🎶Ufuk Beydemir - Sarı Sarı Saçlar
"Sarı sarı saçlar yine yangın var,
peşimde tüm günahlar.
Vuruldum ona ben daha da sevesim var,
elvada tüm siyahlar..."🖤
Emir'e bu kadar yakın olmanın içimde oluşturduğu kıpırtı ile elini daha da sıkı tuttum. Omuzuma koyduğu başından başımı kaldırıp saçlarının arasına uzun bir öpücük kondurdum ve yeniden başımı başının üzerine koydum. Dün gece hatta birkaç gecedir gerginlikten hiç uyuyamadığı için her şeyi atlattıktan sonra, hiçbir şeyi düşünmek zorunda kalmadığı ilk an uykuya dalıvermişti.
Yola çıkalı neredeyse iki saat olmuştu ve Bolu sınırlarına çoktan girmiştik. Arabaya bindiğimiz andan itibaren Emir omuzumda uyuyordu. Hiç kimse tek kelime etmiyor, Emir uyanmasın diye şarkıların bile oldukça sakin olmasına dikkat ediyorduk.
"Seni eve mi bırakalım Doğu?"
"Evet, Emir güzelce dinlensin."
"Dinleniyorum zaten ben, gayet güzel dinleniyorum hemde." Hiç beklemediğim bir anda duyduğum sesle başımı hızlıca kaldırdım. Emir omuzuma daha da iyi yerleşerek boşta olan eliyle kolumu iyice kavradı.
"İşin mi var takıntılı?""Hayır hiçbir işim yok."
"O zaman bize geçiyoruz Batu."
~
"Aç mısın?"
"Değilim, sen?"
"Hemde nasıl." Emir elindeki eşyaları koltuğun üzerine bırakıp tezgahın üzerinde duran kabı eline aldı ve kapağını açıp tezgaha bıraktı. Kendini koltukta hemen yanıma bırakırken sarma dolu kaptan eliyle bir tane alıp ağzına attı.
"Sende yoruldun değil mi?" Ayaklarımı yukarı çekip Emir'e doğru döndüm ve koltukta bağdaş kurdum.
"Yorulmadım." Hızlı hızlı yediği sarmaların arkasından konuşmakta zorlandığı için başını aşağı yukarı sallamakla yetindi ve kocaman bir sarmayı dudaklarıma doğru yaklaştırdı. Hiç itiraz etmeden elindeki sarmayı ağzımı kocaman açarak ısırdığımda gülümseyerek beni izlemişti.
"Yiğit'in bu kadar hevesli olacağını hiç düşünmemiştim. Anlattığım hiçbir şeye düşündüğüm gibi tepkiler vermedi."
"Sen," sarmayı biraz daha çiğnedikten sonra hepsini yuttuktup konuşmaya devam ettim.
"Sen ona her şeyi anlattın mı?""Her şeyi değil ama şimdilik bilmesi gereken her şeyi diyebiliriz."
"Senin için çok zor olmuştur." Sağ elimle yüzünü nazikçe okşadığımda ağzındaki lokmayı tamamen yutup gülümsedi.
"Bittiğine şükrediyorum. Günlerdir ona her şeyi anlattığım anı kafamda kurup duruyordum." Ona biraz daha yaklaşıp yanağına kocaman bir öpücük kondurdum.
"Gerçekten dinlenmen lazım Emir, saatlerce uyumalısın." Beni başıyla onaylayıp ağzına bir sarma daha attı ve elindeki kabı sehpaya bırakıp cebinden telefonunu çıkarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yolun Sonu
ChickLitBir sözden, bir yazıdan, bir bakıştan beklentiye girmek çok mu çocuksuydu? Zaten hep her şey böyle başlamaz mıydı? Biri gelirdi ve bir şey söylerdi, bir bakmışsın hayatında. Başka biri gelirdi bakardı sadece, uzunca bakardı ve için kıpır kıpır olurd...