65. BÖLÜM

4.5K 181 6
                                    


Keyifli okumalar dilerim!

Oy verip bana destek olursanız, bilin ki benim için çok büyük bir şey yapmış olursunuz!!

Sizi çok ama çok seviyorum. Gerçekten.

İnstagram hesabıma sizi de beklerimmm!


Gözlerim aniden açıldı. Odanın içine yansıyan güneş ışığı yüzünden yüzümü buruşturdum. Göğüslerime kadar çektiğim beyaz çarşafa iyice sarıldım.

Şafak vakti olana kadar benim olmuştu...

Gün doğana kadar onun olmuştum...

Tenime bulaşan ısıdan ne kadar heyecanlandığımı hissedebiliyordum. Gece kalbim yerinden çıkacaktı, o kadar şiddetli bir şekilde atmıştı ki, bir zaman sonra kalp ritmimde bir sorun olduğunu bile düşünmüştüm.

O kadar güzel bir geceydi ki, hayatımın sonuna kadar unutmayacaktım. Buna emindim.

Hafiften yan tarafa doğru döndüğümde Kandemir'i yanımda buldum.

Uyuyordu.

Ben uykuya dalmadan önce yanımdan ayrıldığını görmüştüm. Uykulu olmama rağmen merak etsem de kendime hakim olamamış ve yorgun bedenim yüzünden kısa bir süre de uykuya dalmıştım. Sadece burnuma uzaktan sigara kokusu gelmişti.

Çıplak göğsünün üzerinde ki kızarık izlere baktım. Hepsi benim eserimdi ve teninin üzerine bıraktığım her bir iz muhteşem gözüküyordu.

Kısık gözlerimi açmadan boynuna, oradan da güzel suratına çıkardım bakışlarımı. Gözleri kapalıydı, göğsü aldığı nefesler eşliğinde inip kalkıyordu. Saçları dağını bir şekilde duruyordu. O kadar tatlıydı ki, aynı üniversiteye gittiği zamanda ki haline benziyordu.

Dudaklarımı ısırdım. Vücudumun her bir noktasında karıncalanma mevcuttu.

Kendimi tazelenmiş gibi hissediyordum. Yeniden doğmuş gibi. Sanki şifalı bir suya girmiştim ve bedenimde ki tüm pisliklerden arınmıştım.

Yatağın üzerinde sabit bir şekilde duran eline uzandım ve bir parmağını tuttum. Hareketsizdi. Elinin içinde yavaş bir şekilde parmağımı dolandırdım. Uyanmasını istemiyordum, ama bir yanım ona hâlâ dokunmak istiyordu.

Gözlerim elinin üzerinde gezen parmağıma takıldı. Evlilik yüzüğüm...
Parıl parıl parlıyordu. Çok tatlı, çok zarifti. Kandemir’in beni bu kadar iyi tanıyıp beğeneceğim bir yüzük almasına şaşırmamıştım.

Yüzümde ne zaman oluştuğunu bilmediğim gülümseme ile ona bakarken bir parmağı oynadı. Aniden elimi geri çekip nefessiz bir şekilde ona baktım.

Neyse ki uyanmadı ve uyumaya devam etti.

Gece tüm çıplaklığım ile onun olmuşken hâlâ utanıyordum. Bunu engelleyemiyordum ve sanırım bir süre de böyle devam edecekti.

Saat kaçtı bilmiyordum. İkimizin de telefonu alt katta kalmıştı ve bize ulaşmak isteyen insanlar olduğunu biliyordum. Özellikle ann-

Bir dakika? Dün akşam onları orada bırakmıştık. Ve bu benim şimdi aklıma geliyordu.

Nasıl unutabilirdim ki?

Ama unutmakta haklıydım. Çünkü dün sadece Kandemir vardı aklımda ve gece boyunca da ondan başka hiçbir şeyi düşünmemiştim.

LÂYETEZELZEL | DÜZENLENECEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin