BERCESTE +18 B×B G×G B×G +

ASLI VE ARİF-2-

-

''Arif aldığı zevkle gözlerini kapattı ve kendisini yavaş yavaş çeken kadının kalçasına sert bir şaplak attı. Aldığı ise derin bir inleme ve hafif kalkan kalçadan gördüğü güzel kadınlığın manzarasıydı.''

Aslı derin bir şekilde inledikten sonra arkasına döndü ve Arif'e baktı. Arif'in kadınlığına olan hayranlığını bildiğinden gülümsedi ve ardından

''Emeceksen geleyim mi?'' dedi dudaklarını ısırırak. Arif doğruldu ve uzun saçlı kadının saçlarını bir omzuna doğru verdi. Hemen ardından omzunu öptü ve kulağına eğildi.

''Yüzüme otur ve bana sevdiğim manzarayı sun anneciğim.''

Aslı uysal bir şekilde kafasını salladı. Arif ise yastığa yerleştikten sonra ağzına gelecek güzel kadını bekledi. Aslı ona doğru döndükten sonra yüzüne doğru çömelmişti. Hemen ardından onun yalamasına izin vermeden kadınlığını ağza sürtmeye başladı. Arif büyük bir iştahla dili dışarıda kalçasını oynatan kadının kadınlığını yalıyordu. Kalkmış aletini ilgisiz bıraktığı için bir yandan da kendini okşuyordu. Aslı durduğunda kalçalarını sıkıca kavradı ve yoğurarak kadınlığı yaladı, emdi, öptü ve ağzına akan kadını kabul etti. Aslı saçlarını savurduktan sonra kalkmış ve Arif'in vücuduna uzandıktan sonra aletini emmeye başlamıştı.İyice emdiğine ve doyduğuna emin olduğunda kalktı ve domaldı. Ardından Arifte kalktı ve kadınlığına dayadı kendini.

''Sertçe sik beni, doldur.'' diye inlediği sırada içine giren Arif ile susmuş ve ona doğru dönmüştü. Gözleri dolmuştu.

''Çok güzelsin.'' diye inledikten sonra başını geriye atmıştı. İçinde ritim tuttuğunda ikisi de inliyor ve tenin tene çarpma sesiyle birbirlerine daha da muhtaç hissediyorlardı.Arif seğirmeye başladığında Aslı'da zirveye varmıştı.

''Geliyorum yavrum.''

''İçime gel.'' diyen Aslı ile kendini ona bırakmıştı. Aslı ise içindeki sıcaklıkla gözlerini kapamış, tatlı sıcaklığın onu ele geçirmesinin tadını çıkarmıştı.

Arif yan tarafına uzandığında aslı gülümseyerek göğsüne sinmişti. Fazlasıyla yorgun hissediyordu. Kendisini saran beden ile göğsünü öptü ve elinden tuttu.

''Bebeğim, duş alalım.''

''Arif, çok güzeldi.'' diye mırıldandı.

Kendisine bakan mavi gözlere bakmaya kıyamıyordu Arif. Bu kadın hayatına girdiğinden beri her şeyi düzeliyordu. Hayatı, işi, maddi durumu. Ona baktı ve gülümsedi, saçlarını kulağının ardına yerleştirdikten sonra

''Teşekkür ederim... Her şey için Lila.''

''Teşekkür etme, her şeyi hak ediyorsun. Beni mutlu ediyorsun.''

''Sen de beni.''

Dudakları yeniden birbirine değmişti ama bu sefer öpüşmek yerine sadece bastırıyorlardı ve gözleri kapalıydı her ikisininde. Aslı yorgunluğun verdiği tatlı yorgunlukla gözlerini kapadı ve kendini uykuya bıraktı. Arif onun uyuduğunu anlamıştı ve üzerlerini örttü. Beli ağrımıştı sarf ettiği efordan ve o da gözlerini kapayıp uykuya teslim olmuştu.

-

Karneleriniz nasıl? Memnun musunuz?

-Ayaz