HERKES İÇİN TEHLİKE

391 52 33
                                    

YENİ BÖLÜM YAKINDA

İYİ OKUMALAR

Bu sırada kapı tekrar çaldı. Hepimizin bakışları anında oraya döndü.

Çetin, "Azra seni çok merak etti. Mecburen getirdim." dedi.

Konuşması bitince kapıyı açtı. Gelen gerçekten de Azra'ydı. Kötü gözüküyordu. Her gün düzleştirdiği kısa, siyah saçlarını bugün üstün körü bir şekilde toplamaya çalışmıştı. Yüzü her zamankinden daha beyaz, göz altlarıysa daha mordu. Neden böyle gözüktüğünü anlamaya çalışırken, daha fazla dayanamadım ve sordum.

"Sen iyi misin?"

Kız sert adımlarla yanıma yürüdü ve bana sıkıca sarıldı. Bende elimden geldiğince ona karşılık vermeye çalıştım. Bir süre bir şey söylemeden öylece kaldık. Daha sonra ise sorumu cevaplamak için konuşmaya başladı.

"İyi değilim. Yuvadaki tek arkadaşım hiçbir şey söylemeden o psikopatla gitti. Nasıl iyi olabilirdim? Seni çok merak ettim."

Konuşurken öfkeli ama aynı anda üzgün gözüküyordu. Onun bu hali beni şaşırttı. Daha önce hiçbir arkadaşım beni bu kadar önemsememişti. Bu nedenle nasıl davranmam, ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum.

"İyiyim." diyebildim.

Bu sırada Azra'nın bakışları oturan Bulut'a kaydı.

"Bu da kim?" diye, sordu.

Açıklamak için konuşmak üzereydim ki Bulut bana izin vermedi. Ayağa kalktı ve kendini tanıtmaya başladı.

"Bulut, Nida'nın kuzeniyim. Siz?"

Azra kollarını birleştirdi ve Bulut'u iyice süzerken cevapladı.

"Azra, arkadaşıyım."

Bulut başıyla onu onayladı. Bu sırada Çetin araya girdi.

"Yuvaya dönüyorum. Bana söylemeden hiçbir şey yapmayın."

Çağrı, "Tamam." diyerek, onu onayladı.

Çağrı, Eray ve Çetin'in arasındaki ilişki çok açıktı. Çağrı her şeye rağmen Çetin'in söz dinleyen, uslu oğluydu. Eray'sa yaramaz ve isyankar olandı. Bense bu iki ilişki tarzını da doğru bulmuyordum. Ben ve babam her şeye birlikte konuşup karar vermeyi tercih ederdik. Sonra annemi düşündüm. Belki de anneme karşı ben Eray'dım. O ne derse tersini yapan, söz dinlemeyen kızı. Anneme göre olduğum şey buydu.

Ben düşünce alemin de takılırken Çetin başka bir şey söylemeden evden çıktı. Onun gidişiyle rahatlamış oldum. Ne kadar belli etmemeye çalışsam da onun varlığı beni tedirgin ediyordu. Kötü ya da acımasız biri olmadığını anlıyordum ama yine de o yuvadaki otoriteydi ve ben bundan hiç hoşlanmıyordum.

Koltuğa oturmak için yöneldiğimde Bulut beni durdurdu ve kulağıma bir şeyler fısıldamaya başladı.

"Bu kız da kurt kadın mı?"

Aynı şekilde fısıldayarak onu cevapladım.

"Evet, ne oldu?"

Kulağımdan uzaklaştı ve "Hiç." dedi.

O an ne olduğunu anladım. Yüzümü kocaman bir gülümseme kapladı. Sesimi alçaltmaya çalışarak konuştum.

"Yoksa hoşlandı mı?"

Hemen savunmaya geçti. Sert ama kısık bir ses tonuyla beni cevapladı.

"Yok öyle bir şey. Güzel kız ondan sordum."

Gece YürüyenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin