8. BÖLÜM

22.8K 694 35
                                    

Keyifli okumalar.

Yorumlarınız benim için çok değerli. Lütfen yorum yapmayı unutmayın.

Bölümler ileride düzenlenecektir. Yazım hataları gibi sorunlarla karşılaşırsanız önemsemeyin. İleride ki bölümler daha düzenli ve özenli yazılmıştır.

Kelebekleri düşündüm, rengârenk kelebekleri. Ateşböceklerini düşündüm, ışık saçan ateş böcekleri. Çiçekleri düşündüm, güzel kokulu çiçekleri. Bugün her şeyi düşündüm, beni mutlu eden her şeyi. Düşününce beni huzur ile kaplayan her anıyı.

Özellikle Kandemir'i. Bugün ne kadar da çok düşmüştü aklıma? Heycanlanmıştım bir kere. Girmiş aklıma çıkmak bilmiyordu.

Dün gece olanlardan sonra eve girmiş hemen uyumuştum. Ama öyle uyumak değildi bahsettiğim. Bu uyku bir kaç saati kapsıyordu. Yerimde kıvranıp durmuş, bugünü düşünmüştüm.

Aynanın karşısında son kez kendime baktım. Bugün güzel olmayı istedim. Işıl ışıl gözükmek istiyordum. Üzerime kemerli triko bir elbise ve aynı boyda olan kabanımı giymiştim.
Saçlarımı dalgalandırmış güzel bir makyaj ile bitirmiştim görünümü. Bizim şansımıza mı bilmiyorum ama  hava diğer günlere göre biraz daha güzeldi. O yüzden triko elbisemi giymiştim. Üşümek umurumda değildi.

Derin bir nefes bırakıp günümün güzel geçmesini diledim. Dışarı adımlayıp salonda kahvaltı yapan annemlerin yanına gittim. Pınar, annem ve Seher abla hep birlikteydiler. Beni ilk gören Pınar olmuştu. "Aa Na're. Günaydın, bir yere mi gidiyorsun?" Ona söylemek istemedim. Sadece bilsin istemedim. Belki kötü düşünmezdi ama yine de istemiyordum.

 "Sana da günaydın. Bir işim çıktı oraya gidicem." Sesimden belli oluyor muydu bilmiyorum ama benim içim kıpır kıpırdı. Annem arkasını döndü ve yüzüme baktı. "Daha kahvaltı yapmadan nereye Na're. Otur bir şeyler ye öyle git." Onu kuşkulandırmak istemedim ve dediğini yaptım. Pınar'ın yanı boştu ve oraya geçtim. Seher teyzeye baktım. "Nasılsın Seher abla, iyi misin." Ağzında ki lokmayı bitirip sorumu cevapladı. "İyiyim kızım, sen nasılsın." Mutluyum. "İyiyim ben de."

Pek fazla bir şey yiyemedim. Karnım şu an almıyordu. Annemler ile sohbet etmiş sonra da sofradan kalmıştım. Botlarımı ayağıma geçirip dışarı çıktım. Aşağı kapının önüne çıkıp ona gelmesi için mesaj attım.

Gönderen: Na're 

Geldim, seni bekliyorum. 11.49

Görüldü.

Görüldü atıp bir şey yazmadı. Ben de telefonumu kapatıp onu bekledim. Muhtemelen geleceği için bir şey yazmamıştı. Dediğim gibi de oldu.
Binanın kapısını açtı ve dışarı çıktı. Gözleri hemen beni buldu. Üzerine kazak ve deri bir ceket geçirmişti.

Baştan aşağı beni süzdü beğenmiş gözler ile. Yerinde durmayıp bana doğru ilerledi ve tam karşımda durdu. "Günaydın." dedim mutlu bir ses ile. Aramızda biraz mesafe bıraktı. "Çok güzel olmuşsun." Sert sesi ile kurduğu cümleler beni mutlu ediyordu. Gözlerimi kaçırdım. "Teşekkür ederim." Tekrar yüzüne baktım. "Sen de, yani sen de yakışıklı gözüküyorsun." Bunları ben mi söylemiştim? Kulaklarım yanlış duymuyordu. Ben dile getirmiştim.

LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin