-
Adam kızın dudaklarını hapsetmis gibi hızla kemiriyordu. O kadar hızlıydı ki Kumsal Bartu'nun dudaklarına yetişemiyordu bile. Ayak uydurmaya çalışıyor, dudaklarını hızlıca kıpırdatıyordu.
Bartu'nun kesinlikle gözü dönmüştü. Kumsal nefeslenmek için ağzını açtığında bu fırsatı kullanmış ve kızın nefes almasına bile izin vermeden ağzının içine sızmıştı. Damağını diliyle turluyor, diliyle dans ediyordu.
Kendi nefesinin tükendiğini hissettiğinde istemeyerek de olsa ayrıldı. Ayrılırken çıkan o ıslak ses kulakları tırmalıyordu fakat bir o kadar da güzeldi.
"Beni becereceksiniz, değil mi babacığım?" Kızın arsız sorusuna adam daha fazla sertleştiğini hissediyordu.
Sorusunun cevabını yanıtsız bıraktı. Kumsal'ı sıralardan birine yüzüstü yatırdı. Kısa olan eteği uzanmasıyla iyice kısalmıştı. Külotlu çorabını dizine kadar çekmişti ve karşısında sadece danteli siyah iç çamaşırıyla duruyordu. Bartu kadınlığı izlerken Kumsal da meraklı gözlerle ona bakıyordu. İçinde anlamsız bir heyecan da vardı. Kalçasını iki yana salladı hadi demek ister gibi.
Bartu ilk önce iki parmağını kilodun üzerinden kadınlığa değdirdi. Buradan bile kızın ıslandığı belli oluyordu. Dediklerinde haklı görünüyordu.
Tenine değen parmaklarla Kumsal mahvolduğunu hissediyordu. Bartu tanganın üzerinden yavaşça okşamaya devam ederken birden parmaklarını ipin kenarından içe saldı ve kadınlığı saklayan gereksiz parçayı yana aldı.
Tüm pembeliği ve ıslaklığıyla karşısında şahseser duruyor gibiydi. Okşamaya devam ediyor, iki yana ayırıyor ve dairevi hareketlerle hassas noktalara dokunup parmağını çekiyordu. Amacı tamamen kızı delirtmekti ama bir yandan kendisi de deliriyordu.
Parmaklarını kadınlıktan çekti ve Kumsal'ın sıvısıyla ıslanmış olan parmaklarını lezzetli bir yemekten sonra parmağını yalayan gurme gibi teker teker yaladı.
Bartu dayanamadığını hissetmiş gibi iç çamaşırını da kalçasından sıyırdı ve arkasında diz çöktü. Pembeliği tekrar iki yana ayırıp nefesini üfledi. Kumsalın tüyleri diken diken olmuştu ve o hissiyatı çok merak ediyordu. Kafayı bu gün tamamen yiyecek olduğundan haberdardı.
Diliyle ilk önce kadınlığı yaladı. Daha sonra öpmeyle karışık dudaklarına bir kısmı kıstırıyor ve emiyordu. Hareketleri çok yavaştı ve Kumsalın gözleri seğiriyordu. Nefesini tutmuş olduğunun bile farkında değildi. Odaya boğuk inlemeler bırakıyor, adamın ismiyle inliyordu.
Bartu'nun dili kadınlığı yoklamıştı ve hızlıca dar girişten içeri kaymıştı. Gerçekten sıcak ve kaygandı. Dilinin hareketleri her saniyede daha fazla hızlanıyordu. Ustaca dilini ileri geri hareket ettiriyor ve onu diliyle beceriyordu.
Kızın bacağının titrediğini hissettiğinde sona geleceğini anladı ve geri çekildi. Boşalmak için henüz erken olduğunu düşünüyordu. Kumsalı doğrulttuğunda ayakta duramadığını görüyordu. Ayağı yere basmıyor gibiydi.
Fakat hala arsız gözleri adamın pantolonun üzerinden buradayım diye bağırdığı aletine gidiyordu.
"Öğretmen masasına geçin lütfen hocam, herkes kendi yerinde olmalı, değil mi?"
Bartu'yu öğretmen masasının önündeki sandalyeye oturtmuş ve bir çırpıda kemerini açmıştı. Pantolonun düğmesini de hallettikten sonra dişleriyle fermuarı yavaşca açmıştı. Pantolonu sıyırmada Bartu ona yardımcı olmuştu. Ardından iç çamaşırının. Adamın aleti Kumsal'ın gözünün önündeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Teen FictionKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...