BERCESTE +18 B×B G×G B×G +

NARE VE KUZEY-2-

-

Adamın gözleri geceden daha siyahtı. Alnındaki damarlar sinir sebebiyle kabarmışti.Bu görüntü boynuna kadar uzanıyordu. Nefes alış verişleri bile ölüm kokuyor, zihninden sadece elleri arasında olan adamı öldürmek geçiyordu.

Çenesini kasarak adamın boynunu bir mengene  gibi kavradı ve rahat nefes almasını engelledi. Her saniye daha fazla sıkıyordu.

"Sen bugün can vereceksin. Benim ellerimden olacak bu son."

Adamın kasılmış çenesinden çıkan fısıltı bile tüm sokağın kasvetli bir havaya girmesine yeterli olmuştu.

Ardından gelen 3 el silah sesi.

O gece o sokak kana bulanmış, bir duvarınaysa kanla K.Y imzası atılmıştı. Leşi almaya gelen kargalar için güzel bir göz dağı olacaktı.

***

Nare ev işlerini bitirdikten sonra içinde gittikçe artan heyecanını bir nebze olsun azaltmak adına kendini soğuk suyun altına attı. Birkaç saniye sonra soğuk su omuzlarından  akarak tüm vücuduna yayılmaya başladı. İçinde olan belirsizlik hissi  kanını daha fazla kaynatıyordu.

Açılıp kapanan dış kapı sesiyle beraber eve birinin geldiğini anladı, saçına ve vücuduna bir havlu sarıp odasına doğru ilerledi. Üşüyordu ama bu üşüme ona iyi hiss ettirecek türdendi. İç çamaşırları olan çekmeceye yöneldi ve eline beyaz takımını alacakken Kuzey'in bir konuşmalarında siyah sevdiğini söylediğini hatırladı. Beyaz teninde sade ama  asil duran sütyeni, ona uyumlu siyah dantel işlemeli olan iç çamaşırını aldı ve çok geçmeden giyindi. Aynada kendini beğeni dolu bakışlar atmayı da ihmal etmemişti.

İnce beli, belirgin kıvrımları ve dolgun kalçaları vardı. Bir çok kızın kıskandığı , etrafında olan bir çok erkeğinse dokunmak istediği bir vücuda sahipti. Uzaktan kusursuz görünen teninde bazı  yara izleri vardı. Küçüklüğünden beri   aldığı yara izlerine  ev sahipliği yapan bir tuvaldi aynı zamanda sanat eseri olan vücudu.

Gece için giyineceklerini ayırma kararı aldı.Kıyafetlerini sırt çantasına yerleştirse bile yanına çok fazla eşya almamıştı.  Dolabında çok fazla eşya yoktu.Yanına fazla bir şey almamasında Kuzey'inde etkisi oldukça büyüktü. Fazla bir eşya alma, gerekirse burada alışverişe çıkarız demişti. Fakir bir aileye sahip değildi Nare' de. Ancak Aile bütçesinden ona sadece arta kalanlar verilirdi.Kısaca para konusu kendisine gelince yoktu. Kendisinin beğenip aldığı kıyafetler tek elin parmağını geçmezdi. Bu gece çok güzel olmak istiyordu. Kendi içini, tarzını yansıtarak Kuzey'e gidecekti.

Ailesi kısa giyinmesine bile izin vermez, giyim konusunda kısıtlardı. Aylarca biriktirdiği parayla aldığı kısa, yanda zincir detayı olan siyah şortunu  ve sitah bluzunu aldı. Katlayıp bir kenara koyarak ev için uygun kıyafetlerini üzerine geçirdi. Saçlarını kurulama gereği duymadan havluyla nemini aldı. Odada işinin bittiğine karar verince sofrayı kurmak için mutfağa, annesinin yanına gitti. Sofraya konulacak servis tabaklarını dolaptan alırken duyulan kapı ziliyle beklenen çok sevgili misafirlerin geldiğini anlasa bile, yaptığı işe devam etti ve umursamadı.

