Keyifli okumalar!
Bu hasta halimle bile bölümü yazıp atabiliyorsam lütfen sizde yıldıza basın.
●
Put kesilip neşeli halimden sıyrıldığım da, yaptığımız aptallığı tahmin edemeyeceğini düşünmek salaklıktı. Panikli, korkmuş halimizden tabii ki de bir şeylerin olduğunu düşünebilirdi ki, bilmişti bile.
Sessizce durup gözlerimi ondan kaçırdıktan başka bir şey yapmadım. Gözlerinden ne hissettiğini anlayamıyordum.
Öfke?
Sinir?
Kızgınlık?
Hayır, hiçbir şey. Gözlerinde hiçbir ışık yoktu. Sadece bana bakıyordu ifadesizce. Böyle bakmasını istemiyordum. En azından bana öfke duyarak bakabilirdi. Böylelille ne hissettiğini anlayabilirdim. Ama Kandemir beni çıkmaza sokarak hiçbir duyguyla bakmıyordu.
"Kandemir," dedim oldukça kısık sesimle. "Biz," diyerek sustum. Çünkü söyleyecek hiçbir bahanem ya da onu teselli edecek cümlem yoktu.
"Siz," dedi duygusuzca. "Beni takip ettiniz, değil mi?"
"Kandemir..."
"Soruma cevap ver," dedi sözümü keserek. Bir adım atıp dibime girdi ve "Beni takip ettiniz mi, etmediniz mi?" dedi.
"Ettik," dedim fısıldayarak. Kafa sallayarak bir adım uzaklaştı benden. "Ama sebebi vardı," dedim aceleyle. Beni dinledikten sonra istediği kararı verebilirdi benim hakkımda ama ilk önce beni dinlemesi lazımdı.
"Gerçekten Kandemir, beni bir dinle ilk önce."
“Sebebi ne olursa olsun beni takip etmenizin hiçbir açıklaması olamaz,” dedi sessize. Nefeslenerek kuracağım cümleleri aklımda belirlemeye çalıştım. Kendimi akıllıca açıklamam ve ona olayı net bir şekilde anlatmam lazımdı. Kandemir her an beni dinleyemeyerek yanımdan gidebilirdi.
“Doğru, haklısın ama bizim de bir sebebimiz vardı,” dedim sakin tutmaya çalıştığım sesimle. “Benim bile haberim yoktu ki hem. Nur her şeyi çoktan ayarlamıştı ve benim en son haberim oldu.”
“Bahanen Nur mu? Nur beni getirdi ben de onu kıramadım ve seni takip ettim, bu mu cidden?”
“Tam olarak öyle değil.”
Göz devirerek arkasını dönüp yürümeye başladı. Gitmesinden korktuğum için arkasından hareket edeceğim an tekrardan bana doğru döndü ve “Çocukca oyunlara gireşeceğine bana gelseydin. Neyi merak ediyorsan bana gelseydin,” dedi sert ve bastırdığı sesiyle.
“Sen bana söylüyor musun? Sana geip sorsan adam akıllı bana cevap verecek misin?” Sorgu dolu gözlerle yüzüne baktım.
“Neden yaptın?”
Kaçtığı sorumla birlikte imayla yüzüne baktım. Boşuna demiyordum ben ve pişman olsam da boşuna takip etmemiştim onu.
"Bak, görüyor musun? Hemen sorumdan kaçıyorsun ve cevap vermiyorsun." Sonra susmadım ve konuşmaya devam ettim. "Yaptığım kötü bir şey olsada sen hak ediyorsun Kandemir."
Kaşları anlaşmazlık içinde havaya kalktı. Öyle mi der gibi bana baktığında gözümü gözlerinden kaçırıp omzumu silktim.
Bir süre sustuktan sonra, "Beni takip ederek eline ne geçirecektin?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEK
General FictionBir mahalle aşkı. Kandemir ve Nare... * Başımı çevirdim ve kahverengi gözlerine mest oldum. En çok gözlerini seviyordum. Beni kendine tutsak eden gözleri ölüm gibiydi. "Seni özledim," dedim bir anda. Bunu söylemeyi düşünmüyordum ama kalbimde ki duy...