7.BÖLÜM "Geçmişin Tozlu Perdesi"

8.9K 642 314
                                    

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

OY SINIRI 145 YORUM SINIRI 250.

Yorumlar çok olsun diye harfleri kelimeleri tek tek yazmayın veya emojilerle doldurmayın. O yorumlar silinecek, buna devam eden kullanıcılar sessize alınacak!

Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7.Bölüm "Geçmişin Tozlu Perdesi"

Kimseyi kaybetmek istemiyorum...

Bilmem kaçıncı kez demir parmaklıklar ardındaki polise seslendim. "Memur bey?" Bizimkiler bana gülerken ben bana göz devirmekten gözleri bozulacak olan polise odaklandım. Hayır efendim demek zor değil ki.

"Hanımefendi kaç kere söyleyeceğim telefon hakkınızı kullandığınız için kullanamazsınız bir daha." Dişlerinin arasından kurduğu cümleyle ben göz devirdim. Kimi kandırıyorsun acaba? Kesin bunu da ya albay ya da biricik komutanımız Pars söylemişti, o yüzden böyle diyordu. Sanki kuralları bilmiyorum ben, bir kere daha kullanabilirim işte.

"Ya konuşmayayım diyorum, normal insanlar gibi konuşup anlaşalım diyorum ama olmuyor." dedim sakin bir sesle. Bu fırtına öncesi sakinlikti, çünkü saniyeler içinde kulakları sağır edecek derecede bağıracaktım. "BAKIN BEN TELEFON HAKKIMI KULLANMAK İSTİYORUM! BİR OROSPU ÇOCUĞU BANA HAKARET ETTİ DİYE İÇERİYE ATIYORSUNUZ AMA TELEFONLA GÖRÜŞMEME İZİN VERMİYORSUNUZ! NASIL KARAKOL BURASI YA! GEREKLİ YERELERE BUNU BİR BİR BİLDİRECEĞİM!" Susup yutkundum, bağırmak boğazımı acıtmıştı. Ama rahatlamıştım da, arada yapmak iyi olurdu.

"Düzgün konuşsana lan!" Karşı nezarethanede bana hakaret eden adam konuşunca ona baktım. Bir de bunları tam karşımıza koydular! Sinir kat sayım iyice artıyordu bunlar yüzünden.

"Hele sen ağzını hiç açma! Buradan çıktığım anda bana dediğin o sözleri dişlerini sökerek ödeteceğim!" dedim dişlerimin arasından. Bunlara bir posta dayak atmadan gözüme uyku girmezdi benim.

Adam bana cevap vermek için ağzını açmıştı ki az önce bağırdığım polis araya girdi. "Yeter! Her dakika sizin kavganızı çekemem ben! Kimse sesini çıkarmadan dursun!" deyip kapıya ilerledi, dışarıya çıkmadan önce hemen konuştum.

"Bizim bir telefon görüşmemiz vardı sanki memur bey." dedim, az öncekine göre sesim daha sakin çıkmıştı. Şimdiki konuşmamı gören biri az önce avazım çıktığı kadar bağıranın ben olduğumu asla düşünmezdi.

"Hey Allah'ım nereden geldi bunlar buraya ya!" Söylenmesine bizimkiler kıkırdarken ben hâlâ telefon görüşmesine takılı kalmıştım. Albayın ve Pars'ın bizi çıkacağı yoktu, bu yüzden mecbur babamı arayıp torpil kullanmasını isteyecektim. Kızacaktı ama başka çarem yoktu.

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin