HİS

300 54 58
                                    

YENİ BÖLÜM YAKINDA

YORUM ve VOTE BEKİYORUM. YORUM GELMEDİĞİ SÜRECE YENİ BÖLÜMÜN GELİŞ ZAMANI UZUYOR. DÜŞÜNCELERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ.

İYİ OKUMALAR

"Neden Bulut'a bağırıyorsun? Kafayı mı yedin?" diye, çıkışınca Çağrı ses tonunu düşürerek beni cevapladı.

"Özür dilerim, Bulut. Seninle alakası olmadığını söylemek istemiştim."

Sözleri biraz olsun beni rahatlattı ama hala Azra'ya neden bu kadar öfkeli olduğunu bilmiyordum. Azra'yı getiren kişi Çağrı'ydı. 'Acaba o zaman mı bir şey oldu?' diye, düşündüm. Her ne olduysa artık bilmek istemiyordum. Çağrı'yla kavga edecek ya da Azra'yı avutacak halim yoktu. Her şeyi olduğu gibi bırakmak en iyisi gibiydi. Ben karara varmaya çalışırken Bulut, Çağrı'yı yanıtladı.

"Özür dilemen gereken kişi ağlayarak odadan kaçtı." Öfkeli bakışlarım Bulut'a kayınca ne olduğunu anladı ve bu sefer gözlerini bana dikti. "Nida haklı olduğumu biliyorsun." dedi.

Bıkkın bir halde onu yanıtladım.

"Biliyor musun? Artık umurumda değil."

Sözlerimi tamamlamamla Eray'ın sırıtması bir oldu.

"Gerçek bir dostsun." dedi.

Neden bilmiyorum ama dediği şey bir anda deli gibi gülmeme neden oldu. Sanırım yaşadıklarım nedeniyle kafayı yemiştim. Ben gülerken Eray'da dahil hepsi şaşkın gözlerle bana bakıyorlardı. Bense umursamazca gülmeye devam ettim. Sonunda durmayı başarınca konuştum.

"Ben gidiyorum. Kimse beni rahatsız etmesin."

Sözlerimi tamamlayınca odadan çıktım ve aşağıya indim. Oda, eşyalar, her şey aynıydı ve şans eseri odada benden başka kimse yoktu. Bu sayede olabilecek soru yağmurlarından kurtuluyor, hepsini memnuniyetle cevaplayacak kişi olan Azra'ya bırakıyordum. Dolabın kapağını açtım ve içinden siyah, ince bir tişört ve siyah, penye bir tayt seçtim. Tuvalete gidip, hızlıca üstümü değiştirdim. Sonraysa yatağıma girdim. Hiçbir şey düşünmek istemiyordum. Her düşüncelere daldığımda kendimi durdurmaya çalışıyordum. Uzun bir süre buna devam ettikten sonra uykuya dalmayı başardım.

Tekrar gözlerimi açtığımda hava hala karanlıktı. Yavaş hareketlerle yatakta doğruldum. Karşı yatakta uyumaya devam eden Eray'ı gördüm. Ayağa kalktığımdaysa diğerlerinin de aynı halde olduğunu fark ettim. Yerdeki spor ayakkabılarımı hızlıca ayağıma geçirdim ve olabildiğince sessiz bir şekilde dolabın oraya gidip, içinden telefonumu aldım. Sessiz olmaya çalışsam da herkesin kulakları süper işittiği için duyulacağımdan korkuyordum.

Telefonu açıp saatte baktığımda dörde geldiğini gördüm. Tuvalete gidip, yüzümü yıkadıktan sonra bahçeye çıkmaya karar verdim. Bahçeye giderken Azra'yı düşündüm. Gelip, uyuması beni mutlu ediyordu. Her ne kadar arkadaşlık ilişkilerinde berbat ve donuk olsam da sanırım Azra'ya alışıyordum. Bana hep yardım etmeye çalışıyordu. Her ne kadar soruları nedeniyle onu ya da kendimi öldürmek istememe neden olsa da iyi birisiydi. Bunu düşünmek yüzümde ufak bir tebessüm oluşmasına neden oldu.

Daha sonra yeterince yürüdüğümü düşündüğümde yere çöktüm. Elimi yeni kesilmiş çimenlere daldırdım. Sevdiğim çimen kokusu artık çok daha yoğundu ve bu yoğun koku hoşuma gidiyordu. Yerdeki çimenlerden birazını kopardım ve burnuma götürdüm. Kokunun etkisiyle rahatlamış, uyuşmuşken bunu bozan ayak seslerini duydum. Rahatsızlığımı belli edercesine hızla arkamı döndüm. Çağrı'yı gördüğümdeyse öfkem azaldı. Yanıma geldi ve oturdu.

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin