-
''Orası! Daha sert! Lütfen Bora!''
İçeri girdiğinde duyduğu çığlık sesleri ile yüzünü buruşturmuştu. Yaklaşık bir saat önce Bora'yı aramış ve geleceğini söylemişti. Böyle bir manzara görmeyi beklemiyordu elbette.
İç çekerek mutfağa ilerlediğinde oldukça dağınık olan tezgahı gördü. Pis şeyleri sevmezdi. Düzene karşı duyarlı bir yapısı vardı. İçki içildiği belli olan kadehlere burun kıvırdıktan sonra tezgahı yaklaşık beş dakika da tertemiz etmişti. Normalde olsa asla temizlemezdi ama Bora'nın evine karşı ayrı bir duyarlıydı. Dakikalar sonra merdivenlerden topallayarak inen kıza kısa bir bakış attı. Yürümeyi unutmuş gibi bir hali vardı. Bora içinden sağlam geçmişti belli ki.
Yaklaşık beş dakika sonra ıslak saçları, altında siyah pantolonu ve çıplak üstü ile Bora merdivenleri indi. Gülümseyerek Poyraz'a baktığında Poyraz pas vermemişti. Mutfağa girdiğinde temiz olmasını görmesiyle şaşırmıştı. Poyraz'ın temizlemesini beklemiyordu.
''Neden temizledin bebeğim? Hallederdim ben. "
''Halletseydin o zaman ben gelmeden.'' dedi sitemle. Hala kızgındı karşısındakine. Geleceğini demişti ama o içeride kız düzmeyi ihmal etmemişti. Çatık kaşları ile bakmamaya özen gösterse de eninde sonunda kaşlarını çatmıştı. Bora onun sesindeki sitemi fark ettiğinde bebeğinin neye kızdığını anlamıştı. Bu hali gerçekten tatlıydı. Yanaklarını öptükten sonra kucağına aldı kendinden daha zayıf ve daha hafif olan çocuğu. Anında boynuna sarılmıştı kolları. Gülümsemesi yüzünde büyürken adımlarını salona çevirmişti. Salona vardıklarında koltuğa atmıştı kendini. Kucağındaki beden yerine yerleşmek ister gibi kımıldadığında belinden tutup yön vermişti.
Poyrazsa bu hareketi tanıdık bulmuş ve aklına arkadaşlarıyla oynadıkları oyunda yapılan dans gelmişti. Kendi de yapmak istiyordu ve bunu şu an deneyecekti.
Ani gelen cesaretle Bora'nın boynuna gömülüp yavaş hareketlerle öptü. Bunu yaparken yavaş yavaş belini kıvırmayı ve kalçasıyla altındaki aleti ezmeyi ihmal etmiyordu. Bora ne olduğunu anlamaya çalışırken bir anda kendini kucağındaki çocuğun etkisi altında bulmuştu. Durdurması gerektiğinin farkındaydı ama çocuğun kıvırdığı küçük kalçası gözüne çok güzel gelmişti. Sertçe vurmamak için kendini zor tutuyordu.
Poyraz birden aletine öyle bir baskı yapmıştı ki Bora nefesin nereden ve nasıl alındığını unutmuş bir şekilde kasılmış ve inlemişti. Poyraz duyduğu inleme ile zevkle kasıldı ve Bora'nın yüzüne baktı. Altındaki adam terlemişti ve ona bakıyordu ne yapıyorsun der gibi. Poyraz kızaran yanakları ile tam kalkacaktı ki Bora kolundan tuttu ve kucağına oturttu.
''Ne oluyor sana bebeğim? Hm?''
Poyraz cevap vermek istese bile verememişti. Sana kucak dansı yapmak istedim demeye utanmıştı. İç çekti bebek gibi. Bunun üzerine Bora bebeğinin çenesine ufak bir buse kondurdu.
''Beni mi kıskandın sen?''
İçindeki kıskançlığı bastırdığı doğruydu. Çünkü onu hiçbir zaman paylaşamayan biri olarak kadınlarla görmek fazlaca sinirini bozuyordu.
''Sana geleceğim dememe rağmen kadın becermende elbette sorun yok. Ne gibi bir sorun olabilir ki zaten? Bilseydim gelipte bölmezdim.''
''Saçmalama Poyraz sana gelmeni ben söyledim.''
''Bende sana tamam geliyorum bir saate dedim. Sen ise buna rağmen becerdin o kadını!''
Sonlara doğru sesi yüksek çıkmıştı ve sinirlenmişti. Karşısında duran adam bazen onu zorluyordu. Sevmiyordu paylaşmayı anlaması bu kadar güç olacak bir şey dediğini sanmıyordu. Kalkmak için bir hamle daha yaptığında bu sefer dudaklarına değen dudaklarla nefesi kesildi. Gözleri anın büyüsüne daha fazla dayanamadan kapamıştı gözlerini. Alt dudağını yavaşça öpen adama karşılık vermek için çırpındı. Verdiği karşılık her ne kadar acemi olsa bile bu his o kadar güzel hissettirmişti ki, umrunda değildi.
''Biz, öpüştük...'' dedi inanamayan sesiyle.
''Küçükken, seni yanaklarından öperdim ama sen dudaklarımdan öpmek için çırpınırdın. Genellikle ben uyurken öperdin dudaklarımı. Ödeştik.''
Küçükken Bora'nın dudaklarını öpmeleri geldi aklına, yavaşça öper sonra da saçlarını okşardı. Bunu annesinden görmüştü. O da babasının saçlarını sever ardından da dudaklarını öperdi. Çok masun gelirdi o yaşta bu hareket gözüne. Bunu Bora'ya uygulamak oldukça anlamlıydı onun için. İstemsizce gülümsedi ve tekrar öptü karşısındaki bedenin dudaklarını. Geri çekildiğinde ise
''Ödeşmemiz için hala beni bir kez daha öpmen gerekiyor ''
Göz kırptığında Bora güldü ve boynundan öptü. Karşısındaki beden asla büyümüyordu. Kim derdi ki bu koca bebek on yedinci yaşını bitirmek üzere.
''O zaman borcumu sonra öderim. Şimdi sana söz verdiğim gibi pizza yapacağım.''
Poyrazın sevinçle mutfağa ilerlemesini izlerken ona malzemeleri çıkarmasını ve yaklaşık on beş dakikaya orada olacağını demişti.
İndirmesi gereken bir alet, hayal etmesi gereken ise bir melek vardı.
-
Hayalet okuyucularıma selam olsun. Elbet ses vereceksiniz bir gün🤗
-Ayaz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Ficção AdolescenteKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...