Yolun Sonu

46

🎶KÖFN - Bi' Tek Ben Anlarım

"Her anın aklımda,
her kıvrımın.
Sanmasınlar asla seni benden ayrı,
savrulur savrulur saçlarında hayatın.
Seni sorsunlar benden
bi' tek ben anlarım."

🖤

"Pekala çocuklar, zilin çalmasına da az kaldı zaten. Bu gün erken çıkabilirsiniz." Hocanın sözleriyle sınıf birden toplanmaya başlamıştı. Bense öylece olduğum yerde bir süre bekledim. Şu an kafam çok karışıktı, Emir'in mükemmel yazısına mı sevinmeliydim yoksa İnci'nin morarmış göz altlarına mı hüzünlenmeliydim bilmiyorumdum.
Başımı sağa sola sallayarak kendime gelmeye çalıştıktan sonra masanın üzerindeki birkaç parça eşyamı çantama koydum.

Sahiden şu an nasıl hissetmem gerekiyordu?

"Eee sınavlardan önce son kez harabe?" Akın'ın sesi boşluğa dalan gözlerimin kendine dönmesini sağlarken ona ilk cevap veren Enes oldu.

"Ben her türlü okeyim."

"İnci?" Gözlerimi İnci'ye çevirdim. Çoktan toplanmış ve sırt çantasını omuzlarına yerleştirmişti.

"Yok, ben eve gidip ders çalışacağım. Hala çok fazla eksik konum var." Ardından sessizde olan telefonunun sesini açıp gelen bildirimlere göz gezdirdi. Gördüğü şeyler pek hoşuna gitmemiş olacak ki derin bir iç çekip telefonunun ekranı kapattı ve arka cebine yerleştirdi.

"Ders mi? Sen mi? İyi de sen sınava bir gün kala eksik konu bırakmazsın ki." Akın yüzde yüz haklıydı. Bu işin içinde çok büyük bir bit yeniği vardı.
İnci duyduklarıyla beraber omuzlarını silkti.

"Bu sefer öyle değil ama çalışmadım." Kaşlarım kontrolüm dışı çatılırken yanımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi o tarafa çevirdim. Emir elinde hepimizin ceketiyle gelmişti, bütün ceketleri sıraya bıraktıktan sonra benimkini içlerinden alıp bana uzattı.

"Ne oldu? Suratlarınız neden asık?" Elindeki ceketimi aldıktan sonra üzerimizde dolaşan dikkatli bakışlarına cevap verdim.

"İnci her zaman sınavların daha tarihi belli olmadan konuları bitirir ve sınavları beklerdi. Şimdiyse eksik konusu olduğunu söylüyor. Sadece bunun tuhaflığını kabullenmeye çalışıyoruz." Cevabım İnci'nin kocaman bir of patlatmasına sebep olurken Akın ve Enes'de beni onaylamakla meşguldü.

"Acaba kıyamet mi kopacak?"

"O kadar olmasa bile bir şeylerin ters gittiği ya da gideceği kesin."

"Hayır bir şeylerin ters gittiği ya da gideceği yok. Sadece çalışmadım ve hepsi bu kadar. Lütfen artık şu konuyu kapatabilir miyiz?" İnci konuşması biter bitmez sıranın üstündeki hırkasını alıp üzerine geçirdi.
"Zaten annem beni almaya gelmiş, dışarda beni bekliyor." Sırt çantasını da özenle sırtına taktıktan sonra hepimize sunabileceği en büyük gülümsemeyi sundu.
"Sizi seviyorum arkadaşlar ve sizden tek isteğim sınavlar bitene kadar bana bu konu hakkında soru sormamanız. Şimdi gitmem lazım."

"Hangi konu hakkında?" Enes'in gecikmeden sorduğu soru Akın tarafından ensesine kocaman bir şaplak yemesini sağlamıştı. Hak etmişti de tabi.