🎶Dolu Kadehi Ters Tut - Yalan
"Sıcak bir ten evet ama o sen değilsen,
yarım kalırım seni hissedemezsem.
Sen yokken yalnızım hep ben,
olsada birileri dolamıyor
senin yerin..."🖤
Öylece kalakalmış bir şekilde Emir'in gözlerine bakmayı sürdürdüm. Az önce Emir Pınar bana,
Ben, Doğu Güngör'e,
Seni seviyorum mu demişti?"Doğu?" Bana beni sevdiğini söylemişti. Evet biliyorum, bana daha önce de ihtiyacı olduğunu farklı şekillerde dile getirmişti. Ama, ama bu seferki direk açık bir itiraftı. Bana resmen seni seviyorum demişti. Seni seviyorum.
"Doğu? Sana diyorum!" Emir'in yanağımdaki eli çeneme kayıp başımı sağa sola salladığında birden derin bir nefes alırken buldum kendimi. Nefes almayı unutmuş olmamı birde Emir'in fark etmiş olması biraz daha heyecanlanmama sebep olmuştu.
"Hah şöyle, nefes al takıntılım.""Ne dedin sen?" Emir'in yüzündeki sırıtış sorumla beraber iyice büyüdü, bana doğru bir adım daha atarak aramızdaki mesafeyi biraz daha azalttı.
"Nefes al dedim." Başım itiraz edercesine hızla iki yana sallandığında aynı zamanda da ekledim.
"Hayır, ondan önce." Ve bana doğru bir adım daha atarak aramızda olan boşluğu resmen sıfıra indirdi bu hareketiyle artık yüzlerimiz birbirine bir nefes kadar yakındı. Ve bu, bu gerçekten kalbimde kontrol edemediğim bir takım çırpınışlara yol açarken aynı zamanda da benim için yeniden nefes almayı güç bir duruma getirmişti. Bir insanın kalp ritmimi böylesine değiştirebiliyor olması çok garipti.
"Ne dedim?"
"Ciddiyim Doğu, nefes almalısın." Ardından sıcacık dudakları benimkilerle birleştiğinde gözlerimde senkronize bir şekilde kapandı. Dudaklarımın üzerine bıraktığı uzun öpücüğün ardından geri çekilmek yerine çenemde olan elini belime yerleştirerek beni kendine çekti. Dudakları ise üst dudağımı kavrayarak nazikçe hareketini sürdürdü. Saniyeler sonra tüm bu olanların büyüsünden çıkıp kendimi Emir'in mükemmel dudaklarına eşlik ederken buldum.
Dudaklarımız birbirinden Emir'in ufak gülümsemesi eşliğinde ayrılırken alnını alnıma dayadı."Üzerimde enteresan bir etkin var Doğu ve ben uzun süre sonra ilk defa kontrolümü kaybediyorum." Kısık sesle söyledikleri zaten kıpır kıpır olan içimin daha da hareketlenmesine sebep oluyordu. Gözlerim hala kapalı, ellerimi Emir'in bedenine sararak olabildiğince sıkı bir şekilde sarıldım.
"Peki bu kötü bir şey mi?" Emir'de tıpkı benim gibi olabildiğince sıkı bir şekilde sarılışıma karşılık verdi ve çenesini başımın üzerine koyarak omuzlarını silkti.
"Hiç sanmıyorum. Kötü bir şey olsaydı, beni bu kadar mutlu hissettirmezdi." Sözlerine ve neşeli sesine iç geçirirken o da konuşmaya devam ediyordu.
"Şey gibi bir his, sanki dünyadaki en neşeli şarkısının bile melodisinden daha neşeli bir hayat yaşıyormuşum gibi."Bir dakika, bir dakika benim üç tane kalbim falan mı var? Bir tanesi için fazlasıyla yüksek bir tempoda atıyorda çünkü.
Nefes al kızım.
Nefes al.BAŞARDIM!
BEN BAŞARDIM!
BEN EMİR'İN SEVGİSİ KAZANMAYI BAŞARDIM.
KENDİME VE HİSLERİME İNANDIRDIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolun Sonu
ChickLitBir sözden, bir yazıdan, bir bakıştan beklentiye girmek çok mu çocuksuydu? Zaten hep her şey böyle başlamaz mıydı? Biri gelirdi ve bir şey söylerdi, bir bakmışsın hayatında. Başka biri gelirdi bakardı sadece, uzunca bakardı ve için kıpır kıpır olurd...