Kumsal : Keşke dudaklarımı siz ıslatsaydınız. Kirazlı lipbalmım bitmiş"(
Bartu mesajı gördüğünde derin bir nefes aldı. Kanında çok fazla alkol vardı fakat zihninin hala fazlasıyla açık olduğunu hissediyordu. Uyuşan sadece vücuduydu sanki.
Aklında düşünceler dönüp duruyordu. Onlarca hatta yüzlerce. Anlar, anılar, sesler hepsi rengarenk bir yumak gibi birbirine dolanmıştı. Hangi renge bakıp takip ederse farklı bir yere çıkıyordu. Delirdiği ortadaydı. Elini saçlarına geçirdi ve bir süre mesajı izledi.
Kadehini bırakıp telefonu kapadı ve viski şişesini kavradı kemikli parmakları. Bacaklarını iki yana açmış bir şekilde şişeyi başına dikiyordu.
Kumsal'ın mesajına açıkça görüldü atmıştı. Cevap vermek istemiyordu. Cevap verirse iradesini kontrol altına alamayacağının farkındaydı.
Güzel bir kızdı. Çok güzel bir kızdı. Farklı bir enerji duymasına sebep oluyordu. İnkar edilemezdi fakat inkar etmesi lazımdı.
İnsanlar söylediği yalanlara bir süre sonra inanan bir varlıktır. Bu yüzden belki de büyükler kırk kere söylersen olur demiştir. Önce etrafına sonra kendine bunu inandırırsın.
Bartu'nun yapması gereken şey tam olarak buydu. Doğru buydu çünkü bir çizgi vardı. Düşündüğü kendisinden çok Kumsal'dı çünkü disiplin kurulunun kulağına bu gibi bir şeyin ulaşması onun diplomasının alınmasına, Kumsal'ın bu kadar büyük prestije sahip olan bir okuldan atılmasıyla sonuçlanırdı. Üzerinden geçen bir saat sonra yeniden bir bildirim sesi duyuldu. Kumsaldan olduğunu tahmin ediyordu.
Bu saatte genel olarak çok önemli bir durum olmadığı sürece mesaj veya arama gelmezdi.
Mesaja bakmadı. Aklını da telefondan alamıyordu. Bakmak istiyordu ve saatlerdir kendi iradesini yenmeyi başarmıştı. Tabi bir yere kadar.
Kumsal: Neden benden köşe bucak kaçıyorsunuz hocam? (02:37)
Kumsal: Sizi istiyorum. Bunu söylemekten bıktım.
Kumsal: Her ders kaslı kollarınızı göğsünüzde birleştiriyorsunuz ve kaslı kollarınız görünüyor. Tam da tutunup aletinizde sekmek için.
Bartu: Alkollü müsün Kumsal? (03:01)
Kumsal: Uhm... Hayır. Ama teninizde sarhoş olmak isterim babacığım.
Görüldü.
Bartu yazıyor...
Görüldü.
Kumsal: Ah, babacık fetişiniz olduğunu doğru tahmin etmişim efendim. Bebeğinizi sertçe becermek ister misiniz? Ama öğretmen fantezisiyle lütfen!
Kumsal:
Bartu: Hassiktir...
Mesajlardan çıkmış ve telefonun ana ekranını kapamıştı. Kendisi düşünmüyor gibiydi. Tabi ki bunda kanında olan alkolun faydası çok büyüktü.
Kızın dudaklarından 'babacığım' kelimesinin döküldüğünü düşünüyordu zihni. Şu an kesinlikle mental açıdan sağlıklı düşünemiyordu.
Alt tarafında bir hareketlenme olduğunu hissettiğinde yine Kumsaldan etkilendiğini kendi vücudu Bartu'ya gösterdi.
Sessizliğin hüküm sürdüğü odada yeniden bildirim sesi yankılandı.
Kumsal : Kural bir, kaldırdığını indir;)
Kumsal: Ben süt içmeyi hiç sevmem babacığım, biliyor musunuz? Ama sevmek istiyorum...
Kumsal : Bana sütü sevdirecek şeyi biliyorum! Ağzıma akmanız süte aşık olmamı sağlar...
Kumsal: Uhm, düşünsenize aletinizin elimde olduğunu ve karşınızda çıplak şekilde diz çöktüğümü.
Kumsal: İştahla elime sığmayan uzva baktığımı. Dilimi ucunda gezdirdigimi, bir yandan da baştan sona sizi okşadığımı...
Kumsal: babacığım, kediciğiniz sizin için ıslandı ve çok kaygan. Dilinizle keşfe çıkıp içime kolayca kaymanız için.
***
Merhabaaa. Bu bölüm daha çok texting ağırlıklı oldu diyelim. Nasıl, begendiniz mi? Accık yorum yapın ya la... Mutlu oluyorum okuyunca, bir yorumu eksik görmeyin pls.
-sanem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Ficção AdolescenteKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...