20

605 51 20
                                    

🎶Kahraman Deniz - Doğal Afetim

"Sen geçince semtimi
sever gibiyim,
rüzgarınla bende yıkılır gibiyim.
Doğal afetim ol gel yine kabul.
Seni çok sevdim,
beni çok sev..."

🖤

"Nasıl hissediyorsun?"

"Normal."

"Hastayken bile mi normal hissediyorsun?" Sırıtarak sorduğum soruyu duyduğunda Emir'in bakışları hafifçe süzülerek bana döndü.

"Daha kötü hissettiğim zamanlar olmuştu." Ne kadar ayrıntıya girmemiş olsada kendi hakkında ufacık bir bilgi vermişti. İlk adım atıldığına göre devamı da mutlaka gelirdi, tıpkı daha öncede geldiği gibi.

"Biliyor musun o mor tarhanayı nasıl yapıcağımızı öğrendim. Akşam beraber yaparız olur mu?" Yüzü gülmesede gözlerinin güldüğünü hissettiğimde içimde tuhaf bir ürperti oluştu. Galiba artık benimle vakit geçirmeyi sevmeye başlıyordu.

"Annem bir süre daha seninle takılmama izin vereceğini söyledi." Yeniden yola odaklanıp konuştuğumda Emir'in gözleride benim gibi önüne döndü.

"Sonra gidecek misin?" 'Sende gideceksin, diğer herkes gibi beni tanıdıkça koşa koşa kaçacaksın.' Hafif kısık, oldukça bulanık bir sesle sorduğu soruyu duymamla aniden olduğum yerde durup kafamı kaldırdım. Emir'de birkaç adım atıp ne yaptığımı anlamak için adımlarını durdurarak bana döndü.

"Neden öyle düşündün?"

"Nasıl düşündüm?"

"Gideceğimi." Tam dudaklarını aralamış bir şeyler söyleyecekti ki vazgeçip yeniden kapattı dudaklarını.
"Bak yine aynısını yapıyorsun, hani sallayacaktın. Ne söylemek istiyorsan söyle Emir." Bu sefer dudaklarını hiç aralamadan sanki gözleriyle bir şeyler anlatmak istermiş gibi uzunca gözlerimin içine baktı. Ama anlayamıyordum, hiçbir şey anlayamıyordum.

Okul zili bakışmamızın arasına girdiğinde çoktan okula geldiğimizi yeni fark edip gözlerimi bahçedeki insanlara çevirdim. Neden bu aptal zil sürekli biz Emir'le bir şeyler konuşurken çalmak zorundaydı ki?

"Geç kalıyoruz, gidelim." Önünü dönüp okula doğru yürümeye başlayan bay yabaninin arkasından bir süre baktıktan sonra harekete geçip onu takip etmeye başladım.
Sınıfa Emir'le arkalı önlü girdiğimizde sınıftaki çoğu kişinin gözleri bize dönmüştü. Kimseyi umursamayıp kendi yerime geçtim ve üzerimdekileri çıkartmaya başladım.

"Beraber mi geldiniz?" Enes'in sorusuna yalnızca başımı aşağı yukarı sallayarak cevap verdim.

"Neden, yolda mı karşılaştınız?" Bu seferde Akın konuyla alakalı soru yönelttiğinde montumu üzerimden çıkartmakla uğraşıyordum.

"Anlatacağım bekleyin iki dakika." Montumu çıkartmayı başardığımda atkımı ve şapkamı kollarına sokup Emir'in tam yanındaki askılığa astım ve sadece onun duyabileceği bir şekilde 'iyi dersler' diye fısıldayıp çocukların yanına geri döndüm.

"Anlat." Enes büyük bir merakla yüzüme bakmaya başladığında onları daha fazla meraklandırmamak için konuya girdim.

"Dün hastalandığını gördüğüm için nasıl olduğunu kontrol etmeye evine gittim."

"Evini nerden biliyorsun?"

"Takip ettim."

"Ne? Doğu şunu baştan anlatsana." Akın'ın ani çıkışına karşılık gözlerimi yardım ister gibi İnci'ye çevirdiğimde İnci anında mesajı alıp anlatma işine girişti. 

Yolun Sonu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin