ANLAMSIZ

265 49 42
                                    

Geri döndüm. Bölümler düzenli gelmeye devam edecek.

İYİ OKUMALAR...

Çağrı'nın sözleri kalabalığın susmasına neden oldu. Herkes şaşkın gözlerle beni süzüyordu. Bense bakışların verdiği rahatsızlık hissiyle, Çağrı'nın arkasına saklanmaya çalışıyordum. Kısa süren sessizlikten sonra Ümit konuşmaya devam etti.

"Beyaz kurt mu? bu saçmalığa inanmamızı beklemiyorsun, herhalde."

Takipçi Ümit'in sözünü keserek araya girdi.

"Çağrı bu doğru mu?"

Çağrı kendinden emin bir şekilde onu yanıtladı.

"Evet."

Bense ne yapıyorsun? dercesine, Çağrı'yı dürttüm. Beyaz kurt filan değildim. Tüm sürüyü böyle bir yalana inandırmak delilikti. Bu sırada Ümit'in dalga geçen tondaki sesi duyuldu.

"Tamam. Kanıtla o halde."

Kafamı kaldırıp, Çağrı'ya baktım ama o benimle ilgilenmiyordu. Bu sırada tartışmaya yeni gelen Eray dahil oldu.

"Ne oluyor?"

Ümit hemen tilkiyi yanıtladı.

"Nida, beyaz kurt olduğunu kanıtlıyor."

Eray umursamaz yüz ifadesiyle birkaç adım daha attı ve yanımda durdu.

"Neden böyle saçma bir şey yapsın?" diye, sordu.

Güvenimi topladım ve onu cevapladım.

"Aksi halde, savaş olmaması için Emir'in sürüsüne şutlanmam gerektiğini düşünüyorlar."

Tilki dalga geçercesine başıyla onları onayladı.

"Kendi kıçınızı kurtarmak için sürümüzün parçası olan birini kurban edelim diyorsunuz, yani." dedi.

Ümit kendini savunmak için ortaya atıldı.

"Kurban etmek mi? kimseyi kurban ettiğimiz yok. Kız zaten onun sürüsünden."

Eray öfkeyle Ümit'in üzerine yürümeye başladı.

"Hadi ya! Sen kimin sürüsündensin? Bizim mi? Emir'in mi?" diye, sordu.

Ümit korkuyla birkaç adım geriledi ve Eray'ı yanıtladı.

"Ben sürümüzü korumaya çalışıyorum."

Eray arkasını döndü ve bana doğru yürürken onu yanıtladı.

"Bana öyle gelmedi."

İçimden 'bana da' diyerek, Eray'ı onayladım. Ümit denilen herif benim gitmem için kendini paralıyordu. Öyle ki diğerlerini de bu konu da ikna etmeyi kolaylıkla başarıyordu ama benim Emir'in yanına dönmek gibi bir niyetim yoktu. Yalnız kalmayı da göze alamazdım. Emir'i yenmek için sürüye ihtiyacım vardı. Şu an beni tanımayan, dışlayan... sürüye. Ben düşünürken Eray'ın geri çekilmesini korkaklık olarak algılayan, Ümit yavşakça konuşmaya devam etti.

"Hatırladığım kadarıyla sen en diptesin, Eray. Biliyorsun, tam olarak sürünün parçası değilsin ve sürünün parçası olmayanlarında burada konuşmaya hakkı yok."

Beklenmedik bir şekilde araya girdim.

"Yeter! Sus be!"

Düşünmeden konuştuğum için içimi tedirginlik kapladı ama haklıydım. Adam saçma sapan gerilim yaratıp, duruyordu.

Şaşkın gözlerle bana bakarken, "Ne?" diyebildi.

Ben de 'madem başladım, devamını getireyim' diye, düşündüm. Hızımı kaybetmeden konuşmaya devam ettim.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin