LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEK

39. BÖLÜM

Keyifli okumalar!

Oy vermeyi unutmayın lütfen. Bana çok kolay bir şekilde destek olabilirsiniz.

●

Anlamayarak kaşlarımı çatıp ciddi mi diye, "Şaka yapmıyorsun değil mi?" dedim. O da benim aksime sinirle kaşlarını çatarak kızgın bir ifade ile bana baktı. "Deli miyim kızım ben, böyle bir konu da niye şaka yapayım?"

Ağzıma elimde ki sandviçten bir ısırık alıp çiğneyerek yüz ifadesine baktım. Asık suratla ekmekten bir ısırık alıp yavaşça çiğnemeye başladı. "Niye ayrıldınız?"

"Şimdi bu salak Emre," dedi ve hızla yerinden doğrulup acele ile bana baktı. "Geçen instaya ikimizin olduğu bir post attı. Sonra gidip beni etiketleyeceğine eski sevgilisini etiketlemiş yanlışlıkla." Dediklerine şaşkınlıkla bakıp gereksizce attığı tripi sorguladım. Gerçekten bunun için mi ayrılmıştı?

"Ne var bunda? Kendin de yanlışlıkla olduğunu söyledin."

"Ne demek ne var Nare? Kandemir sana yapsa ona gününü gösterirdin ama," dediğinde onu takmadan ekmek aramdan bir ısırık aldım. "Ne yani? Başına böyle bir şey gelse sakin mi karşılardın?"

"Kandemir'in eksi sevgilisi olmadığı için böyle bir sıkıntım yok." Yalandan inanmış surat ifadesi ile, "Ben de yedim. Sen adamı mahvederdin bir kere. Benim Emre'ye yaptığım devede kulak gibi kalırdı. O derece yani," dedi bilmiş bilmiş.

"Ne zaman oldu bu?" deyip az önceki dediklerine cevap vermedim. "İki gün önce. Ama görür o, pişman edene kadar affetmeyeceğim onu." Sonra durdu ve "Sen nereden biliyorsun Kandemir'in senden başka sevgilisi olmadığını?" dedi şüpheyle. Omuz silktim ve elimde kalan son parçayı ağzıma yolladım.

"Söylesene ya!"

"Çünkü yok," dedim sakince. Masada duran peçetelerden bir tane alıp ağzımı sildiğimde Nur da elinde ki ekmeği bitirmişti. Gözlerini kısarak bana baktığında ne var dercesine baş salladım. "Sen bir ara bunun sevdiği birisi var diye buna trip atmamış mıydın?" O günler aklıma geldiğinde ne kadar da salak olduğumu düşündüm. Salak salak şeyler düşünüyor kendi kafamda olmayan şeyleri kendime sıkıtı ediyordum.

"O farklı bir konu," diyerek masadan kalktım hızla. Onun benden önce başkasını sevdiğini bilmek ya da düşünmek istemiyordum. Belki de hâlâ salaktım ama onu başkası ile düşünemezdim. Bu düşünce beni gerdiğinde odaya doğru yol aldım.

"Neresi farklıymış? Bal gibi de kıskanıyorsun." Nur'un dediklerini takmayarak yatağa oturdum ve bavulumu açtım eşyalarımı çıkarmak için. "Cevap vermediğine göre senden önce başka birisini sevmiş yani."

Derin nefes alarak, dik dik odaya gelen Nur'a baktım. Kapı girişine de kollarını yaslayarak durmuş merakla bana bakıyordu. "Değil mi? Başka birisi de olmuş önceden."

"Olmuş ya da olmamış, bize ne? Geçmişte kalmış sonuçta," dedim sinirle ve evdeyken sinirli halim yüzünden umursamadan bavula attığım kıyafetlerimi katladım. "Niye benimle uğraşıyorsun Nur? Git sevgilinle barış."

"Emre'ye olan kızgınlığım geçtiğinde onunla barışacağım zaten," dedi yanıma gelip yatağa oturarak. "Kandemir daha önce bundan bahsetimi sana?" Kapanmayan konuya içimden lanetler getirdim. Kim açmıştı bu konuyu?

"Derdin ne kızım senin? Ben onunla sevgili olduğum halde bile bu kadar üstüne düşmüyorum, sana ne oluyor?"

"Merak ediyorum sadece. Aslında merak ettiğim şey, bu senden ne zaman hoşlanmaya başladı? Sonuçta Kandemir her zaman bir sıfır önde ilerliyordu dürüstlük konusunda. Çok mu önceden yoksa bu yıl içinde mi?"