12.BÖLÜM "Hayal Kırıklığı"

8.4K 594 524
                                    

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

Medyada yazarken hayal ettiğim Pars var ama bu adamın da sadece bu iki fotoğrafı hoşuma gidiyor. (İsteyen istediği kişiyi düşünebilir.)

OY SINIRI 160 YORUM SINIRI 400.

Yorumlar çok olsun diye harfleri kelimeleri tek tek yazmayın veya emojilerle doldurmayın. O yorumlar silinecek, buna devam eden kullanıcılar sessize alınacak!

Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

12.Bölüm "Hayal Kırıklığı"

Ağlamanın çare olmadığını biliyorsun ama ağlamaktan başka çaren olmadığını da biliyorsun...

Ayağımı stresli bir şekilde sallamaya başladım. Şu anda aşırı derecede gerilmiştim. Dakikalar sonra hiç tanımadığım bir kadına gidip derdimi anlatacaktım ve o da bana yardımcı olacaktı. Ya da olabilecek miydi? Eğer olamazsa bu durumumu saklamam çok zor bir hâl alacaktı benim için. Saklamamın tek nedeni açığa alınma korkusydu aslında. Bir daha açığa alınmak istemiyordum.

O görevin üzerinden iki gün geçmişti ve kimse benim sorunumu anlamamıştı. Anlasalar zaten hâlâ mesleğimi yapıyor olmazdım.

Operasyonda bulduğumuz üç kadının ikisini ailesine teslim etmiştik ama diğerini ailesi kendi elleriyle o şerefsizlere verdiği için onlara haber bile vermemiştik. Kızın adı Elvan'dı ve yirmi üç yaşındaydı, kendi ayaklarının üstünde durabilecek bir yaşta olabilirdi ama ailesi onu bulursa yine bu tür bir şeye kalkışabilecekkeri için bu riski göze alamamıştık. Enes de bir çözüm yolu bularak ailesinin yanına, memleketine göndermek istemişti. Kız kesin bir dille hayır desede Enes de onun güvenliği için bu durumun uygun olacağını söylemişti. En sonunda kardeşinin sakat olduğunu ve bu durumundan dolayı hiç dışarıya çıkmadığını söylemişti. Bir süre onların yanında kalıp kardeşine arkadaşlık etmesini istemişti. Bir süre orada kaldıktan sonra istediği yere gidebileceğini söylemişti. Elvan'da biraz düşündükten sonra kabul etmişti ve dün Enes'in ailesinin yanına gitmişti.

Pars'ın itirafından sonra bir şey demeden yanından ayrılmıştım, ondan sonra ne o yanıma geldi ne de ben onun yanına gittim. Tabii eğitimlerde ve yemekhanede karşılaştık ama onun dışında hiç görüşmedik.

Söyledikleri doğruydu çünkü o günü hatırlıyordum, bir görevdeydim ve belgeleri alırken yakalanmıştım. İşkence gördükten sonra onlardan kurtulup tekrardan belgeleri almıştım ve kaçmıştım oradan, sonra nasıl olduysa bayılmışım. Ondan sonra hatırladığım bazı sesler vardı ve o seslerde Pars ve timine aitti. O duyduğum sesler, Pars'ın tanıdık gelen dokunuşu ve gözleride o günden kaynaklanıyordu. Onu görmek o gün duyduğum sesleri hatırlamamı sağlamıştı, beynimi tetikleyen şey tam olarak Pars'ı. Onu görünce yıllar önce hayal meyal hatırladığım şeyleri hatırlamamı sağlamıştı.

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin