Medya Stranger Things
Yeni bölüm yakında.
Odası beklediğimden çok daha ilginçti. Amerikan filmlerindeki dedektiflerin araştırmalarını incelemek için kullandığı odalara benziyordu. Etraf karmakarışıktı. Odanın köşesinde tek kişilik ufak bir yatak vardı. Yanında ise iki kapılı küçük bir dolap vardı. Beni şaşırtanlar ise kocaman bir masa, iki duvarı kaplayan, tavana kadar uzayan kitaplıklar, yerlerin, duvarların tamamen kağıtlarla kaplı olması ve masanın üstündeki hacker filmlerini aratmayacak bilgisayarlardı. Kısa süre de incelemeyi bitirip, ona karşılık verdim.
"Merhaba."
Cevabımla adam olduğu yerden bize doğru yürümeye başladı. Bu sırada odaya Eray girdi.
Çetin, "Tam zamanında geldin." dedi.
Bense hiçbir şey anlamadan öylece duruyordum.
Eray, "Ne karar verdin?" diye, sordu.
Çetin yere attığı dosya yığınlarının içine dalıp, içlerinden birini aldı. Aradığı dosyanın o olup, olmadığından emin olamadım. Sanki dosya yığınının içine elini atıp, rastgele bir tanesini seçiyordu.
"Başlangıç için iyi olur." deyip, elinden dosyanın alınmasını ister gibi öne doğru uzattı.
Eray gidip, dosyayı aldı. İçini açamadan Çağrı araya girdi.
"Eray hazır demiş ama bence öyle değil. Onu göreve yollamak tehlikeli olacaktır. Hem bizim için hem de onun için."
Çağrı dediğini tamamlayamadan Çetin otoriter bir ses tonuyla araya girdi.
"Eray eğitiminin tamamlandığını, hazır olduğunu söyledi." dedi. Bir süre durup, derin bir nefes aldı. "Kızı eğiten kişi Eray olduğuna göre, sana kızın hazır olmadığını hissettiren şey nedir, Çağrı?" diye, sordu.
Konu fazlasıyla benden çıkmış gibiydi. Benim hakkımda konuşuyorlardı. Ben ise tek kelime bile edemiyordum. Bu sırada Çağrı fikrini savunmak için tekrar konuştu.
"Onu getiren kişi benim. Onu Eray'dan daha iyi tanıyorum. Tek başına bir görevi şu an başaramaz. Daha önce böyle bir şey yapmadı. Kurt adam olmak konusunda başarı elde etmiş olabilir ama biz ondan casus olmasını istiyoruz. Çetin sen de biliyorsun. Çömezlere bu tarz görevler vermeyiz, hele de yalnız başınaysa."
Çağrı beni savundu mu? gömdü mü? Anlayamadım. Casusluk olayıysa başka bir kafaydı. Bunlar benden tam olarak ne bekliyordu? Kafam karmakarışıktı. Sorular uçuşup, duruyordu.
Çetin, "Yalnız olacağını söylemedim. Eray ona ilk görevinde yardım edecek." dedi.
Eray'ın tepkisi gecikmedi.
"Onu dediğin gibi eğittim. Benim bu kızla işim bitti." dedi.
Dediği şeyi söyleme tarzı beni sinirlendirdi. Hemen araya girdim.
"Ne biçim konuşuyorsun, sen?"
Yüzüne aptal bir ifade yerleştirdi ve "Bitmesin mi?" diye, sordu.
İstemsizce güldüm.
Çetin, "İkiniz de sakin olun." dedi, tok sesiyle. "Eray, Çağrı haklı onu tek başına yollayamayız. Ona yardım edeceksin, öğreteceksin. Görev zaten iki kişilik. Ben her şeyi ayarladım. Gerekli olanlar elindeki dosyada. Şimdi odamdan çıkın." dedi.
Bizi kesinlikle kovuyordu. Çağrı ve Eray'sa adamın dediğini ikiletmeden yerine getirdi. Bende peşlerine takıldım. Kapıyı açtığımızda karşı kapıdaki Azra'yla karşılaştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Yürüyenler
Chick-LitNida isteği dışında kurtadama dönüştürülmüş genç bir kızdır. Isırıldığından bu yana kendisini insanlardan uzak tutmaya çalışarak hayatına devam etmektedir. Fakat hiç beklemediği bir anda kendisini büyük bir savaşın içinde bulur. Bu savaş ona kendisi...