🎶Selman Tin - Gözlerinde Bi'yer
"Gözlerinde bi'yer,
hiçbir taksicinin bilmediği.
Hiçbir taksi metreninde paha biçemediği.
Hiçbir haritanın göstermediği,
hiçbir yol tabelasınında kestiremediği."🖤
Emir'in kapıya dayanmış kendisine bakan anneme doğru bakmasıyla dalgın bakışlarımı hızlıca toparlayarak bende anneme baktım. Gülümsüyordu, neden gülümsediğini bilmiyordum ama gülüyor olması güzel bir şeyler olduğunun kanıtıydı.
"Tabi ki teklifimiz geçerli, geçin hadi içeri." Annemin olduğundan daha yumuşak çıkan sesiyle yeniden bakışlarımı Emir'e çevirdiğimde onun annemi başıyla onayladığını gördüm. Ardından bana kayan gözlerindeki izin ister gibi bakışı fark ettiğimde hızlı hızlı başımı sallayarak az önce koşarak indiğim birkaç merdiveni ağır ağır adımlayarak kapının önüne geldim.
Emir bir süre benim ayakkabılarımı çıkarışımı izledikten sonra benim gibi harekete geçerek ayakkabılarını bir çırpıda ayaklarından sıyırıp içeri adımını attı. Üzerinde ki gerginliği hissetmemek neredeyse imkansızdı ama annemin o gerginliği geçireceğine adım gibi emindim. Emir rahatlasın diye yapmadığını bırakmayacaktı.
Ayrıca nasıl olmuştu da fikri değişmişti Emir'in?
"Sen istediğin bir yere otur oğlum biz hemen sofrayı kurarız, hadi Doğu tabak, çatalları çıkar." Emir'in oğlum kelimesini duymasıyla beraber anneme çıkan bakışlarıyla sırıtışımı engellemek için dudağımı dişledim ancak pek başarılı olmuş sayılmazdım.
"Ceketini vermek ister misin?" Emir'in koluna değen elim aniden ürpererek bana dönmesine sebep olurken gecikmeden başıyla beni onaylayıp ceketini üzerinden çıkarttı ve bana vermeden askılığa yerleştirdi. Emir her yaptığın şey nasıl bu kadar tatlı olabilir be çocuk?
"Gel hadi." Peşimden ilerleyerek kendisine en yakın olan sandalyeye oturduğunda bende işe koyularak sofrayı hazırlamaya başladım. Elime aldığım çatal ve kaşıkları masaya yerleştirirken bir an olsun gözlerini benden kaçırmadan beni izleyen Emir'e kısa bir bakış atıp gülümsedim ancak onun yüzünde en ufak bir mimik oynaması dahi olmamıştı.
"Anne biliyor musun Enes dün ilk defa birinden almadan ödevini yapmış. Yani bize öyle söyledi tam emin değiliz, ama cevaplarının yüzde atmışının yanlış olması da acaba bu çocuk gerçekten kendi mi yaptı diye düşündürmedi değil." Ortamdaki sessiz gerginliği yok etmek için açtığım konu annemin sesli bir şekilde gülümsemesine neden olurken kaselere koyduğum çorbalarla beraber masaya yöneldim.
"O keratayı da görmüyorum uzun zamandır, nasıl değişmiştir."
"Ay yok anne ne değişmesi hala aynı, çorba içmek ister misim Emir?" Onaylar nitelikte salladığı başını görmemle kaseyi önüne bırakıp bende onun yanına oturdum.
"Emir iyi anlaştı mı Enes'lerle bakalım?" Annemde elinde kendi çorbasının kasesiyle masaya gelip karşımıza oturduğunda Emir'in sessiz kaldığını görüp soruyu ben cevapladım.
"İyi anlaşıyor gibi görünüyorlar." Emir'e çevirdiğim bakışlarım Emir'in derin bir nefes alıp beni başıyla onaylamasına sebep olurken kaşığımı elime alıp ağzıma bir kaşık çorba attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolun Sonu
Genç Kız EdebiyatıBir sözden, bir yazıdan, bir bakıştan beklentiye girmek çok mu çocuksuydu? Zaten hep her şey böyle başlamaz mıydı? Biri gelirdi ve bir şey söylerdi, bir bakmışsın hayatında. Başka biri gelirdi bakardı sadece, uzunca bakardı ve için kıpır kıpır olurd...