51. BÖLÜM

6K 289 48
                                    

Keyifli okumalar!

Oy verdiysek başlayalım mı?

Babamdı.

O adam benim babamdı...

Donuk kaldım. Bir andan çıkmıştı önüme, nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Gideceğimizi düşünürken onunla görüşmek...

Gözleri kısıldı yavaşça bana bakarken. Ne yapacaktım? Nasıl bir tepki verecektim?

Bedenim, enjekte edilmiş bir zehir gibi yerinden hareket edemiyordu. Bırak hareket etmeyi göz bile kırpmıyordu.

"Nare?"

Sesi geldi kulaklarıma. Hafif hırıltılı olan sesinden kalbime bir ok atıldı. Şaşkınlık içeriyordu sesi.

"Sen misin? Nare'm..."

Bir adım attı bana tedirgince. Yüzünde bana karşı oluşan bir bilinmezlik vardı. Ondan kaçacağımdan endişeleniyordu belki de. Gözleri kapanıp açıldı bir defa. Burada olduğuma inanmıyordu. Ben de inanamıyordum. Aynı hisleri yaşıyorduk sanırım.

Tekrardan, "Sensin değil mi?" diye konuşarak bir adım attığında bana, uyuşan bedenim aynı komutandan emir alan asker gibi hareketlenip geriye kaçtı. Bilerek yapmamıştım. Bana yaklaşması yüzünden reflex olarak vücudum siper almıştı kendince.

Bu hareketimi görünce bana atacağı adım hava da asılı kaldı. Kirpikleri üst üste kırpıldı. Havada kalan bacağını indirdi ve geri bir adım attı yavaşça. "Kızım," dedi sonra içten gelen bir sesle.

Kızım...

Ne güzel bir kelimeydi değil mi?

Gerçek babamdan bu kelimeyi duymak farklı hissettirdi.

"Korkma benden."

Gözlerimin içi yandı. Dudaklarımı sertçe ısırdım. Çok canımın acıdığını hissetsem de ısırmayı bırakmadım. Korkma benden diyordu. Gerçek babandan korkma, kaçma diyordu.

Bunu nasıl becerebilirdim?

"Beni tanıyor musun?" dedi korkarak. Bu soruyu hayır diyerek yanıtlasam sanırım dünyası başına yıkılırdı. Daha yeni öğrendim babam olduğunu, seni biliyorum ama tanımıyorum. Senin hiçbir özelliğini, seni, hislerini ve duygularını tanımıyorum.

Ben sadece babam olduğunu biliyorum, bu kadar.

Kafa salladım yavaşça. Kafamın üzerinde dağlar kadar beton vardı sanki ben kafamı sallayınca. Benimle birlikte onlar sallanmış, sarsıntıya uğramıştı. Yutkundum zorla. Boğazımdan dikenli bir gül yutmuş gibi bir ağrı yükseldi.

Kafa sallamamı görünce gözleri kapanıp, derin bir nefes aldı.

Kandemir'e baktığımda sakince yerinde dururken bizi izlediğini gördüm. Ona olan bakışlarımı hissedince anında bana döndü. Bakışlarında sakin olmamı ister gibi bir duygu yükseldi. Yumuşak bir bakış attı bana.

Bir tepki veremeden bakışlarımı ona çevirdim. Gözlerini açmış bana baktığını gördüm. Ne diyecekti şimdi? Bana olanları mı anlatacaktı? Nasıl bu hale geldiğimizi mi?

Sonra yerinde durmadı ve bana bir kısa bir bakış atarak üzerime yürüdüğü gibi bana sarıldı.

Bana sarıldı...

Elleri saçlarımda durdu ve derin nefesler alarak kokladı. Kollarım nerede duracağını bilmiyor gibi havada asılı kaldı. Gözlerim doldu sonra. Saçlarım elinin içindeyken başımı okşuyordu. Bir damla aktı sonra göz bebeklerimden.

LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin