🎶Pera - Bu Gece
"Söndür ışıkları,
kapat tüm perdeleri,
Bu gece sadece sen ve ben olalım,
İstersen hep konuşup,
istersen hep susalım. "🖤
Artık koşmaktan bıkmış bir şekilde simit kafeye doğru olan adımlarımı iyice yavaşlatıp montumun önünü açtım. Soğukta koşa koşa hasta olacaktık, hele Batı, ben yine altımda kalın eşofman üzerimde kat kat kıyafetler ve montum ile adete bir ip yumağı gibi koşarken sevgili kardeşim Batı spor taytının üzerine giydiği şortu ve yalnızca tek kat olan yünlü kapüşonlusuyla geziyordu.
Kendimizi simit kafenin içine attığımızda etrafa bir süre göz gezdirdik ardından ilk katta olmadıklarını görünce ikinci kata çıktık. İkinci katta camın yanındaki masada Akın ve Enes'in olduğunu görünce onların yanına doğru ilerledik.
"Aa Batı, hoş geldin kardeşim." Enes anında ayaklanıp Batı'yla sarıldığında Akın oturduğu yerden kalkmadan yalnızca başıyla selam vermekle yetindi. Akın ve Batı şu ana kadar üç, dört kere karşılaşmış olmalarına rağmen bir türlü birbirlerine ısınamamışlardı.
"Ne zaman geldin sen?"
"Cuma geldim, bu gece gideceğim hatta."
"Tüh, vakit geçiremedik bu sefer. Bir dahakine artık." Enes Batı'ya bakmayı bırakıp arkasına yaslandı ve gözlerini bana çevirdi.
"Neden çağırdın bizi buraya Doğu?" Koşmaktan hafifçe gevşemiş at kuyruğumu sıktırıp konuştum."Emir gelsin o anlatır. İnci nerde bu arada?"
"Aradık ama açmadı, gelir herhalde birazdan." Soruma Akın cevap verdiğinde başımla onaylayıp arkama yaslandım. Batı'nın Akın'ın sesini duymasıyla gözlerini devirmesi bir olmuştu.
Gözlerimi dışarda gezdirdiğimde Emir ve ikizlerin simit kafeye doğru yürüdüğünü görüp telefonumu elime aldım ve mesaj kısmına girip Emir'in üzerine tıkladım.
*Ben: İkinci kattayız.
Telefona bakmayı bırakıp kapıdan girmek üzere olan Emir'e baktığımda onunda telefonuna baktığını gördüm. Birkaç saniye sonra merdivenlerde göründüler ve ardından masamızın boş yerlerine yerleştiler.
"Selamlar gençlik." İlk konuşan Uğur olurken ben gözlerimi Emir'e çevirip kırmızı burnuna bakıp gülümsedim. O da bana bakarak gülümsediğinde bir süre bakıştık ancak ikizlerin dikkatinin daha önce hiç görmedikleri kardeşimin üzerinde toplandığını gördüğümde bende onlara döndüm.
"Siz baya farklısınız ama, ikiz olduğunuzu bilmesem anlamam bile."
"Yüz yapıları falan benziyor ama, o kadar da değil Uğur." İkili kendi arasında ne kadar benzediğimizi tartışırken Emir araya girip tüm dikkati üzerine çekti.
"Ben artık anlatmaya başlayım."
"İnci gelmedi." Akın birden söze girdiğinde Batı gözlerini devirip oturduğu sandalyede birazcık kaykılarak dizini sallamaya başladı. Bu iki olmuştu. Akın'ın sesini duyduğu için mi yoksa Akın İnci'nin yolunu gözlediği için mi sinirlendi pek anlamasamda iki olsalıkta aptalca hoşuma gitmişti. İnci'yi bilmem ama benim kardeşim zorlamalarıma ve inatlarıma tepkiler vererek, her ne kadar inkar etsede kendini bu fikre kaptırmaya başlamıştı bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolun Sonu
ChickLitBir sözden, bir yazıdan, bir bakıştan beklentiye girmek çok mu çocuksuydu? Zaten hep her şey böyle başlamaz mıydı? Biri gelirdi ve bir şey söylerdi, bir bakmışsın hayatında. Başka biri gelirdi bakardı sadece, uzunca bakardı ve için kıpır kıpır olurd...