Çatal bıçakları da aldıktan sonra babasının abisini mutfağa yollayıp onu odaya çağırdığını duydu.Sinirlenmişti, onca adamın içine girmek zorunda kalması sinirini bozuyordu.Belli etmemeye özen göstererek içeri geçti.

Her zamanki soru yağmuruna tutulmuş, tüm soruları dinlemeden kısa kısa cevaplar vererek sahte bir gülümsemeyle yanlarından ayrılmıştı. Saatler Nare'nin zaman zaman ismini duyduğu konuların dönmesi, baş ağrıtan sohbetlerin konuşmasıyla geçmişti.

Ev tamamen boşaldığında herkes yorgun olduğundan odalarına çekildi ve bulaşıkları yıkamak  her zamanki gibi Nare'ye kaldı. Fakat bulaşıkları yıkamak yerine odasına gitti ve tertemiz bir kağıtla kalem alıp, yıllardır içinde tuttuğu düşünce ve hissleri kusmaya başladı. Beyaz sayfa sadece mürekkeple değil, göz yaşıyla da doldu. Ardından Nare mektubu odaya girenin  rahatlıkla görebileceği bir yere koydu. Katladığı kıyafetlerini aldı ve kıyafetlerini değişti. Saçlarındaki topuzu açtı. Kısa saçları dalga dalga omzuna dökülmüştü. Bu görüntüyü sevmişti. Dokunmama kararı aldı.

Kuzey ona, evden çıkacağı zaman mesaj atmasını ve sim kartı evde bırakması gerektiğini söylemişti. Neden diye sorduğunda  sim karttan gelebilecek sinyallerle onu çabucak bulabileceklerini demişti.

Çantasını son kez yokladı, kulaklıklarını da çantasının yan tarafına koydu. Sim kartını çıkarmadan önce Kuzey'i bilgilendirmeyi de unutmadı.

Nare: Sana gelmeme sadece bir kaç saat kaldı...

Mesaj anında görüldü olurken sırıttı ve sessizce evden çıktı.

Yol boyunca  uyumayı denemişti  ve müzik dinlemeye çalışmıştı. Aklı doluydu. Ev Ankara'nın merkezinde bir yerlerde kaldığından bulmak zor olmayacaktı. Kulaklığından gelen ritme başıyla eşlik ederek telefonunu açtı. Kuzey ile eski mesajlarını okumayı seviyordu. Yer yer müstehçen mesajlar olsa bile bu onu utandırmıyor, aksine daha fazlasını dilemesine sebep oluyordu. Kuzey'in dövmelerine aşıktı. Hepsinin esmer teninde çok güzel durduğunu dünüyordu. Bazılarının anlamlarını öğrenmeyi zor da olsa başardığına seviniyordu. Tümünün onda derin anlamlar taşıdığına nerdeyse emindi.

Saat on iki buçukta yola çıkmıştı ve saat nerdeyse beş buçuğa geliyordu. Otobüsten inmişti.Olduğu yerden çok uzun sürmeyecek bir yola taksi arasa bile yol bomboştu.Sonunda cadde de inmişti. Yarım saat boyunca  kaybolup yalnış sokaklara girmekle geçmişti zamanı.

Sonunda evi bulmuştu. Karşısında üç katlı, büyük bir ev vardı. Görüntülü konuşmalarında görse bile kendi gözüyle görmesi hayranlık duymasına sebep olmuştu. Kapıda duran korumalara anlam veremese bile içindeki heyecan mantığını bastırıyordu. Onu tanımış ve onun için kapıyı açmış olmalarıysa geleceğinden haberdar oldukları anlamına geliyordu.

Titreyen elleri ürkekçe kapıyı tıklattı. Gelen tok adım sesleriyse kalbinin göğüs kafesini delmesine sebep olacak türdendi. Ardından kapı ağır ağır açıldı.

Karşısında kendisinden uzun, güzelliğiyle nefesini kesen adam duruyordu. Birkaç saniye bakışsalar bile bu bakışmayı bölen, Kuzeyin mesajda da dediği gibi kızın ince belini kavrayıp dudaklarına yapışması oldu.

-

Hayalet okuyucular yaşıyorsanız ses verin💫

-Sanem