8.BÖLÜM "Künyenin Gizemi"

8.9K 627 366
                                    

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

OY SINIRI 150 YORUM SINIRI 280.

Yorumlar çok olsun diye harfleri kelimeleri tek tek yazmayın veya emojilerle doldurmayın. O yorumlar silinecek, buna devam eden kullanıcılar sessize alınacak!

Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8.Bölüm "Künyenin Gizemi"

Bana ait!

Elimdeki künyelere bakarak oturduğum yerden ayağımı sallamaya başladım. Pars'ın bir şeyi yoktu, sadece iç kanama riski yüzünden yoğun bakımda tutuyorlardı. 24 saat sonra normal odaya alınacaktı ve çoktan 15 saat geçmişti.

Elimde tuttuğum Pars'ın telefonu bir kez daha çalmaya başlayınca bakışlarımı künyelerden çekip ekrana çevirdim. Ekranda Aras yazıyordu. Karakolda da telefonla konuşurken Aras dediğini duymuştum. Pars tomografi çekilirken de aramıştı ve ben henüz bir şey bilmediğim için açıp da telaş yaptırmak istememiştim.

"Komutanım ısrarla arıyor büyük ihtimalle yakın bir tanıdığı olmalı. Bence açıp durumu bildirin." Bakışlarımı Anıl'a çevirip onayladım onu.

Telefon hâlâ çalmaya devam ederken açıp kulağıma götürdüm. "Abi neredesin sen? Sonra arayacağım deyip kapattın bir daha da aramadın. Aradığımda da bir türlü açmıyorsun." Tıpkı Pars'ın ses tonuna benzeyen ve yine tıpkı onun gibi soğuk bir sesi vardı.

"Ben Gece, Pars'ın timinden." diyerek giriş yaptım cümleye. Bir süre karşı taraftan ses gelmedi, nefes alışverişlerini bile duymazken kapattığını düşünüp telefonu kulağımdan çekecekken derin bir nefes aldığını işittim.

"Gece mi?" Şaşkınca sordu. "Bir dakika abim iyi mi? Sen niye açıyorsun onun telefonunu?" Az önceki şaşkın hali gitmişti ve yerini telaşa bırakmıştı.

"Biz küçük bir saldırıya uğradık. Pars komutanım da başından yaralandı." Cümlem biter bitmez sert bir kapı sesi duydum telefondan.

"Ne demek saldırıya uğradık? Abimin durumu nasıl? Bir şeyi yok değil mi?" Sanırım kalabalık bir yere geçmişti çünkü onun sesi dışında birçok ses duymaya başlamıştım.

"Şimdilik iyi, iç kanama riski yüzünden yoğun bakımda. 24 saat içinde normal odaya alacaklar." Bu dediğimden sonra rahatlamış gibi derin bir nefes aldı. Pars'ın aksine duygularını anlayabiliyordum, üstelik sadece telefonda konuşarak anlamıştım bunu.

"Tamam ben en kısa sürede oraya geleceğim bana hastanenin konumunu atabilir misin?"

"Tabii, atıyorum hemen." deyip telefonu kapattım. Konumu da gönderip arkama yaslandım. Birden fark ettiğim detayla kaşlarım çatıldı.

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin