Keyifli okumalar!
Bölümler ileride düzenlenecektir. Yazım hataları gibi sorunlarla karşılaşırsanız önemsemeyin. İleride ki bölümler daha düzenli ve özenli yazılmıştır.
●
O akşamın ardından sürekli Neriman teyzenin söylediklerini düşünüyordum.
Kandemir ile Pınar.
İkisinin ilişkisini. Aslında ortada böyle bir durum yoktu ama her an olabilirdi. Sonuçta Kandemir bekar bir erkekti ve evlenmemesi için hiçbir sebep yoktu. Aynısı Pınar için de geçerliydi. Ama Kandemir'in sevdiği kadın, bir de o vardı.
Belki de ben çok abartıp kafamda kuruyorumdur. Böyle olmasını diledim. Her şeyin benim uydurmam olmasını istedim.
Pınar ile birlikte dışardaydık. Kendisinin ihtiyaçlarını olduğunu söylemiş, onunla gelmemi teklif etmişti. Buraları bilmediği için onunla gelmiştim. Üzerimde kabanım ile birlikte onu mağazanın dışarısında bekliyordum. Birkaç gündür bizdeydiler. Aslında birlikte kalmak güzel oluyordu. Ev kalabalık olunca daha bi' güzel oluyormuş. Bunu anlamıştım ve mutluydum.
"Na're," diye seslenmesi ile ona döndüm.
Elinde poşetler ile dışarı çıkmış yanıma geliyordu. "Alacaklarımı aldım. Gidelim mi ?" Poşetler dolu doluydu. Ona cevap verip yola koyulduk. "Ağırsa ver bana." Ağır da gözüküyordu. "Olur." Elinde ki poşetlerden birkaçı'nı alıp yanında yürümeye başladım.Mağaza biraz evimize uzaktı o yüzden yürüme yolumuz vardı. "Na're sana bir şey soracağım." Evet dercesine yüzüne baktım. "Hani sen Kandemir ile yakınsın ya. Acaba diyorum, bir sevdiği var mı?"
Kaşlarımı çattım. Pınar'ı ne ilgilendiriyordu bu konu? "Bilmiyorum ben. Ayrıca olsa bile bana söylemez." dedim ve yoluma devam ettim. Evet, sevdiği birisi vardı ama bunu Pınar'ın bilmesine gerek yoktu.
Dudağımı dişlerimin arasına sinirli bir şekilde aldım. "Yoktur yoktur da. Bu seni neden ilgilendiriyor. Olsa ne olmasa ne?" Soru işaretleri ile ona baktım. Anlamıştım ben onun derdini ama bilerek yapıyordum. "Yok hani ben merak ettim. Öylesine." Bir şey demedim ve yürümeye devam ettik.
Mahalleye girdiğimizde Kandemir de oradaydı daha doğrusu arabanın içindeydi. Park etmiş inmeye hazırlanıyordu. Neden biz tam gelmişken buradaydı ki? Pınar Heyecanlanmış ve telefona bakarak saçını düzeltiyordu. Bana bir şey demeden ona doğru yürüdü.
Arkasından baka kaldım resmen. Beni bırakıp gitmişti. Kandemir, arabadan inmiş ona doğru gelen Pınar'a baktı. Sonrasında onların gerisin de olan bana. Hemen söze atladı. Pınar.
Aramızda pek mesafe olmadığı için onu rahatlık ile duyuyordum. "Hatırladınız mı beni. Pınar ben." Arkası bana dönük olduğu için yüz ifadesini göremiyordum. Burada durup onları izlemek istemiyordum. Durduğum yerde ilerleyip kendi kapımıza gitmiştim. Son kez gelmesi için ona bağırdım. "Pınar, ben yukarı çıkıyorum. Sen de konuşmanız bittiğinde eve gel."
Kaşlarımı çattım ve bana cevap vermeyişine sinirlendim. Dişlerimi sıktım. Ona arkamı dönüp çantamdan anahtarı çıkardım. Sonra da kapıyı hızla açıp sert bir şekilde örttüm. Çok hızlı örttüğüm için baya ses çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEK
General FictionBir mahalle aşkı. Kandemir ve Nare... * Başımı çevirdim ve kahverengi gözlerine mest oldum. En çok gözlerini seviyordum. Beni kendine tutsak eden gözleri ölüm gibiydi. "Seni özledim," dedim bir anda. Bunu söylemeyi düşünmüyordum ama kalbimde ki duy...