POYRAZ VE BORA-6-

2.5K 33 0
                                    

-

Poyrazdan yüz bulamadığı için sinirlenmişti. Ne inat çocuktu bu bebek. Aldığı filtre kahve ile salona geri döndü ama Poyraz yoktu.

Gelir birazdan diye düşünüp yerine geçti. Aklından bir an olsun çıkmayan bu çocuk yüzünden kafayı yiyecekti neredeyse. İyi geldiği kadar kendinden  geçirip deli ediyordu insanı. O geceyi düşünmediği an yoktu. Takıldığı nokta sadece seksten ibaret değildi. Bebeğinin hiç sorgulamadan onun olmayı kabul edişine deli oluyordu mesela. İlkini ona vermesi büyük bir olaydı. Daha ilk sevgilisini bile yapmamış bir bebekti o.  Yıllardır yanında olan kadınları kavup göğsüne sinmekten başka bir şey yapmıyordu. Şimdi ise tüm güzelliğini sunmuştu kendisine. Tebessüm etti. Poyraz'ın kimseye benzemeyen detayları onu büyülemeye yetiyordu. Aradan geçen dakikalara rağmen hala ortalarda yoktu Poyraz. Merak etmişti. Kalktı ve odasına doğru ilerlemeye başladı.

Kapıyı çalmaya gerek görmeden açtı ve bebeğinin krem sürmeye çabaladığını gördü. Ofluyor, sızlanıyor ve içli içli aynadan minik deliğine bakıyordu.

Geldiğini fark etmemişti. Bora gördüğü manzaranın güzelliğini bozmak istemedi ve bir süre daha izlemeyi sürdürdü. Bu süre zarfında Poyraz onun geldiğini fark etmişti ama fark ettiğini belli etmemeyi tercih etti.

Üzerindekini çıkardı ve ayna karşısında göğüs uçlarını yavaş yavaş okşamaya başladı. Daha sonra daha da ileri gitti ve parmaklarını yalayıp göğsünde gezdirdi. Başını hafifçe geriye atıp inlemeden edememişti. Bundan gerçekten etkilenmişti. Aklına Bora'nın dokunuşları gelmişti ve tahrik olmasına yetmişti bile.

Bacaklarını okşayıp beyaz teninde dolandıktan sonra ayaklanıp aynanın karşısında domalmıştı. Bu görüntü ile Bora'nın sabrı kalmamıştı. İçeriye aniden girmesiyle Poyraz irkilmiş gibi davranmış ardından yanakları kızarmıştı.

Bora gördüğü bu güzel manzaralar karşısında ne yapacağını şaşırmıştı. Hala domalmış bir şekilde şaşkınca kendisine bakan küçüğüne iç çekerek baktı.

''Deliğini sevebilir miyim hm?'' dedi arsız bir sesle.

''Hayır. Abimsin sen benim. Olmaz.''

Hala inat eden bebeğine güldü ve arkasına geçti. Mızmızlansa bile bir şey dememişti Poyraz. Gerçekten ilgisine ihtiyacı vardı çünkü. Azmıştı ve  azdırmaya giderken  kendisinin geldiği bu hale karşı gülesi gelmişti.

Bora kalçasında sıcak dudaklarını gezdirmeye başladığında gözleri kapandı ve rahatlamaya başladığını düşündü. Mırıldanmaya başlamıştı ve arkasındaki adama bu mırıltılar ilahi bir ses gibi geliyordu.

Bora daha fazla dayanamadı ve deliğinde duran beyaz kremi peçeteyle sildi. Silerken yavaş olmaya ve bebeğinin canını yakmamaya özen göstermişti.

''Ne yapıyorsun?''

''Mesaj yapacağım.''

''Parmak acıtıyor ama.''

''Parmağımı kullanacağımı kim söyledi?''

Poyraz ne yapacağını anlamıştı ve bunu istediği için sadece kalçasını oynattı ve

''Hm, kardeşini em o zaman abicim.'' diye dalga geçti. Bu sırada üzerindeki tişörtü de çıkarmıştı.

Bora kalçasını diliyle turlarken son durağı buruşuk deliği olmuştu. Tükürüğünü yayarak okşamaya başladığında Poyraz içten bir şekilde mırıldanıyor ve derin inlemelerini bırakıyordu. Diliyle girişini genişletmek istercesini becerirken Poyrazda kayış kopmuştu. Kendinden geçmeye başlamıştı ve inlemeleri git gide büyürken

''Abi!'' diye inliyordu inadına. Bora ise bu fantezi tarzını sevmişti. Elbette abisi değildi. Ama küçüğü ona ders vermek istiyorsa dersini alacaktı.

''Seni sikeceğim küçüğüm.''

