2.BÖLÜM "İlk Görev"

14.7K 798 341
                                    

Oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

Oylar ve yorumlar ne kadar çok olursa bölümlerde daha erken gelir, yani bölümlerin erken gelip gelmemesi sizin verdiğiniz oy ve yorumlara bağlı.

Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2.bölüm "İlk Görev"

Aynanın karşısına geçip saçlarımı ensemde bir topuz yaptım. Üzerime üniformamı geçip beremi de başımı taktım. Dün silahlarımızı ve kimliklerimizi aldıktan sonra odalarımıza çekilmiştik ve tanışmamız bugüne kalmıştı.

Aynada son kez kendime bakıp odadan çıktım. Yavaş adımlarla çardağa doğru ilerliyordum ki arkamdan tok, kalın bir ses duydum. "Gece, Serhat albay bizi çağırıyor." Arkamı dönüp bana seslenen Pars'a baktım.

"Geliyorum komutanım, timi çağırayım mı?"

Başını iki yana salladı. "Hayır bir asker onları çağırmaya gitti." deyip arkasını döndü. O albayın odasına ilerlerken ben de peşinden gittim. Albayın odasına gelince timin geri kalanı da gelmiş oldu.

Kapıyı çalıp sırayla içeriye girdik, selam durarken Pars söze girdi. "Bizi emretmişsiniz komutanım."

Serhat albay önündeki dosyalardan başını kaldırıp bize baktı. "Rahat çocuklar." dedi, ellerimizi alnımızda inidip Serhat albaya bakmaya devam ettik. "Biliyorum daha yeni geldiniz, hatta henüz tanışma fırsatınız bile olmadı ama göreve giden bir ekip terör örgütü tarafından esir alınmış. Kampın yeri tespit edildi ve kamp oldukça kalabalık olduğu gibi kampta kırmızı ve turuncu listede aranan teröristler de var." deyip derin bir nefes aldı. "Uzun bir aradan sonra ve yeni silah arkadaşlarınızla bu görev sizin çocuklar, askerlerimizi sağ sağlim alıp gelin."

Elimizi tekrardan alnımıza koyup selam durduk. "Emredersiniz komutanım!" Ve aynı anda konuştuk.

Pars odada kalırken biz çıkıp mühimmat odasına gittik. Pars görev bilgilerini alıp öyle yanımıza gelecekti. Mühimmat odasına girince etrafıma baktım, uzun zaman olmuştu hazırlanıp göreve çıkmayalı. "Özlemişim yemin ediyorum." Batuhan'ın dediği şeye gülümsedim, vallahi ben de özlemiştim.

"Ben en çok barut kokusuyla ayağımın toprağa basmasını özledim." dedi Enes.

"Ben gizlice teröristlerin arasına sızmayı özledim." dedi Anıl, gülümsemem genişledi, bir istihbarat uzmanı da en çok bunu özlerdi zaten.

"Ben anzısın itlerin alnının çatından vurmayı özledim." Barış'ın dediğine de gülümsedim, eh o da keskin nişancı olunca bunu özlemesi normaldi.

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin