-
Balkır okuldan çıkmış gülerek eve gidiyordu. Yanında bulunan üç arkadaşı ile okulda dönen sevgili muhabbetlerini konuşuyorlardı. Günün bombalarından biri ise matematik hocasının okuldan bir kızla adının anılmasıydı.
Balkır tahmin ettiğinden pekte şaşırmamıştı ama yine de normal karşılamıyordu. Arkadaşlarının ürettiği teorileri eğlenerek dinliyordu. Bir iki defa matematik öğretmenleri ile bahsi geçen kızın arka bahçeden geldiğini görmüşlerdi. Arka kısım tenha olduğundan pekte öğretmenlerin gideceği bir yer sayılmazdı.
Kendilerince buldukları kanıtları konuşuyor saçma olan duyumları da eliyorlardı. Bu sırada mahallenin gençlerinin toplandığı kısma yakınlardı. Ele başları Berke denen bir çocuktu. Daha doğrusu kendisi için serseri diyen ve uzak durulması söylenen bir tipti.
Babası gibi olduğunu söylüyorlardı. Bu yüzden Balkır için uzak durması gerekenler listesindeydi. Babası bahsi geçen adama borçlanmıştı. Ödemesi için verilen süre kesinlikle azdı. Ancak bir defa almıştı parayı, bundan sonrası onu ilgilendirdi.
Görünmemeye dikkat ederek adımlarını hızlandırdığında arkadaşları hızına yetişememişti. Adını söylerek bağırdıklarından Berke'nin hedefi ta kendisi olmuştu. İçinden şimdi bittin sen Balkır diyordu. Korkmuyordu ancak çekiniyordu. Kendisine bakarak ve etrafında bulunanlara bir şeyler dediğinde vücudu daha da gerildi. Kendisi hakkında konuşuyordu büyük ihtimalle. Arkadaşları gergin ortamı fark etmişgi. Onlar çekinmekten çok korkuyorlardı. Durumu fark ettiklerinde geç kaldıkları bahanesiyle uzaklaşmışlardı.
Tam anlamıyla yalnız kaldığında dövmeli gençten ismini duymuştu. Net ve soğuktu sesi. Tıpkı aurası gibi mesafeliydi.
''Buraya gel.'' aklı gitmemesini söylerken adımları sese doğru itaat ediyor ve dediğini yapıyordu. Aldığı nefesler sessiz ama derindi.
Kendisine sırıtarak bakan serseriler tam bir sırtlana benziyordu. Arkasındaki gencin çantasını çekiştirmesiyle sinirlenmeye başlamıştı. İtilip kakılmaktan nefret ederdi. Kim olursa olsun öylece susmazdı.
''Bırak, dokunma çantama!''
Duyduğu kıkırtılar ile sinirle çantasını çekmişti. Bu sırada kendisine boş bakışlar atan Berke oldukça korkutucuydu.
Yanına adımlayıp tam karşısında durduğunda başını hafifçe yana eğdi. Dudaklarında bulunan piercing ve ellerindeki dövmeler ile her kızın hemen hemen arzuladığı biriydi bu korkutucu adam.
Kendisine sırıtmayı kestiğinde boğazını temizledi.
''Babana sana vereceğim mesajı ileteceksin. Anladın mı?''
Demişti. Balkır ise kendisini bırakacaklarını düşündüğünden sevinmişti.
''Anladım ama ne mesajı?'' dediği sırada yediği sert yumruk ile neye uğradığını şaşırdı. Aldığı darbe sonucu yere serilmişti. Berke sırıtarak baktı ve çömeldi.
''Baban olacak ite söyle paramı sağda solda yemesin. Yoksa çok sevdiği oğlu bırak okula gitmeyi evden bile dışarı çıkamaz. Sen bunu aynen ilet aslanım.''
Aldığı darbe yüzünden ses sanki yankılanıyordu. Gözleri kapanmadan önce son duyduğu kahkaha sesleri ve hakkında söylenen iğrenç şeylerdi.
-
Tahmin edersiniz ki genç bir çocuğun yabancı birinden dayak yemesi travmatik bir olay. Buna sebep olanın kendi babasının sorumsuz oluşu olması da cabası. Balkır karakteri kindar bir o kadar da inatçı. İlerleyen bölümlerde daha iyi anlayacaksınız.
-Ayaz
Daha önce çiftleri gerçek hayattan aldığımızı demiştik, Balkır hayatta da çok kinci ve inat biri. Keçi keçi
-Sanem
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
Genç KurguKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...