni gelenle tanışmadım." dedi.

Kız yaşına göre uzun boyluydu. Yüz hatlarını seçemiyordum. Ama vücudu uzun ve inceydi.

"Ben, Nida." dedim.

Kız elini uzattı. Ben de sıktım.

"Nil." dedi.

Eray'dan daha sevecen olduğu aşikardı. Nil tekrar konuşacaktı ki Çağrı araya girdi.

"Biz gidelim. Sen de işine dön." dedi.

Kız bu kez dediğini yaptı. Bilgisayarın başına döndü. Bizde merdivenleri çıkmaya başladık. İki kat yukarı çıktık. Hemen merdivenlerin yanındaki odaya girdik.

Çağrı ışığı açtı. Uzun zamandır karanlıkta olduğumuzdan gözlerim kısa süreliğine kamaştı. Gözlerimi açabildiğimde büyük bir odada olduğumu gördüm. Kesinlikle benim evimin salonundan büyüktü. Oda ikiye ayrılmış gibiydi. Kapının hemen karşısında küçük bir masa ve sol tarafında yatak vardı. Burası ilk kısımdı. Sağ taraf ise daha kalabalık gözüküyordu. Duvara yaslanan yatak, yatağın hemen bitiminde küçük bir kütüphane, kütüphanenin yanında masa ve masanın karşısında iki kişilik bir koltuk vardı. Ayrıca tam ortada da dört kapılı siyah bir kıyafet dolabı vardı. Odada ki her şey siyahtı.

Çantalarımı yere atıp, "Burası senin odan mı?" diye sordum.

Çağrı hemen sorumu yanıtladı.

"Benim ve Eray'ın." dedi.

"Back in Black." dedim.

Odada yürümeye başladı. Omzundaki çantayı koltuğun yanına bıraktı. Çatı katında olduğumuzdan, odanın bazı yerlerinde kafası tavana değiyordu.

"Evet, Eray seviyor." dedi.

Eray'ı duyunca hemen konuyu değiştirdim.

"Burada mı kalacağım?" diye sordum.

Burası onların odasıydı. Yani bana yer yoktu.

"Bu günlük." dedi.

Ben de odada yürüyüp koltuğa oturdum. Görünen o ki bugünlük yatağım burasıydı. Bu durum beni sevindirdi. Her gün aynı yerde uyumak bana göre zordu. Bu nedenle evimde bazen koltukta bazen de yerde yatardım. Bu şekilde uykuya dalmam daha kolay oluyordu.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin