53 - Final

45 4 33
                                    

🎶Pera - Sevemezsin

"Bazen anlatmak isterde
susar ya insan,
İşte bazen öyle sükuta mahkumum
dilimde prangalar..."

🖤

"Doğu pijamalarını kirli sepetine attım." Yeniden mutfağa gelen İnci'yi başımla onaylayıp elimdeki yumurta tavasını altına bir bez koyarak masaya bıraktım.
İnci de birer çatal alıp karşıma masaya oturdu.

"Anneni uyandırmayacak mıyız?"

"Yok, o bu aralar çok sıkı çalıştığı için zaten geceleri geç uyuyor. Hiç uyandırmayalım." Çayından bir yudum alıp arkasına yaslanırken bende tam buğday ekmeğinden bir parça koparıp yumurtayla ağzıma attım.

"Ben acaba karne almaya gelmesem mi?" İnci'nin sorusu ağzımdaki lokmayı bir anlık yutmamı zorlaştırdı ancak hemen toparladım.

"Neden?"

"Kötü hissediyorum çünkü, reglimin ikinci günü olduğum için hiç halim yok." Dün gece de eve gelir gelmez karnının ağrıdığını söyleyip uyumak istemişti. Dün ki planlarım hiç istediğim gibi gerçekleşmemişti. Batı eve gelmediği için sabaha kadar oturup İnci'yle sohbet edememişti, gerçi gelmiş olsaydı bile İnci'nin regli ağrısı büyük bir sorundu.

Ağzıma domates attığım sırada başımı kaldırıp İnci'e bakmamla arkamda bir noktaya kitlenmiş olduğunu görüp hızla arkama döndüm.

Altında dünkü eşortmanı üstünde hiçbir şey almayan kardeşim mutfak kapısına dayanmış bizi izliyordu. Bir dakika bunun evde ne işi vardı?

"Sen nerden çıktın?" Batı ağırca omuzlarını silkip bizden gözlerini kaçırdı ve mutfağa girdi.

"Ben zaten burdaydım." Çekmeceden filtre kahve paketini çıkarıp tezgaha koydu.

"Sen hep evde miydin? Arkadaşlarınla kalma işi ne oldu?" Kahve makinesinin birkaç tuşuna basarak içine yalap şap bir miktar kahve döktükten sonra üst raftan eline bir bardak aldı.

"Hep değil. Gece dörtte geldim eve, geldiğimde herkes uyuyordu." Ardından makineyi çalıştırıp yüzünü bize döndüğünde baktığı kişi direk bendim.

"Arkadaşlarınla neden kalmadın?" Daha sonra başka bir sorunun şu için daha önemli olduğunu düşünüp cevap vermesine fırsat vermeden yeniden konuştum.
"Sen neden çıplak dolaşıyorsun ayrıca şu an? İnci'nin henüz böyle şeylere hazır olduğunu sanmıyorum." Batı da benim gibi İnci'ye kaydırdı gözlerini. İnci ise tam da tahmin ettiğim gibi Batı'ya bakıyordu ama yüzüne.

"Hiç görmediğini sanmıyorum." Batı'nın yeniden arkasını dönerken söylediği şeyle İnci birden kaşlarını çatıp bana döndü. Bu komik tepkisine azıcık gülümseyip ağzıma bir salatalık dilimi attım.

"Daha dün tanıştınız Batı, nasıl görsün?" Kahve makinesine minik bir bakış atıp yaniden bana döndü.

"Beni değil." Tek söylediği bu olmuştu. Ardından alnını tutup biraz sıvazladı.

"İçtin değil mi?" Sorumu başıyla onaylayıp ekledi.

"Başım çatlıyor." Kahve makinesinden yükselen tiz ses kahvesinin olduğunu belirttiğinde hiç vakit kaybetmeden kahveyi bardağa dökmeye başladı.

Yolun Sonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin