Kar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...
O gece Kumsal durmadan mesajlarına devam etti. Sarhoş değildi. Kafası gayet yerindeydi. Dedikleri istediklerinden ve hayal ettiklerinden ibaretti. Gerçekten onun aletini emmeyi istiyordu. Saatlerce üzerinde sekip Bartu'nun dilinin içinde keşfe çıkmasını.
Bunları düşündüğü her an sırılsıklam olmuş, kendi hayalleriyle sona gelmişti.
Bartu mesajlarına yanıt vermese bile engellemiyordu da. Bu şıkkın aklına geldiğini bile düşünmüyordu. Gerçi engellese bile ona ulaşabileceği çok yer vardı. En fazla yeni hatt alır yeniden yazardı. Fakat Bartu o mesajları okuyordu.
Kumsal her uygulamada, mesajın kenarında iki mavi tik gördüğünde heyecanlanıyordu. Her gece farklı türden fanteziyle ona geliyor, satırlarca onu ne denli istediğini belirtiyordu.
Bartu ise o mesajları okudukça deliriyordu. Kendisine dokunmak istemese bile bir süre sonra bu hisse dayanamamış, Kumsal'ın arsız dileklerini okuyup hayal ederek kalın, uzun ve damarlı aletini çekmişti.
Eskiden düzenli seks hayatı olan biriydi. Kendisini çekmek kötü hissettirse bile başka bir çözüm o anlık yok gibiydi. Bir sıcaklığın ne denli iyi hissettirdiğini bildiğinden bir yerde bu onu kesmiyordu ve tamamen tatmin olmuyordu. Bu onu gün içinde huysuz, sinirli bir adam yapıyordu.
Kumsal elbette bunun farkındaydı. Fakat bu eğlenmesine sebep oluyordu. Okulda onu hep dikkatlice izliyordu. Bazen olur olmadık şeye sinirlenip öğrencilerden birine patlıyordu.
Ya da huysuzluk yaparak arkadaşlarına ciddi anlamda naz yapıyordu. Hatta sırf bu yüzden inat edip gün içinde olan teneffüslerde olan rutininden birini yapmıyordu. Hep kahve içerek bu ara boyu arkadaşlarıyla sohbet ederdi. Eğer konuşma havasında değilse alışkanlık edindiği için hep yanında taşıdığı kitabı okurdu.
Yine o zamanlardan biriydi. Bartu bir öğretmenle konuşuyordu ve akli onda değil gibiydi. Sürekli dudaklarını ısırıyordu. Bazense yerinde duramıyordu. Fakat karşısındaki kadın adamın tüm dikkatini üzerine çekmekte fazla ısrarcıydı.
Kumsal bunu görünce kaşlarını çattı. Bu görüntü onu rahatsız etmişti. Kadının giyimi fazla davetkardı. Bartudan hoşlandığı açık aşkar belliydi.
"Kaptılar sanırım karpuz götlümüzü..."
"Nereden çıktı bu kadın ya..."
Kumsal yine iç sesiyle konuşmaya başlamıştı.
"Ağzının içine giriyor, bak bak bak. Ande pek memnun gibi."
"Pardon da sikeyim ben onun memnunluğunu. Daha bana bakmıyor."
"Asla unutma, mesajlarımıza görüldü atıyor."
"Küfür etse ondan daha iyi. Hıh."
"Daha kalça antremanı için neler yaptığını öğrenmedik, kaçıramayız mavişi bir yelloza. Hadi sen yaz bizimkine."
"Ben neden yazıyorum? O yazsın."
"Peşinden koşan biz olduğumuz için olabilir mi acaba?"
"Mantıklı."
Kumsal şortunun arka cebinde olan telefonu aldı ve Ande ile olan mesaj kutusuna girdi.
Kumsal: Ben sizi yanımda isterken sizin o kadınla konuşmanız haksızlık babacığım.
Kumsal : Beni özlediniz mi?
Kumsal : Benim vücudum sizin ateşinizle yanıyor. Her zamanki gibi.
Bartu telefonunun titrediğini hissedince telefonu cebinden çıkardı ve şifresini girip mesajlarını kontrol etti. Gördüğü mesajlar tükürüğünün boğazında kalmasına sebep oldu. Hep bu tepkiyi veriyordu ve bu duruma hala alışmış değildi.
Kumsal:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kumsal : Sizin için almıştım babacığım. Sevdiniz mi? Ben çok sevdim ama bir süre sonra üzerimde kıyafet olmasını sevmem>.< yırtmanızdan yanayım.
Başını kaldırıp Bartu'ya baktığında, dudağının altından sessiz bir siktir çektiğini tahmin etmişti. Mavi gözleri git gide koyulaşıyordu ve Kumsal bunu çok sevmişti.
Kumsal: 11-C ye gelsenize...
Hızlı adımlarla o sınıfa gitmişti. Kapının anahtarını temizlikçi teyzeden zar zor almıştı. O sınfın başında olan kamerayıysa çoktan devre dışı bırakmıştı.
Onu bu gün o odaya getirteceğine emindi. Zor olacağını düşünüyordu.
Ta ki, gözleri mavinin en koyu tonuna ev sahipliği yapan adam içeri girip dudaklarına yapışana kadar.
