Aklımdan çıkmıyor,
Aklım çıkıyor,
O çıkmıyor.Oğuz Atay
🖤
2011
"Batı bak yıldız kayıyor, dilek tut hemen." Parmağımın ucundan geçip giden yıldıza bakarak büyük bir heyecanla konuştuğumda Batı'da oturduğu yerde zıplayarak yıldıza bakmaya başladı.
"Sende sende!" Gözlerimi sıkıca kapatıp aklımdan geçen ilk şeyi arka arkaya birkaç kere tekrar ettim.
"Tuttun mu?" Batı'nın heyecanlı sesini duyduğumda sıkıca yumduğum gözlerimi açıp başımla sorusunu onayladım.
"Ne tuttun?"
"Annem ve babamın ayrılmasını."
"Annemle babamın boşanmasını diledim ben." İkimizde aynı anda konuştuğumuzda söylediklerimizden memnun olup birbirimize gülen suratlarla baktık.
"Bi' de çikolata dedim ben, çok çikolata. Bak bu kadar." Tombul kollarını kocaman açarak bana ne kadar çikolata istediğini anlatan kardeşimin komikliğine kahkaha atarak arkama yaslandım ve hala konuşmaya devam eden kardeşimi dinlemeye devam ettim.
"Sonra dinazor istedim.Başkaaaa, parktaki salıncağın evimize taşınmasını istedim. Annemin bir daha çilekli pasta yapmasını istedim..."•
GÜNÜMÜZ
Kadrajıma ilk Enes hemen arkasından Akın ve birkaç saniye sonra diğerlerine nazaran kafası eğik ağır ağır yürüyen İnci girdiğinde bir saniyeliğine şok geçirdim. Hadi Akın neyse İnci'nin bu iki aptalın peşinde ne işi vardı?
"Selam!" Enes'in yüksek çıkan sesi bütün apartmanın içinde yankılandı önce ardından beni ittirerek içeri girdi ve converslerini topuklarıyla çıkarıp kenara fırlatıverdi.
Akın'da tıpkı Enes gibi hiç çekinmeden içeri geçip ayakkabılarını çıkarmak için yere çömeldiğinde gözlerim hızla İnci'ye kaydı. Yüzünü utançtan buruşturmuş kapının önünde bana bakıyor ve resmen gözleriyle kızmamam için yalvarıyordu."Kızım geçsene içeri, orda mı bekleyeceksin?" Bir süre daha bekledikten sonra içeri girip ayakkabılarını çıkarmak için harekete geçti.
"Bunlar neymiş lan?" Enes komidinin üzerindeki süsleri tek tek eline alıp incelemeye başladığında Akın'da çoktan ayakkabılarını çıkartmış ve etrafta göz gezdirmeye başlamıştı.
"Emir nerdesin koçum?" Emir mi? Akın'ın adımları Emir'in olduğu odaya doğru yöneldiğinde Emir çoktan Akın odaya varmadan odadan çıkmıştı ve en az benim kadar şaşkın bakışlarla Enes ve Akın'a bakıyordu. Yanımda utangaç bir şekilde şekilden şekile giren İnci'nin kulağına doğru eğildim ve yalnızca onun duyabileceği bir şekilde konuştum.
"Emir'in burda olduğunu nerden biliyorlar?"
"Onun için geldiler zaten."
"Ne!?" Fısıldamayı bırakarak ani bir tepki verdiğimde İnci dudağını ısırarak sözlerine devam etti.
"Ben yanlışlıkla ağzımdan senin Emir'in yanında olduğunu kaçırdım sonrada olanlar oldu zaten. Ben gelmeyelim dedim ama, valla bak dinlemediler beni." Birde acil bir şey söylememiz gerekiyor diye kandırmaya çalışmaları yok muydu. Kaşlarımı iyice çatıp bakışlarımı aptal arkadaşlarıma çevirdiğimde ikisininde Emir'in karşısına dikildiğini gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolun Sonu
ChickLitBir sözden, bir yazıdan, bir bakıştan beklentiye girmek çok mu çocuksuydu? Zaten hep her şey böyle başlamaz mıydı? Biri gelirdi ve bir şey söylerdi, bir bakmışsın hayatında. Başka biri gelirdi bakardı sadece, uzunca bakardı ve için kıpır kıpır olurd...