34. BÖLÜM

9.3K 433 40
                                    

Keyifli okumalar!

Oy vermeyi unutmayın lütfen! Beni motive eden tek şey sizden gelen oylar oluyor.

Bu bölüm de Nur resmen bendim. Jdjhehehrhrhr

Bildiğimi bilmiyordu.

Ne yapmam lazımdı? Ona hesap mı sormam mı lazımdı yoksa bilmemezlikten gelmem mi?

Neşeyle ellerini sallayıp bize doğru yürümeye başladı, Nur'da olanları bilmediği için Şevval'e karşılık verdi. Piknik yerindeydik ve sorun çıkmamasını istiyordum ama onun yüzüne gülüp hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. Acilen bir şeyler yapmam lazımdı.

Ve o an da bir karar aldım.

Ona hiçbir şey belli etmeyecektim, hiçbir sorun yokmuş gibi davranacaktım. Bunu yapmak zorundaydım, şu an herkesin içinde özellikle annemler varken onunla kavga edemezdim.

Yapacaktım.

"Seslendim ama duymadınız sanırım," dedi yanımıza yürürken. Göz göze geldik ve bana sevimlice güldü. Yapmacık bir tebessümle ona karşılık verdim. "Nasılsın Nare?" dedi meraklı sesiyle. Eğer Kandemir bana bu olanları anlatmasaydı, Şevval'in bu halini görünce asla ona inanmazdım. Çok büyük bir oyunculuk sergileyerek bana hiçbir şey belli ettirmediğini sanıyordu.

"İyiyim Şevval, sen?" Oyununa ayak uydurdum ve içimde ki duygulara rağmen onunla konuştum. "Uzun zamandır görmüyorum seni, nerelerdesin?" Nur yanımızda durup hiç konuşmazken, Şevval de sakince bize bakıyordu.

Nasıl bu kadar yüzsüz olabiliyordu?!

"Ben de iyiyim, işe gidip geliyorum," dedi. Saçları özenle yapılmış, makyajını ise hiç görmediğim kadar abartmıştı. Bugün buraya Kandemir'le birlikte geleceğimizi biliyordu ve o yüzden bu kadar kendine özen göstermişti. "Sizler neler yapıyorsunuz?"

"Biz de meşgulüz işlerle," demekle yetindim. "Kiminle geldin?" dedi Nur merakla, kolu hâlâ kolumda bana sıkıca sarılmıştı. "Annemlerle geldik, siz?"

"Kandemir'lerle birlikte geldik biz. Neriman teyze, Şule abla falan," dedi Nur, sonra bir an da,"Ayy Şevval sana ne söyleyeceğim," diyerek kolumdan çıktığı gibi Şevval'in yanına gitti ve büyük bir heyecanla, "Kandemir'le bu varyaa," dedi kelimelerini uzatarak. "Sevgililer!"

Tepkilerini ölçmek için büyük bir dikkatle yüzüne baktım. Nur'a bakan gözleri kısıldı yavaşça ve ondan aldığı gözleri benim gözlerimi buldu, yüzünde ki o ifade silindi sahte bir ifadeyle, "Öyle mi?" dedi. Nur bu halinden hiçbir şey anlamazken, ben her saniyesini aklıma kazıyordum. "Çok mutlu oldum senin adına. Ne zamandır birliktesiniz?"

"Yani daha yeni sayılır, yeni yeni birbirimize alışıyoruz," diyerek gözlerinin en derinliklerine baktım. "Hiç görmedin mi bizi mahallede?" Bilerek masum ayaklarına yatmaya çalışıyordu. Alttan alttan onu iğneliyordum aslında.

"Yok, hiç görmedim sizi. Evlerimizin arasında mesafe var ya o yüzden." Kafa salladım sakince ve yaptığı bu yüzsüzlüğe karşı sadece içimden ona lanet edebildim. Kendimi gerçekten de zor tutuyordum. Yüzü kasıldı, bu kasılma gerginlikten mi yoksa sinirden mi anlamadım.

"İyiymiş. Aslında benim de size söylemek istediğim bir şey vardı." Sesinde gizli bir ima vardı. Sanki kinaye yapar gibiydi. "Ne ki?" dedi Nur merakla. Olanları bilse bir dakika Şevval'in yanında durmazdı. Bana kızacağını biliyordum ama her şey plansız ve zamansız oluyordu.

LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin