Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋
OY SINIRI 125 YORUM SINIRI 200.
Yorumlar çok olsun diye harfleri kelimeleri tek tek yazmayın veya emojilerle doldurmayın. O yorumlar silinecek, buna devam eden kullanıcılar sessize alınacak!
Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1
Keyifli okumalar✨
5.Bölüm "Pars Karadağlı'nın Gizemli Halleri"
Duygulara yer yok...
"Batuhan bomba ne durumda?" Pars'ın Batuhan'a sorduğu sorudan sonra saklandığım kayadan hafif başımı kaldırıp etrafa bakcaktım ki yine beni hedef alan keskin nişancı ateş etti. Olduğum yere sırtımı dayayıp soluklandım. Nefes almama dahi izin vermiyordu it. Burnumu çıkarsam ateş ediyordu.
"Yarım saate halletmiş olurum komutanım." Kulaklıktan yanıt verdi Batuhan.
"15 dakika Batuhan, yarım saat çok." diye diretti Pars.
Birbirimize içimizi döktükten sonra karargaha gidip yatmıştık ama gecenin bir yarısı gelen ihbar üzerine buradaydık.
İhbarda köylüleri esir aldıkları söylenmişti ama tam tersiydi, sanırım biz esir olacaktık. Çünkü köylüler teröristlere yardım edip bizim tuzağa düşmemizi sağlamıştı. Batuhan ise uzun süredir köye kurulan bombayı halletmeye çalışıyordu ama bomba çok karmaşık bir şekilde düzenlendiği için onun da işini bir hayli zorlaştırıyordu.
Köylüler teröristlere yardım etmişti ama onlar da bizim gibi tuzağa düşmüştü. Çünkü köyün her yerinde bomba vardı ve bu sadece bir düzeneğe kurulmuştu. Patladığı anda köyle birlikte içindeki herkes havaya uçacaktı ve kimsenin parçası bile toplanamayacak hale gelecekti. Yani köylüler teröristlere yardım ederken kendileri de bizimle birlikte tuzağa düşmüştü. Ava giderken avlanmak misali desem doğru olurdu sanırım.
Kaç saattir buradaydık bilmiyorum ama gece saat 3 de buradaydık ve şu anda hava çoktan aydınlanmıştı. Sonbaharda olmamıza rağmen yaz ayındaymışız gibi terlemeye başlamıştım aksiyondan dolayı.
Mühimmatımız neredeyse bitmek üzereydi ama o itler pes etmek nedir bilmiyordu. Biz onları vurdukça parçalara ayrılıp tekrardan birleşiyor gibiydi şerefsizler. Bir türlü bitmek bilmemişlerdi.
Ben ise son on dakikadır şu kayadan başımı kaldıramıyordum. Çünkü keskin nişancının hedefi tam olarak bendim. Saç telin dahi gözükse ateş ediyordu. Tabiri caizse nefes almama bile izin vermiyordu.
Bu plan çok önceden kurulmuştu anlaşılan, çoğu şey kusursuz işliyordu onlar için ama biz de pes etmeyecektik. Son Nefesimize Kadar savaşmaya devam edecektik. Çünkü biz tekrardan buralara dönmeyi başarmıştık. Pes edersek geri dönmemizin bir anlamı kalmazdı. Boşuna da bize Alfa timi ismini vermediler herhalde. Geri döneminin ve tim ismimizin hakkını vererek savaşmaya devam edecektik. Alt tarafı bizi biraz zorluyorlardı o kadar. En fazla bir saate bununda hakkından gelmeyi başarırdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFESİME KADAR
ActionAcıyla harmanlanmış yürekler... Yedi asker, yedi farklı acı, yedi farklı hayat ama ortak bir geçmiş... Hepsinin tek bir ortak geçmişi vardı o da çektikleri acılar. Farklı zamanlarda çok farklı Acılar çekselerde hepsi ortak geçmişi olan yedi farklı...