-
Gözlerini açtığında perdeden sızan ışığın içeri hızlıca akın ettiğini görmüştü. Odanın karanlık havası ve ağrıyan başı yüzünden içine anlamlandıramadığı bir kasvet doldu.
Uykudan yeni kalkmış olmanın verdiği sersemlik hala üzerindeydi. Bayık gözlerle görebildiği kadar inceledi odayı. İçerisi kendine has bir havayla döşenmişti. Genel olarak siyah hakimdi.
Neden hala kalkıp bir şeyler yapmadığını sorgulamaya başlamıştı. Dengesini sağlamaya çalışarak ayağa kalktı ve pencereye adımladı.
Hava bulutluydu ve pek fazla yıldız görememişti. İçinde bulunduğu ev her neredeyse etrafı birçok ağaçla kaplıydı.
Buradan çıkması gerektiğinin farkına vardı. Bu bir masal değildi sonuçta. Bahçe kısmına baktığında iri adamların bahçeyi turladığını gördü. Sayabildiği kadarıyla on iri adam vardı bahçede. Tabi bu görebildiğiydi.
Üstünü başını düzeltip kapıya doğru ilerledi, kilitli olacağını düşünüyordu ama beklediği gibi olmamıştı. Buna sevinse bile bir yandan garip gelmişti.
Kafasını yavaşça dışarı çıkardığında ilk simsiyah duvarları gördü. Bu evin her şeyi oldukça kasvet barındırıyordu. Bunu bir kez daha anlamıştı. Sağına soluna baktıktan sonra küçük adımlar atmaya özen göstererek çıktı odadan. Buraya gelirken karga tulumba ettiklerinden olsa gerek yakalanırsa yine aynısının olacağını düşünüyoru.
İlerledikçe siyah duvarların oldukça güzel sanat eserleriyle donatıldığını gördü. Birbirinden farklı tablolar olması hoş bir görüntü sunuyordu.
Köşeyi döndüğünde evin içinde de aynı korumalardam olduğunu fark etti Kale. Ne ilginç bir ev bu diye içinden sövmeyi ihmal etmemişti. Korksa bile çıkmayı deneyecekti.
Arkasını döndüğünde az önce fark etmediği ama şu an tam karşısında net bir şekilde duran siyah işlemeli kapıyı görmüştü.
Ayak sesleri duymasıyla gerilmişti. Arkasına baktığında geri dönmeye kalksa kesinlikle yakalanacağını anladı. Tek çare kapıdan içeri girmekti. Ayak sesleri yaklaşmaya devam ettikçe panikle odaya attı kendini.
Kapıyı yavaş bir şekilde kapamaya o kadar özen göstermişti ki o bile bu duruma şaşırmıştı. Nefes almadığını fark etmesiyle tuttuğu nefesi dışarı verdi ve sırtını kapıya yasladı. Bu sırada oda da yalnız olmadığını da fark etmişti.
Tam karşısında siyah deri bir koltukta oturan ve daha geçen gün kavga edip laf dalaşı ettiği Hakan'ı görmüştü. Siyah takım elbisesiyle viski içiyordu ona bakarak. Gözleri istemsizce kocaman olmuştu.
Kendisini bunun için kaçırdıysa bu herif gerçekten psikopattı!
Cesaretini topladığında son bir kez yutkunup konuşmaya başladı
''Benim burada ne işim var? Beni buraya neden zorla getirdin!? Manyak mısın sen!?''
Sinirden sonlara doğru sesi oldukça tiz ve yüksek çıkmıştı. Umursamadı, haklıydı. Kaçıncı yüzyıldaydıkta adam kaçırıyordu?
Hakan bu tepkisini pek umursamamış olacak ki ayağa kalkıp yavaş adamlarla Kale'ye doğru adımladı.
''Uzak dur sikeyim seni piç kurusu, gelme!''
Hakan tam önünde durmuştu ve kulağına eğilmişti. Onu itmeye hazırlansa bile Hakan'ı itmesi pek bir anlam ifade etmeyecekti. Kımıldamayacağına emindi.
''Bu gece çok eğleneceğim ve sen altımda inleyerek bana eşlik edeceksin Kale.''
Bu adam ne saçmalıyordu böyle!?
-
İlk bölümü yayınlamış oldukk. Tarih atalım o zaman şuraya.
31.12.2021
Başlayalım bakalım')
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Teen FictionKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...