Yeni bölüm yakında.
Arkadaşlar buraya kadar geldiyseniz bir oyu da çok görmezsiniz sanırım.
İYİ OKUMALAR
Kadın birkaç adım geriledi ve sırt üstü yere düştü. Elindeki baltaysa öteki tarafa doğru uçtu. Bense hareketsiz bir şekilde yatan kadına, donmuş bir halde bakıyordum. Bu sırada gaz bulutu etkisini iyice kaybetmeye başlıyordu. Kendime geldim ve bir hışımla kadına doğru koştum. Ateşlediğim kurşun kadının karnının alt kısmına denk gelmişti. Kadın çok hızlı kan kaybediyordu. Hemen elimle karnına baskı yaptım. Ölmesine izin veremezdim. Ben katil değildim. Tek düşünebildiğim buydu ama ne kadar baskı yaparsam yapayım kadının kanamasını durduramıyordum. Nalan bir anlığına gözlerini açtı ve öksürdü. Öksürüğün etkisiyle dışarıya doğru ağzından kan fışkırdı. Daha çok baskı yapmaya çalıştım. İstemsizce aynı şeyi tekrarlayıp duruyordum.
"Hayır, hayır, hayır..."
Ölemezdi. Kimseyi öldüremezdim. Kadının zayıf nefes alışverişlerini duyabiliyordum. İçimi rahatlatan tek şey buydu. Bu sırada Eray yanımıza geldi. Şaşkınca önce kadına, sonra bana baktı ve konuştu.
"Ne oldu burada?"
Cevap veremedim.
"Hayır..." diye, sayıklamaya devam ettim.
Sonunda Eray beni kolumdan tuttu ve çekmeye çalıştı ama tüm gücümle kadına tutundum.
Sert bir ses tonuyla, "Gitmemiz lazım." dedi.
Bense sadece kadını düşünüyordum. İstemsizce ağlamaya başladım. Kendimi toparlamaya çalışarak konuştum.
"Bir şey yap. Ambulansı ara."
Eray yerdeki silahı aldı. Beni kadından ayırdı ve kucakladı.
"Yapıyorum. Buradan gidiyoruz." dedi.
Beni bırakması için çabalayıp duruyordum ama yararsızdı. Evden çıktık. Silah sesini duyan bütün apartman ayaklanmıştı. Eray bize bakan karşı komşuları önemsemeden asansörün düğmesine bastı. Daha sonra ise fikri değişti ve merdivenlerden inmeye başladık. Neredeyse her kattaki kapı açıktı. Herkes bizi izliyordu. Komşulardan biri bağırdı.
"Polisi aradım."
Eray'sa umursamadan inmeye devam etti. Neredeyse varmıştık ki, üç adam önümüzü kesti.
İçlerinden biri, "Polis gelene kadar bir yere gidemezsin." dedi.
Eray bir süre adamları geçmeye çalıştı. Uğraşları işe yaramayınca konuştu.
"Geçmem sizin yararınıza olur." dedi.
Adamların pes etmeye niyeti yoktu. Daha demin konuşan adam tekrar konuştu.
"Kızı bırak önce."
Bu sırada ben olanları göremiyordum. Arkam dönük bir şekilde Eray'ın omzunda kaçmak için çabalıyordum. O ise her kıvranışımda beni daha sıkı tutuyordu. Daha fazla bekleyemeyen Eray adamlardan birine tekmeyi geçirdi. Tekmenin etkisiyle az kalsın omzundan düşüyordum ama tekme işe yaramış olacak ki Eray koşar adım aşağıya inmeye devam etti. Kafamı kaldırıp, baktığımda adamlardan biri yerde can çekişiyordu. Diğeri ise ona yardım etmeye çalışıyordu. Kısa sürede apartmandan çıktık. Çıkmamızla polis sirenlerini duymamız bir oldu. Eray sersemlemiş bir halde önce sağa sonra sola baktı. Sonra sağa doğru koşmaya başladı. Gri bir arabanın yanına gelince durdu. Cebinden anahtarı çıkardı ve arabayı açtı. Kaçma girişimi benim umurumda değildi. Tek istediğim kadının ölmediğini görmekti. Beni bırakınca apartmana doğru koşmaya başladım. Eray'sa peşime takıldı. Çok geçmeden beni tekrar yakaladı ve konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yürüyenler
ChickLitNida isteği dışında kurtadama dönüştürülmüş genç bir kızdır. Isırıldığından bu yana kendisini insanlardan uzak tutmaya çalışarak hayatına devam etmektedir. Fakat hiç beklemediği bir anda kendisini büyük bir savaşın içinde bulur. Bu savaş ona kendisi...