-
Saçma salak konuşmaların hayra alemet olmadığını birçoğumuz gibi ben de oldukça iyi bildiğimden engellemenin iyi bir seçim olduğuna karar verdim.
Hasan yanımda oturmuş çekirdek çitliyor, yetmiyormuş gibi ağzını açmış susamış köpekler gibi nefes alıyordu. Kesin Arzu bir şeyler demiş ve şerefsizin keyfini yerine getirmişti. Gören pembe yanımda oturmuş sanardı bunun yüzünden.
Etrafıma bakındığımda kiminin kıstırdığı kızlardan biriyle işi ilerlettiğini gördüm. Birkaç kız daha şimdiden bana bakıyor ve kendilerince çekici olduğunu düşündükleri bakışarı atıyorlardı. Hiçbiri tipim değildi. Felsefeme tersti bu halleri.
Can sıkıntısından patlamak üzereydim. Bir insan bu kadar sıkılamazdı herhalde. Herkes kendi halinde takılırken biraz dolaşmak için ayağa kalktım. Bakışlar bana dönünce''Dolanıp geleceğim, zaman geçmiyor oğlum.'' dedim. Kafalarını sallayıp kaldıkları yerden sohbete devam ettiler.
Adımlarımı biraz daha kalabalıktan uzak kısma çevirdim. Stresli olduğum için her zamankinden daha duyarlıydım sese karşı. Yarışlar başlamıştı ama sıranın bize gelmesi bir saati net bulurdu. Biraz geç kalmıştık. Bu da bizi geriye düşürmüştü. Yaktığım sigaranın dumanını üflerken bakışlarım gökyüzüne döndü. Hava açıktı ve bulut pek yoktu. Yıldızları izleyerek içmeye devam ettim. Sakinlik iyi gelmişti.
Tam huzuru buldum derken çalılardan gelen hışırtı sesiyle başımı çevirdim. Karşımda kafasında birkaç yaprak ile bana bakan berke vardı. Sanki zor zahmet gelmiş gibiydi. Sigarayı söndürdükten sonra ona döndüm.
Her hareketimi dikkatle izliyordu.''Ne bu halin?''
''Seni sordum, burda dediler.''
''Ee?''
''Esi görünmeden geldim işte.''
''Hiç belli olmamıştır kesin.'' dediğimde kendini süzdü. Haline bakınca ormanlık bir alana girdiği gayette belliydi. Kendini kandırıyordu piç kurusu. Ayağa kalkıp üstümü sirkeledikten sonra yerime dönmek için hamle yaptım. Bu sırada berke kolumdan tuttu ve kendine çekti.
Ne olduğunu anlamadan onunla burun buruna kalmıştım. Üstelik sıkı sıkı tutuyordu ve kımıldayamıyordum. İtekleyip küfürler savursam da bırakmadı. Biraz daha debelendiğimde dudaklarını yanağıma bastırdı. Beni öpmesinden nefret ediyordum. Evet tam anlamıyla durum buydu. Sürekli başa saran düşünceler hoşuma gitmiyordu.
''Seni öpeceğim.''
''Öyle bir şey olmayacak''
''Görürüz'' dedi ve dudaklarıma kapandı. Alt dudağımı dudakları arasına aldığında iteklemeye başladım ama o etkilenmeden emmeye devam etti. Bir süre alt dudağımı emdikten sonra elleri kalçamı buldu. Kalçamda hissettiğim ellerle gözlerim kocaman açılmıştı. Bunu hazmedememişken vurmasıyla inledim. Canımı acıtmıştı ve alışkın olduğum bir durum değildi. Geri geriye gitmeye başladığımda sırtımı ağaca yaslamış oldum. Artık kaçabileceğim bir alan dahi kalmamıştı.
Dudaklarımı usta bir şekilde emmesine karşı koymak zordu. Kim olsa buna karşı koyamazdı. Dilini ağzıma yollamak için dudaklarıma sürttüğünde nereden geldiğini bilmediğim bir his dudaklarımı açtırdı.
İt gibi sırıttığına emindim ve gözlerim kapanmıştı. Karanlıkta çok fazla göremiyordum onu, yarış alanından gelen az bir ışık vardı sadece. Dilini ağzımın içinde gezdirirken zevkle kasıldığımı hissettim. Ardından nefessiz kaldım ve hepsi saniyelik gelişti. Nefes nefese ayrıldığımızda aletim şahlanmış bir durumdaydı ve pantolonuma sığmıyordu.
Gözlerim Berke'nin aşağılarına indiğinde durumu benden farksız değildi. Telaşla saate baktığımda sıranın bize gelmesine neredeyse yarım saat vardı. Yaptığım hesaba göre yarım saat otuzbir çekmek için fazla kısa bir zamandı.
-
Uzun bir aradan sonra yazmaya devam ediyorum evet. Elezz+18 adlı kitaba da göz atabilirsiniz.-Ayaz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE +18 B×B G×G B×G +
أدب المراهقينKar beyazı teni tüm zerafetiyle karşısında dururken mantıklı düşünmekten anı anına uzaklaşıyordu. İçinde ona karşı büyüyen bir arzu vardı ve bu yok sayılabilecek türden değildi. Arkasından sarıldığında Poyraz irkilmiş ama itmemişti onu. Dudaklarını...