39

518 30 47
                                    

🎶Pera - Seni Kaybettiğimde

"Dünyayı versen neye yarar
sen yoksan.
Yolları neyleyim seni
getirmiyorsa."

🖤

Yavaş yavaş her şey yerli yerine oturmaya başlıyordu. Korkularım dakikalar öncesinde Emir'in bana sıkıca sarılmasıyla eriyip gitmiş ve geriye koca bir sevgi kalmıştı. Artık duygularımın adını biliyordum, uğruna her şeyi göze aldığım bu yolun ipini çeken şey sadece sevgiydi. Sevgi, Emir'in uyurken büzülen dudakları, güldüğünde burnundan çıkan hırıltı, sesindeki melodi, gözlerimdeki yeni yeni oluşan parıltıydı. Sevgi yanındayken güm güm atan kalbim, konuşurken onu kırmamak için binlerce kez düşünen beynimdi.

Elimdeki son kitabı da duvarın dibine özenle dizdiğim diğer kitapların yanına bırakıp oturduğum yerden hiç kalkmadan kendi etrafımda dönerek Emir'e döndüm. Arkası bana dönük bir şekilde yatağa oturmuş bir şeyler yapıyordu. Arka cebimdeki telefonumun bildirim sesiyle bir süre daha onu izleyip gözlerimi elime aldığım telefonuma kaydırdım.

*Annem: Birkaç dakikaya orda olurum.

Mesajdan çıkarak telefonu yeniden arka cebime koydum ve yavaşça ayağa kalktım.

"Bana bir gün Dövüş Klübü'nü verebilir misin? Güzel bir kitaba benziyor." Gittikçe Emir'e yaklaşırken ne yaptığını yeni yeni görmeye başlamıştım.

"Olur." Gözlerim beyaz çerçevede dolanırken aklıma bu çerçevenin Emir'in eski evinde duran boş çerçeve olduğu gelirken Emir'in çerçevenin yüzünü çevirmesiyle bu ihtimal tamamen kesinleşti ancak asıl önemli olan şey çerçeve değil, içindeki fotoğraftı.

"Söylediğin her şeyin birer birer gerçek olması çok tuhaf değil mi?" Emir bizim evden gitmeden önce onun haberi olmadan fotoğrafların arasına koyduğum fotoğrafımızda olan bakışlarımı Emir'e çevirip kaşlarımı hafifçe çattım.

"Anlamadım?"

"Belki henüz en eğlenceli şarkılar bile benim hayatımdan sıkıcı değil ama hayatım enefkarlı şarkılardan da beter olmadığı kesin." Başını yeniden çerçeveye indirerek baş parmağıyla fotoğrafı hafifçe okşayıp sözlerine devam etti.
"Ve artık bu çerçevenin içine koyabileceğim önemli insanlarla çekilmiş önemli fotoğraflarım var. Üstelik birden fazla." Son cümlesinde yatakta duran diğer fotoğrafları göstermişti. Hayran bakışlarım Emir'in mükemmel yüz hatlarında dolaşırken koca bir iç çekip Emir'e bakmaya devam ettim. Ben dikkatle ona bakerken Emir elindeki çerçeveyi komidinin üzerine özenle bırakıp diğer fotoğrafları da çerçevenin yanına bıraktı.

"Çerçeveyi de aldığını bilmiyordum."

"Aslında bende bilmiyordum, yani alacağımı bilmiyordum ama eşyalarımı toplarken içimden bir ses almam gerektiğini söyledi. Sanki çerçeveyi ordan alırken bu günün geleceğine emindim, bana asla yalan söylemeyeceğinden ve mutlaka bir gün bu çerçevenin içine bir fotoğraf koyacağımdan emindim." Emir'in sözleri gururumu okşarken aynı zamanda da kendimi toparlamakla doğru bir karar verdiğimi kanıtlıyordu. Değer verdiği insanları kaybetmekten deli gibi korkan biri bana güvendiğini söylüyordu ve bu belki de hayatımda hissedebileceğim en güzel duyguydu.

"Ayrıca haklı olduğun bir şey daha var," çerçeveye dalan bakışlarımı yataktan ayaklanarak karşıma geçen Emir'e çevirdim.
"Önce oldurur sonra kanıtlarım dedin, oldurdun ve kanıtlıyorsun." İşte buna katılmıyordum. Başımı itiraz eder gibi iki yana salladım ve gecikmeden ekledim.

Yolun Sonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin