Keyifli okumalar!
Oy vermeyi unutmayın sakın!
1
2
3
Verdiyseniz başlayalım mı?
●
Kelimelerin kifayetsiz, sözlerin anlamsız geldiği o vakitte insan ne yapacağını bilemezdi.
O andaydım. Kelimelerin kifayetsiz kalıp, sözlerin anlamsız olduğu o andaydım. Görmeyen gözlerim bir yere dalmış, duymayan kulaklarım etrafa sağır kesilmişti.
"Nare bana bak."
Kandemir, konuşan sen misin? Uğultulu sesin sahibi sen misin yoksa beynim mi o seslere sahip?
"Kendine gel."
Kendimde değilim Kandemir, nasıl kendimde olabilirim?
"Yalan söylüyor olabilir. Hemen inanma."
Öyle midir acaba Kandemir? Yalan söylüyordur belki, değil mi?
"Niye yalan söyleyeyim? O kadın yıllar önce nişanlımla birlikte oldu! Beni sırtımdan vurarak o adamla birlikte olduğunda neredeydi masumluğu?"
"Sus," dedi babam olacak adam. "Konuşma daha fazla. Git çocuğa bak."
"Yıllarca sustum ben. O annesini masum, beni de suçlu buldu her zaman. Şimdi susmanın zamanı değil. Annesinin ne haltlar yediğini öğrenecek."
Kandemir omzumdan tutarak sarstı beni. Bedenim çuval gibi sallanırken gözüm daldığı yerden bir saniye olsa bile ayrılmamıştı. Sahi, gözümün daldığı yer anılarım mıydı?
"Nare, Allah aşkına bana bak. Hadi güzelim bana bak."
"Kandemir..." Zorla çıkan sesim boğazımı acıttı. Kalbimin acısı ciğerimi sökerken, boğaz ağrısı da neymiş. "Ne diyor bu kadın? Annem... benim annem..."
"Sus. Gözlerime bak."
Daldığım noktadan gözlerim ayrılıp onun siyah kuyularına çevrildi. Sert bakan gözleri beni içine çektiğinde bir şey diyemedim. "İnanma ona. Sadece gözlerimin içine bak." Dediğini yaptım ve gözlerinin içine baktım. "Annenle konuşacaksın ilk başta."
"Anlatır mı sanıyorsun? Gelip der mi, "Kızım ben teyzenin sevdiği adam ile yatıp koynuna girdim diye. Onun sevdiği adamı elinden çaldım diye?" Sesinde ki nefret ve kinin haddi hesabı yoktu. "Senin annen benden binkat kötü. Bakma onun öyle masum durd-"
"Sus!" Bağırarak Kandemir'in kolundan ayrılıp ona doğru döndüm. "Sus Allah aşkına sus!"
"Ne oldu, gerçekleri duymak zoruna mı gitti? Sen değil miydin gerçekleri öğrenmek isteyen? Al, verdim işte sana cevabı."
"Benim annem yapmaz öyle şey. Başkasının sevdiği adam ile birlikte olmaz," dedim az önceye nazaran kısık sesimle. Dünyam başıma yıkılıyordu, yıkılan dünyanın altında kalıyordum ben...
"Yapmaz benim annem..."
"Yaptı! Senin annen onu da yaptı! Cengiz'le bir oldu!"
İsmi Cengiz miydi? Bunlara sebep olan adamın ismi bu muydu?
O adama döndüm, koltukta sessizce oturmuş bana bakmakla yetiniyordu. O bu hikayenin neresindeydi? O ne kadar suçluydu?
"Gidiyoruz," dedi Kandemir arkamdan gelip elimi tutarak. İlerlemedim ve o kadına baktım. Gözlerinden öfke fışkırıyordu, bunların sebebi benmiş gibi bana beni öldürmek ister gibi bakıyordu. Peki ya benim gözlerim? Onlar da öfkeli miydi ona karşı yoksa sadece bakmakla mı yetiniyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEK
Художественная прозаBir mahalle aşkı. Kandemir ve Nare... * Başımı çevirdim ve kahverengi gözlerine mest oldum. En çok gözlerini seviyordum. Beni kendine tutsak eden gözleri ölüm gibiydi. "Seni özledim," dedim bir anda. Bunu söylemeyi düşünmüyordum ama kalbimde ki duy...