Medya yalnızlar için...
İYİ OKUMALAR...
"Elbette size zarar vermeyeceğim. Siz benim için çok önemlisiniz, Nida." dedi.
Korktuğumu belli etmemeye çalışsam da o bunu anlıyordu.
"Benden ne istiyorsun?" diye, sordum.
"Biraz yürüyelim." diyerek, ilerlemeye başladı.
Ben de sakin adımlarla onu takip ettim. Birkaç dakika geçti ama konuşmuyordu. Buraya benimle sahil havası almaya gelmediği aşikardı.
"Gerçekten neden buradasın? Arkadaşlarıma yaptıklarından sonra benimle konuşmaya nasıl cüret edebildin?"
"Arkadaşların?" dedi, soru sorar gibi. "Onlar sizin arkadaşlarınız mı, Nida?"
Bu adamın amacı neydi? Gelip saçma sapan konuşuyordu. Bir bok anlayamıyordum.
"Evet, tabi ki." dedim.
Yüzünü bana çevirdi. Birkaç saniyeliğine donup kaldım. İnsanı hipnoz eder gibi bir etkisi vardı. Bu daha çok korkmama neden oluyordu. Bu adamdan bir an önce kurtulmak istiyordum. Hemen buradan uzaklaşmalıydım ama ayaklarım olduğum yere çakılmış gibiydi. Gözlerini gözlerimden ayırmadan konuşmaya başladı. Artık yürümüyorduk.
"Siz ve ben Nida, biz aynıyız. İkimizde içimizde olan bu canavardan kurtulmak istiyoruz ve emin ol sizin canavarınız benimkinden çok daha büyük. Hiç durmadan da büyümeye devam edecek. Siz o canavar olana kadar da durmayacak ama ondan kurtulabilirsiniz. Benim yardımımla..."
Öfkeyle araya girdim.
"Sen ve ben farklıyız. İçimdekinden nefret ettim. Uzun bir süre kabul etmedim. Onu görmezden geldim ama ondan kurtulmak için sevdiğim insanlara zarar gelmesine asla izin vermem. Senden yardım istemiyorum ama yine de bana yardım etmek istiyorsan sürünün peşini bırak. Biz iyi insanlarız. Git diğerlerini, insanlara zarar verenleri bul. Çünkü biz hepsini durduramıyoruz."
Beni kendisine benzetmesi içimde tiksinti duygusu oluşturdu. Duygusuz olarak görülebilirim. Umursamaz biri de olabilirim ama onu yaptıklarını asla yapmam.
"Anlayamadığınız çok şey var Nida. Siz iyi insanlar değilsiniz. Çünkü insan bile değilsiniz. Ben, siz, onlar... insanların bağırsaklarını deşen, kalpleriyle güçlenen yaratıklardan başka bir şey değiliz. Bu doğamızı törpülemiş olabiliriz ama özümüz bu. Siz iyi biri olmayı tercih edebilirsiniz ama çoğumuz hala güçlenmek için insanları katlediyor."
Tekrar yürümeye başladık.
"Bu benim problemim değil. İnsanlarda cinayet işliyor ama içlerinden birisi çıkıp, tüm insanlığı yok etmeye çalışmıyor." dedim.
Donuk yüzünde sahte bir içtenlik oluştu. Korkunç bakan gözleri şefkatle bana döndü. O yüz nasıl böyle bir dönüşüm geçirmişti? Anlayamıyordum.
"Nida bu sizin probleminiz. Kurt adamların dahil olacağı her cinayeti durdurabilirsiniz."
İstemesem de içimde merak oluştu.
"Nasıl olacak o?" diye, sordum.
Sorum onu memnun etti. Yüzünü tekrar önüne döndü.
"Biliyorsunuz, benim icat ettiğim serum çok yararlı fakat süresi oldukça kısa. Bu konu da sizin yardımınıza muhtacım. Eğer bu süreyi uzatıp sizi iyileştirmeyi başarabilirsem. Hepimiz lanetimizden kurtulacağız."
Derin bir iç çektikten sonra konuştum.
"Hayallerini yıkmak istemem ama şu beyaz kurt olayı gerçek değil. Defalarca kez dönüştüm ve emin ol hiçbirinde beyaz değildim. Beni iyileştirmem, evet güzel olabilirdi ama bunun kimseye faydası olmazdı."
