GÖKÇEN (6)
Odasına gittiği zaman yatağının üzerinde bırakılmış kol protezini görmüştü. Onu eline alıp bir süre inceledi. Sakat olduğunu iyice kabullenmişti, inkâr sürecini çabucak atlatmıştı. Öyle olduğunu düşünüyordu ama eline protezi aldığı zaman gerçeği daha iyi görmüştü.
Pencereden dışarı baktığı zaman belediye binasının önünde adamlarını gördü. Bir an içini korku sardı. Bu kadar insana artık iyi bir lider olabilecek miyim diye düşünmeden edememişti. Bu insanlar onun sözünü dinler miydi böylesi bir sakatlığın ardından?
Daha fazla düşünmeden protezi koluna geçirdi. Biraz zorlanmıştı takarken, ama ne olursa olsun yardım istemeyecekti. Kendisi halledebilirdi. Kararlı bir şekilde odanın içinde yürüdü bir süre ve alışmak için protezi hareket ettirdi. Derin bir nefes aldı odadan çıkmadan evvel.
“Bu insanları yönetebilirim…” diye kendisine cesaret verdi ve çıktı.
Ne yapması gerektiğini artık biliyordu. Bundan sonra daha sert kararlar alması gerektiğinin de farkındaydı, bu farkındalık ona daha çok güç vermişti. Koridorda yürürken o kadar acımasızca etrafına bakıyordu ki hizmetkârları yüzüne bakmamak için yerlere kadar eğiliyorlardı, sanki bakınca taşa dönüşeceklermiş gibi bir korku sarmıştı her birini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Varoluş
Science FictionMacera, gerilim ve beklenmedik sürprizlerle bezeli bir hikayenin derinliklerine girmeye hazır olun. Türkiye'de pek fazla görülmeyen yerli post-apokaliptik romanlara olan açlığınızı bastıracak ve gerçekte dünyamızda böylesi bir felaket olduğunda nele...