-
Mavi aracını park ettikten sonra karşısında duran siyah araca doğru ilerledi. Arif elinde tuttuğu şal ile onu süzüyordu. Bu şal kendisine aitti. Onda kalmış olmalıydı.
Aslı yanına vardığında gülümsedi ve dudaklarından bir buse çaldı. Çok özlemişti inkar etmesine gerek yoktu. Kendisine gülümseyerek gamzelerini sunan gence içten bir şekilde karşılık verdi. Arif elinden tutup bileğini öptüğünde gülüşü yüzünde daha da büyüdü. Birbirlerini yaklaşık üç gündür doğru dürüst göremiyorlardı. Arif hastane de yoğun bir dönem geçirdiği için özlese de saygı duyuyor ve sızlanmamaya çalışıyordu. Tabi arada sırada dayanamayıp attığı çok özledim mesajlarını saymazsak.
Büyük ihtimalle onca kargaşa içinde kendisiyle vakit geçirmek için alan yaratmıştı Arif. Bunu bilmek içinde bir şeyleri kıpır kıpır ediyordu. Ona değer vermese vakit yaratmaya çalışmazdı. Bu bile çok özeldi.
''Çok güzel olmuşsun.''
Aldığı iltifat karşısında başını hafifçe eğdi ve elini tuttuğu adamın parmaklarıyla oyalandı bir süre. Gri bir eşofman, üzerine ise beyaz crop giymeyi tercih etmişti. Üstüne geçirdiği Siyah ceket ise Arif'e aitti. Biraz bol dursa bile bu görüntüyü sevdiği için aldırmamıştı. Yanağına konan buse ile bakışlarını tekrar mavi gözlü gence yani Arif'e çıkarmıştı. Utandığını anlamış olmalıydı. Rahatlaması için ufak dokunuşlarda bulunuyordu.
''İçeri geçelim, üşütüp hasta olma bebeğim.''
''Olur, hadi girelim.''
İçeri girdiklerinde salonda arkadaş gruplarının olduğunu gördüler. Aslı Arif'in elini tutarak süzüyordu etrafı. Az sonra yanlarına gelen çalışan ile dikkatlerini ona verdiler.
Arif ile bir şeyler konuştuktan sonra gitmişti. Birlikte oynayacakları alana geçtiklerinde Aslı sırt çantasını kenara koyduktan sonra Arif'i bekledi. Bir kaç atıştırmalık ile geri dönen adama gülümsedi.
''Evet, nesine oynuyoruz?''diye sordu Aslı. Arif gülümsedi ve
''Nesine istersen.''
''Kazanan bir diğerine istediğini yaptırsın.''
''Ne gibi istekler?''
''Her şey olabilir. Kabul mü?''
''Aklından neler geçiyor acaba?''
''Orasını karıştırma. Kabul mü onu söyle.''
''Tamam kabul. Nasıl olsa ben kazanacağım.''
''Tabi tabi, başlayalım bakalım.''
''Buyur önden başla.''
''Centilmen bir adamım diyorsun yani?''
''Eh, yani.''
''Sorma bebeğim, başlıyorum.''
''Başla birtanem.''
Aslı attığı her toptan sayı topluyordu. Arif oyunu bilen biriyle oynadığının farkına varmıştı. Oynarken sohbet ediyorlardı ve birbirlerine şans öpücüğü veriyorlardı. Aslı baya zevk alıyordu oynadıkları oyundan ve yakaladıkları tempodan. Arif ceketini çıkarmış üzerinde bulunan gömleğin kol düğmelerini açmıştı. Oyuna kendini kaptırdığı sırada son atışı atmaya hazırlanıyordu. O sırada Aslı'nın adıyla inler gibi bir ses çıkarmasıyla tüm dikkati dağılmıştı ve top boşa gitmişti. Aslı gülerek kendisine baktığında kaşlarını çatmıştı. Bu hileye girerdi.
''Hile yaptın.'' dediğinde aslı omuz silkmekle yetindi.
''Buna hile denmez, azdırıcı durman benim suçum değil.''
''İsmimle inlemen benim suçum yani?''
''Bu kadar güzel olma o zaman.''
''O ağzını yerim.''
''Sakin mi olsan acaba?''
''Çok özledim ama ben seni.''
''Kaybettin, benim istediğim bir şeyi yapacaksın.''
''Yaparım ama şimdi seni öpmem lazım. Kaybetmemin bir ödülü olmalı değil mi?''
''Ha?''
Aslı şaşkın bakışlarını Arif'e yollarken Arif gülümsedi ve kendisine adımladı, boynuna ufak öpücükler bırakırken mırıldanmayı ihmal etmiyordu. Aslı gülümsedi ve sarıldı.
''Arif'' dedi iç çekerek
''Hm?''
''Teşekkür ederim.''
''Ne için?'' hala dudaklarını esmer tende gezdiriyordu.
''Bana vakit ayırdın, yoğundun oysaki,onun için.''
''Seni çok özledim. Hastaneye katlanamazdım daha fazla.''
''Hm, benimle aynı durumdaydın anlaşılan.''
''Bağımlıyım sana.''
''Demesene şöyle.''
Arif gülümsedi ve geri çekildi. Öptüğü kadının gözlerine bakınca bile içi gidiyordu. Günden güne kapıldığı bu girdabın sonu ne olacaktı kendi de bilmiyordu.
''Lila, bana çok güzel bakıyorsun.''
''Nasıl bakıyorum?''
''Parlıyor gözlerin.''
''Mutluyum çünkü...''
''Benim güzel bebeğim...''
Kendisini göğsüne çeken adama karşı sarıldı ve boynuna bir buse bıraktı. Bazı şeyleri düşünmeliydi. Kendisini mutlu eden bu adamı daha fazla düşünmeliydi.
-
Final yakın'')
-Ayaz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Novela JuvenilKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...