Gerçekler bunlardı. İyileşme fikri hala cazip geliyordu. Sıradan olmak, görünmez olmak... benim hayatım buydu. Lider olmak, Alfa olmak... böyle bir amacım yoktu. İçten içe hala iyileşmek istiyordum. Eray haklıydı. Geri zekalının tekiydim.
"Öylesiniz." dedi, dağılan ilgim tekrar ona döndü. "Şu an beyaz kurt olmayabilirsiniz ama bunu düzeltebilirim. Bu nedenle size bir teklifte bulunacağım."
Galiba tam şu anda karanlık tarafa geçmem için bir teklif gelecekti ama ne derse desin kabul etmeye niyetim yoktu.
"Nasıl düzelteceksin?" diye, sordum.
Yüzünü tekrar bana çevirdi ve durdu. Ben de ona uyum sağladım.
"Önemli olan o değil, Nida. Size sunacağım teklif."
"Anladım teklif." dedim, bıkkınca.
"Teklifim şu, benimle gelin. Arkadaşlarınız özgür olsun. Tek ihtiyacım olan sizsizin. Size sahip olduktan sonra diğerlerinin bir önemi olmayacak."
'Kusura bakma ama seninle bir yere gelmeye niyetim yok, dostum.' demek istesem de söylediklerimi değiştirerek ona uyum sağlamaya çalıştım.
"Seninle gelmezsem tüm arkadaşlarımı öldüreceksin." dedim ve durdum. "Galiba bu teklifin devamı böyle."
"Hayır, Nida." dedi. "Çünkü benimle geleceğinize eminim. İkimiz de en doğrusunun bu olduğunu biliyoruz. Size ya da arkadaşlarınıza bir şey olmayacak. Hatta aksine hepimiz iyileşeceğiz. Siz de bunu istiyorsunuz. Tekrar ailenizle birlikte olabilirsiniz. Sevimli kitap dükkanınıza dönebilirsiniz. Tekrar özgür olabilirsiniz. Ben size özgürlüğünüzü teklif ediyorum, Nida."
Kabul etmek gerekirse adam ikna etmeyi biliyordu. Belki de haklıydı. Herkesi iyileştirecek şey bendeyse buna engel olarak bencillik ediyordum. Eskiden özgür müydüm? Çocukken hiç özgür olmamıştım. Hep annemin dediğini yaptım. Yetişkinliğimdeyse o eski püskü, ufak kitapçı dükkanına kaçtım. Sırf özgür olabilmek içindi. Yine de hayatım berbattı. Şimdiyse her an ölümle burun burunayım. Hiçbir zaman özgür olmamıştım ki. Bana teklif ettiği hiç bilmediğim bir duyguydu. Belki de bu yüzden böylesine cazip gelmişti.
"Ben zaten özgürüm." diye, yalan söyledim.
Tuhaf bir şekilde gözlerim dolmuştu. Saklamak için her şeyi yaptım ama o anlıyordu. Ağlamıyordum ama gözlerimden birkaç damla yaş süzüldü. Yüzünde yine o şefkat ifadesi vardı. Kibar bir şekilde elini yanağıma koydu.
"Bence siz teklifimi bir süre düşünmelisiniz. Bir hafta sonra burada." dedi. Sağ taraftaki boş bankı işaret etti. "Saat 2'de sizi orada bekleyeceğim."
Onu başımla onayladım. Adam yanağımdaki elini çekti ve yanımdan uzaklaşmaya başladı. Artık onu takip etmiyordum. Gidip Ünal'ın işaret ettiği boş bankın köşesine oturdum. Bana ne yaptığını anlayamamıştım. Neden o damlalar gözümden süzüldü? Bilmiyordum. Sinirliydim, çok sinirliydim. Üzgündüm, çok üzgündüm. Bağırarak, haykırarak ağlamak istiyordum. Şimdiye kadar içimde biriktirdiğim tüm öfkeyi, üzüntüyü dışarı fışkırtmak istiyordum. Daha fazla dayanamadım. İnsanların bakışlarını umursamadan ağlamaya başladım. Kimse yanıma gelmedi. Bazıları acıyan, bazıları korkan, bazıları tiksinen, bazıları anlamayan... gözlerle beni izledi. Umursamadım.
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yürüyenler
ChickLitNida isteği dışında kurtadama dönüştürülmüş genç bir kızdır. Isırıldığından bu yana kendisini insanlardan uzak tutmaya çalışarak hayatına devam etmektedir. Fakat hiç beklemediği bir anda kendisini büyük bir savaşın içinde bulur. Bu savaş ona kendisi...