Poyraz kalçasını salladı ve yutkundu. Başını ona çevirdikten sonra

''Hazırla, öyle becer.'' diye mırıldandı. Bu arada saate bakmayı ihmal etmiyordu. Aksi takdirde anne ve babasına yakalanabilirlerdi.

''Annenler bugün kaçta geliyor bebeğim?'' dedi Bora gömleğini çıkarırken.

''Saat 7 gibi. Yaklaşık 2.5 saatimiz var. '' dedi.

Bora yeterli diye mırıldandıktan sonra küçüğünü kucağına aldı ve gömleği yere bıraktı. Yatağı biraz pisleteceklerdi ama yeri pisletmelerinden iyiydi. Parmaklarıyla onu becerirken yüzünü görmek istiyordu.

Sırt üstü yatağa yatırdıktan sonra Poyraza arsız bakışlarla bakmaya başlamıştı.

''Bacaklarını kapamak yok, aç.''

Poyraz ikiletmeden bacaklarını açtı ve tekrar tatlı deliğini sundu karşısındaki adama. Yediği en güzel şey bu küçük dar delikti. Buna emindi Bora.

Üç parmağını poyrazın ağzına uzattığında poyraz önce dilinin ucuyla yavaşça yalamış ardından ağzına alıp emmeye başlamıştı. Bir yandan da  elleriyle tutuyordu. Tam bir bebek diye düşündü Bora ve bu sırada boynuna gömüldü Poyrazın. Bir yandan da göğüs ucunu öpüp yalıyordu. Parmaklarını emen bebeği kasılmalarının acısını ısırarak parmaklarından çıkıyordu. Islandığına emin olduğu parmakları ağzından çıkardı ve deliğin girişine dayadı. Orta parmağını içine yolladığında Poyraz

''Abi!'' diye çığlık atmıştı. İkinci parmağı da içine yollayıp makas hareketi yapmaya başladı. Bu sırada poyraz saçlarını çekiştiriyor ve dudaklarını öpüyordu.

Üçüncü parmağı içine yolladığında bebeğinin gözleri dolmuş, burnu kızarmıştı.

Bora diye mırıldanıyor ve derin derin nefes alıyordu. Hazır olduğuna emin olduğunda saçlarından öptü Bora ve sakinlemesi için vücuduna öpücükler bıraktı. Bu bir nebze de  olsa sakinleştirmişti. Yan dönmesini sağladı Poyrazın. Hafif yan dönen bedenin boynundan kavradı ve kendini içine itti.

Poyraz doluluğun verdiği hazla kapamıştı gözlerini. Ne olursa olsun anın tadını çıkarıyordu. Bedeni sarsılırken nefes almakta zorlanıyordu ama alsa da almasa da şu an  bir anlamı yoktu.

Aldığı zevk onu delirtmekle kalmıyor nefes almasına da imkan vermiyordu. O sırada aklına izlediği bir babyboy filmi geldi. Gülümsedi istemsizce. O filmde de kendisine benzer bir çocuğu Bora gibi yakışıklı, güzel bir adam beceriyordu.

Çocuk ise kendinden geçip durmadan babacığım diye inliyordu. Nefes aldı ve içine sertçe giren adamın kendisine verdiği zevk ile

''Babacığım!'' diye derince inledi. Bu inleme ile Bora da olan tüm sabır taşmış ve boğazını daha sıkı kavrayıp

''Ne dedin sen?'' diye sormuştu. Bu çocuk onun tüm zaaflarına oynuyordu ve akıl bırakmıyordu.

''Babacığım... Becerin... Daha hızlı...''

Diye derince inlemeye devam eden beden ile hızlandı ve kulağına eğildi. Kulak memesini emip ısırırken

''Seni inletmek çok güzel küçüğüm.'' diye fısıldadı. Poyraz ise bayık gözlerle kendisine bakıp derince inledi.

''Beni sikmeniz gibi babacığım.''

İkiside aldığı zevkin sonlarındaydı ve daha önce bu denli hiç delirmemişti Bora.

İçinde hızla git geller yaptığı çocuğun boynunu emmeye başladı. Bacakları beline dolanmıştı ve ağlayarak yalvarıyordu.

Aletinin seğirmesiyle onu okşamaya başlamıştı. Aradan geçen üç dört dakikanın ardından ikisi de sona gelmiş ve Poyraz boşalmanın verdiği rahatlama ile gözlerini kapatıp Boraya sıkı sıkı sarılmıştı.

Ağzından çıkan son cümle ise

''Seni seviyorum Bora... Hemde çok...'' olmuştu.

-

Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz? Belirtirseniz sevinirim.

-Ayaz

BERCESTE +18 B×B G×G B×G +Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin